İki türlü kadın varmış;
1-Merdan-ı mürt,
2-Zavran-ı zort!..
Birincisi; adamı deli eden,
İkincisi; deliyi zırdeli eden…
Bu notu yazımızın girişine neden ekledik biliyor musunuz? Günümüz Türkiye’sinde de işler öyle karmakarışık, öyle düzensiz, öyle adamına göre ve öylesine hesapsız kitapsız yürüyor ki, insanlar deli olmaktan da öte bir başka hoş ve boş bir alemin içinde buluveriyorlar kendilerini…
Bazı olaylar çıldırtıyor bizleri yani! Zonguldak’ta dolmuş taşımacılığına gelen zamlar gibi…
Evet;
Neymiş efenim?
Dolmuş ücretleri aslında 32 lira olarak belirlenecekmiş de, bozuk para yokmuşmuş, o nedenle 30 olsunmuş…
Vay beeeee,
Hesaba bak!
Mantığa bak, mantığa…
İnsanı nasıl da aptal yerine koyuyorlar;
Zaten milletin anası ağlamış, bir de dolmuşa zam; ülkenin birçok şehrinde dolmuş ücretleri, toplu taşım ücretleri bunun yarısı hatta üçte biri fiyatına iken, Zonguldak neden böyle fahiş? Kim buna izin veriyor? Kim bu zammın sorumlusu? Buna dur diyecek makam hangi makam?
Belediye mi?
Valilik mi?
Odalar mı?
Neden bizim bir Kozlu, bir Kilimli, bir Ereğli gibi mahalleler arası çalışan halk otobüslerimiz yok? Kimse “var, çalışıyor” demesin, basarım kalayı walla… Sabah, öğle, akşam birer kezden toplu taşımacılık mı olur? Haaaa?
Adamlar rakipsiz kaldı, kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar vatandaşla… Al bakalım her bir dolmuş sahibinden duraklara giriş çıkış parası ayda 50 bin lira, sonra da bak bakalım “zam zam” diye bir taraflarını bir daha yırtabilecekler mi?
Ne kadar hurda araba varsa, bağla!
Yetkin var; ben hem 30 lira vereceğim, hem de kırık dökük araca bineceğim, var mı böyle bir şey? Araçlar leş gibi, çevir zabıtalarla önünü, hijyen kontrolü yap, nasılsa uymuyorlar, her keresinde kes 8 bin 10 bin, bak bakalım onlar mı güçlü, sen mi?
Dedik ya;
Adamlar kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar… Vatandaş da bir kenarda sinirinden oynuyor!
Ayıptır, ayıp!
Merdan-ı mürtlükten çıktı bu zam olayı,
Zavran-ı zortluk oldu…