KOOPERATİFÇİLİK

Abone Ol

Bugün 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat kooperatif üyesi olarak önderlik ettiği kooperatifleşmede Avrupa ülkelerinin oldukça gerisindeyiz. Peki Kooperatif nedir?

Kooperatiflerin toplumların gelişmesi ve özellikle tarımsal kalkınmadaki önemini vurgulamak amacıyla her yıl 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü kutlanıyor.

Zonguldak’ta da pek çok kooperatif var.

İl geneli de var.

Faaliyetleri.

Çalışmaları.

Varlıkları.

Ortaya koydukları  iş.

Hepsi tartışılır.

Konuşulur:

Konuşulmalı.

Kooperatiflere ayrı bir sayfa ileriki günlerde açacağız.

Gerçekten faaliyetlerini  hak ettikleri şekilde yapıyorlar mı?

Örneğin Su ürünleri kooperatifi gibi.

Zonguldak / Kozlu, Kilimli, ve Ereğli ilçelerimizde varlar.

Ne ve neler yapıyorlar.

Turistlik bir konum ve durum gibi mi, çalışıyorlar.

Bunları yazacağız.

Diğer kooperatifleri de yazacağız.

Yalnız bugün kooperatifçilik günü.

Günlerini kutlayalım.

Ve ne, nedir, ne değildir’ i yazalım.

Kooperatif nedir?

Ticaret Bakanlığı’nın web sitesindeki Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü internet sayfasında, kooperatif şöyle tanımlanıyor:

“Kooperatifler ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaç ve istekleri müşterek sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen bir işletme yoluyla karşılamak üzere gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu özerk bir teşkilattırlar. (Uluslararası Kooperatifler Birliği)”

Toplumsal kalkınmayı geliştiren ve ticari işletmeler için temel sağlayan özgün bir modele dayanan kooperatifler dünya üzerinde tüm ülkelerde, birçok farklı biçimde ve tüm sektörlerde faaliyet gösteriyorlar.

Türkiye’de Kooperatifçilik

Çağdaş kooperatifçiliğin ülkemizdeki ilk uygulamasının, 1863 yılında devlet eliyle kurulan “memleket sandıkları” ile (tarım kredi kooperatifçiliği benzeri bir yapı) başladığı kabul edilmektedir. Ancak, kooperatifçiliğimizde ilk esaslı gelişme Cumhuriyet dönemine rastlamaktadır.

Ülke kooperatifçiliği için en önemli fırsatlardan biri belki de, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kooperatifçiliğin potansiyelini ve katkısını fark etmiş olmasıdır. Atatürk, 1920’den ölümüne kadar sürekli olarak Türkiye’deki kooperatif hareketinin içinde yer almıştır. Gittiği yerlerde yaptığı konuşmalarında kooperatifçiliğe yer vererek halkın bilinçlenmesine çalışmıştır. Atatürk, kooperatifçiliğin koruyucusu, hamisi ve bizzat kendisi kooperatif ortağı olmuştur. Ülkemizde, 1920 ile 1938 yılları arasında kooperatiflere yönelik yapılan tüm hukuki düzenlemeler de, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilmiştir.

Ancak Atatürk’ün ölümünün ardından Planlı Döneme (1938-1960) kadar, kooperatifçilik durağan bir dönem geçirmiştir. 1960 sonrasının en önemli gelişmelerinden birisi şüphesiz, kooperatifçiliğin Anayasa’da yer almasıdır. 1961 Anayasasının 51. maddesinde “Devlet, kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.” ifadesinin yer alması, kooperatifçiliğin gelişmesi için devleti daha aktif ve sorumlu duruma getirmiştir.

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, günümüzde Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görev ve sorumluluk alanında faaliyet gösteren 26 ayrı türde 84.232 kooperatif bulunuyor. Bu kooperatiflerin 8 milyonun üzerinde ortağı bulunuyor.