Zonguldak aslında huzur dolu bir kent, yıllardır asayiş açısından çok önemli olaylar yaşanmıyor, meydana gelen bir iki olayı da polis veya jandarma anında çözüme kavuşturuyor. Zonguldak halkı da suç işlemeye meyilli değil. Genelde işçi ve emekli yoğunluklu bir yaşam tarzına sahip Zonguldak’ta bu kesim de devletin yasalarına saygılı bir hayat tarzına inanmış insanlar.
Gelin görün ki son zamanlarda ana caddelere çıkan, buralarda üç beş kişilik topluluklar halinde gezen, görenlerde uyuşturucu kullanmış izlenimi uyandıran 14-16 gibi yaş arasındaki bir ergen grubu bu kentin asayişini bozuyor, huzurunu da dibe vurduruyor.
Bağıra çağıra küfürlü konuşan, sağa sola sarkan, gelip geçenden para vs. isteyen ve bir kısmının da okul çıkışı bu çirkin eylemleri gerçekleştirdiği öne sürülen bu vandallar topluluğunun hemen ilerilerinde de bu kez aynı şekilde dilenen ilkokul çağındaki 6-7 yaşlarında minik çocuklar görülüyor. İnsanlara “size bir şey söyleyebilir miyim?” diyerek yaklaşıp para isteyen bu miniklerin bazen yanında anneleri de bulunuyor. Yanında değillerse bile az ilerinde onları gözleyen bu kadınlar da “çocuğuma süt parası” diyerek avuç açan cinsten.
Sokaklardaki huzuru bozan, kötü örnek olan, bir kısmının da kent merkezindeki heykellere saldırıp satmak amaçlı olarak imalatta kullanılan madenden yapılmış aksamlarını çalan, bu heykellerinin etrafındaki dekor amaçlı konulmuş kömürleri bile çalıp evlerine götüren, belediyenin parklarındaki masa sandalye ve minderlere hasar veren bu kişiler bizim yaşamımızdaki huzura düşman olan görgüsüz kişiler.
Gelinen bu noktada da vatandaş bunların tespit edilip teker teker deşifre edilmelerini, toplumdan her türlü ilişiklerinin kesilmesini, bunların cezaevine konup hak ettikleri cezayı çekmesini bekliyor. Vatandaşın beklentileri arasında bunların ailelerine de çocuklarını suça teşvik ettikleri gerekçesiyle cezai müeyyideler uygulanması da var.