Turizm olayında sıfır olduğumuz her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Zonguldak bu alanda öksüz, ihmal edilmiş, iktidarın da ters baktığı bir konumda.
Limanında gemi yanaşacak iskelesi olmayan, olan iskeleyi de amaç dışı kullanan, Gökgöl gibi dünyanın sayılı mağaralarından biri olan bir ziyaret alanını yeterince tanıtamayan, tüm ülkenin yeşili ve güneşi ve denizi birleştiren sahillerine sahip olmasına rağmen bu sahillerinde sosyal tesisi bulunmayan, olanların da çağdışı bir şekilde hizmet verdiği bilinen, tüm ülkenin en güzel ormanlarına sahip olmasına rağmen bu ormanları da turizm amaçlı kullanamayan bir yerleşim bölgesiyiz.
Ülke içinde yerli turist taşıyan tur firmalarının yüzde 99’unu yöremize çekemeyen, liman içi ve dışı sahilleri düzenlemek isteyen Zonguldak Belediyesinin çalışmalarını bile engelleyen, Karaelmas Ekspresini bile turizm alanındaki yatırımsızlıklar yüzünden dolduramayan, dönüşünde vagonları boş göstermemek için bedava adam toplayan ve 40 yıldan bu yana konuşulduğu halde hala bir yeraltında turizme hizmet verecek ve insan adrenalinini yükselterek yüzbinlerce turisti yöreye çekebilecek bir ocak restoranı işletmeye alamayan Zonguldak ne yazık ki ülkemize bir yılda giriş çıkış yapan 60 milyon turistin 60 tanesini bile ağırlayamıyor.
Tüm bunlara rağmen nutuklar atmada öndeyiz, birinciyiz…
Sanki işin garip bir cilvesi olarak da hala Turizm Haftalarında “Zonguldak turizm alanında şahlanacak, geleceğimiz parlak, turist cenneti olacağız” nutukları atılırken hiçbir etkili yetkili kişinin aklına da “kendi kendimizi kandırmayalım, gelin bir seminer ya da konferans düzenleyip Zonguldak’ta turizm neden yok araştıralım” düşüncesi gelmiyor.
Bu kente gelenlerin liman civarındaki mekânlarda oturup soğuk bir şeyler yudumlayabilecekleri tek bir işletmenin bile bulunmadığı, olanların ruhsat alamadığı, alınan ruhsatların da iptal edildiği göz önüne alındığında Zonguldak’ın turizm alanında gelişebilmek için daha çok mesafeler kat etmesi gerektiği de ortaya çıkar.
Turizmin bacasız sanayi olarak nitelendirilen bir ekonomik sektör olduğunun farkına varmayanlar yüzünden, bizler hala bu sektörün kafe ve pastanelerden oluştuğunu düşünen bir anlayışa kurban edilen bu kentin zavallıları olarak kalmaya da mahkumuz.