Geleneksel yöntemlerin aksine, kapalı bypassta göğüs kemiği tamamen açılmadan, daha küçük kesilerle ameliyat yapıldığını belirten Prof. Dr. Teskin, bu sayede uygun hastalarda iyileşme sürecinin daha hızlı ve kontrollü ilerlediğini söyledi. Tıkalı kalp damarlarının tedavisinde kapalı bypassın önemli bir alternatif olduğunu vurgulayan Teskin, her hastanın durumuna göre; damar yapısı, genel sağlık ve ek hastalıklar dikkate alınarak en uygun yöntemin seçildiğini ifade etti.
Kalp cerrahisinde temel amacın kalbin yeterli kan almasını sağlamak olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Teskin, kapalı bypassın bu amaçla kullanılan yöntemlerden biri olduğunu ancak her hasta için uygunluğunun ayrı değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Ayrıca, kalp ve damar hastalıklarında erken tanının önemine dikkat çeken Teskin, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve kolay yorulma gibi belirtilerin ihmal edilmemesi gerektiğini, bu şikayetlerin görüldüğünde mutlaka uzmana başvurulmasının tedavi başarısını artıracağını sözlerine ekledi.