Ataşehir’de yaşayan hamile ve 2 çocuk annesi Ümmühan Acun hamilelik kontrolünde doktorun, bebeğin kalp atışını duymadığını söylemesi üzerine kürtaja ikna oldu. Ataşehir'de yaşayan hamile ve 2 çocuk annesi Ümmühan Acun hamilelik kontrolünde doktorun, bebeğin kalp atışını duymadığını söylemesi üzerine kürtaja ikna oldu. Kürtaj işleminden sonra eve gelen kadın hayatının şokunu yaşadı. Kürtaj olduğu söylenen Ümmühan Acun, fenalaşmasının ve kanaması olmasının ardından evinde düşük yaptı. Olayla ilgili olarak savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. İstanbul'da yaşayan 2 çocuk annesi Ümmühan Acun(45), 28 Şubat'ta üçüncü kez anne olacağını öğrendi. Hamilelik kontrolü için Üsküdar Çamlıca'daki özel bir hastaneye gittiğinde Op. Dr. Asuman S., ultrasonda bebeğin kalp atışını duymadığını söyledi. Çocuğun yaşamadığına dair rapor oluşturulduktan sonra bebeğin alınması için kürtaj işlemine karar verildi. Kürtaj işlemini Op. Dr. Asuman S. yaptı. Eve döndüğünde fenalaşan ve kanaması olan kadın düşük yaptı. Karnındaki bebeğinin, evinin banyosunun zeminine düştüğünü gören kadın hastaneyi aradığında ise kimse ilgilenmedi. Çiftin 112 acil servise haber vermesi üzerine eve gelen ekipler Ümmühan Acun ile ilgilendi. Olayın ardından Ümmühan Acunun eşi Orhan Acun polisi arayarak durumu haber verdi. Olayla ilgili olarak Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında alınan adli muayene tutanağında, fetüsün, 5-6 santim boyunda, 50-100 gram ağırlığında olduğu, kolları ile bacaklarının oluştuğu belirtildi. 10-12 haftalık görünümünde, cinsiyeti belli olmayan fetüs görüldüğü tespit edildi. “Yere baktığımda cenin olduğunu gördüm” Yaşadığı olayla ilgili konuşan Ümmühan Acun, “Üçüncü bebeğimdi, sürpriz bir bebek oldu bizim için. Devlet Hastanesi'ne gittim. Pandemi sürecinde özel hastanede bir doktor sürekli takibimizi yapsın istedik. Asuman hanımla tanıştık tavsiye üzerine. Kontrole gittiğimde kalp atışının durduğunu söyledi. Alınması gerektiğini söyledi. İkinci kez ultrasona girdim. Emin oldu kalp atışının durduğundan. Operasyon için yatış yapıldı. Daha sonra operasyonun nasıl geçtiğini sordum. ‘Gayet iyi geçti, hiçbir problem yok' dedi. Beni eve gönderdi. Eve geldiğimde kusma, baş dönmesi ve kanama başladı. Yere baktığımda cenin olduğunu gördüm. Doktorla irtibata geçmeye çalıştık, hastaneyi aradık. Kan pıhtısı olabileceğini söylediler. Bize hastaneye gitmemizi söylediler. Hiçbir şekilde ambulans göndermediler, iletişime geçmediler” diyerek daha sonra 112 Acil Servis'e haber verdiklerini söyledi. “Cenin olmadığını, kan pıhtısı olduğunu söylediler” Feci olayı yaşayan Ümmühan Acun'un eşi Orhan Acun, “Eve geldiğimde banyoda cenin olduğunu gördüm, inanamadım. Hastaneyi aradım, gitmemiz gerektiğini söylediler. Cenin olmadığını kan pıhtısı olduğunu söylediler. 112 servisi aradım. Daha sonra karakola haber verdim. Onlar da cenini banyoda gördüğünde şok oldular. Olay yeri inceleme ekipleri geldi. Eşim sürekli ağlıyordu, ruh hali hiç iyi değildi. Hastane bu süreçte hiç ilgilenmedi. Hala ceninin kan pıhtısı olduğunu söylüyorlar” diye konuştu. “Ana rahminden düşen parçanın fetüs olduğu tespit edildi” Çiftin avukatı Merve Uçanok, “Biz konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Ceza hukuku açısından ortada bir ‘kasten yaralama' suçu var. Biz hastaneye bir ihtarname gönderdik. Bu ihtarnamede müvekkilimin yaşadığı olayı anlattık, maddi ve manevi zarara uğradığını anlattık. Kısa bir süre sonra cevap verdiler. Ana rahminden düşen parçanın cenin olmadığını söylüyorlar. Biz bunu somut bir delille ispat ettik. Olay yeri incelemesinde ana rahminden düşen parçanın fetüs olduğu tespit edildi. Bir insan hayatının sürdürülebilmesi için en öncelikli şey sağlıktır. Bu olayda önemli bir tıbbi uygulama hatası var. Benim müvekkilim ölebilirdi, çok ciddi bir sağlık tehlikesi oluştu müvekkilim açısından. Bu sebeple kendisinin maddi manevi zararı doğdu” şeklinde konuştu.