Maden Nezaretçileri Derneği Yönetim kurulu adına bir açıklama yapan Ufuk Çeviker “Bizler dünyanın en ağır ve en zor işini yapan madenciler olarak, büyük özverilerle, büyük riskler altında çalışmakta, ülkemize ve milletimize hizmet etmekteyiz.Biz Maden Nezaretçileri olarak, dünyanın en zor ve en riskli işini yapan madencilerin sorumluluğunu üstlenen madencileriz” dedi.

Çeviker beraberinde, GMİS yönetim kurulu üyeleri ve TTK’da görev yapan Maden Nezaretçileri ile birlikte Madenci Anıtında düzenledikleri eylem ile taleplerini yetkililere duyurmaya çalıştılar.

Maden Nezaretçileri Derneği yönetim kurulu adına açıklama yapan Uğur Çeviker “Maden Nezaretçisi işin dağıtım ve düzenlemesini sağlamak, üç vardiya tertip yapılabilmesi, vardiyalar arası tertip düzeninin sağlıklı ve doğru bir şekilde yürütülmesi için iş yerinde en az bir saat önceden iş başı yapmak durumundadır.Nezaretçiler, bir sonraki vardiya ile tertip alış verilişinden dolayı bir saat fazla mesai yapmaktadırlar” diyerek şunları söyledi:

“Dünyanın en ağır iş kolunda emek yoğun çalışan işçilere nezaret etmek büyük sorumluluklar getirmektedir.Nezaretçi, işçinin yalnız işiyle ilgilenmez, çalıştıkları arkadaşların ailevi özelliklerini bilir, işçinin her türlü acısını neşesini paylaşır, yönetim ile işçi arasında köprü olur.

Maden nezaretçileri nezaret ettikleri insanların yetiştirilmesinden işe teşvik edilmesine; yapılan işi kontrol etmekten, madencilik metot ve tekniklerin öğretilmesine kadar geniş bir sorumluluğa sahiptir.Üretim kültürünün içinde yer alan maden nezaretçileri işyerinin ve kurumun çalışma şartlarında önemli yer tutar.İşin ağırlığı ve yoğunluğu maden nezaretçilerinin üzerine yüklenmiştir.

Maden nezaretçileri yetki ve sorumluluklarına haiz yöneticiler olarak, iş yükü, stresi ve iş riski oldukça çok olan kurum çalışanlarıdır.Kurumda sayıları 500’ü bulan nezaretçilerin mahiyetlerinde onlarca, yüzlerce işçi çalışır.Nezaretçiler görevlerini yaparken, hem çalışanları motive eder, hem de verimliliği artırmak için olağanüstü çaba gösterirler.

Bütün bu sorumlulukları yerine getirebilmek için günlük 7,5 saat çalışmayı gerektirirken bu sürenin çok üstünde mesai yapmasına rağmen bunları kurumu ve ülkesi için sorun yapmayan nezaretçilerin son yıllarda kurumda çalışırken iş kazası geçiren işçilere kurum tarafından mahkemelerin verdiği kararlar neticesinde ödenen tazminatlarının bir kısmının yine TTK Kurumu tarafından açılan mahkemelerce yukarda saydığımız tüm sorumlulukları büyük bir özveriyle yerine getiren biz maden nezaretçilerinden tahsil etmeye çalışması büyük bir mağduriyeti ortaya çıkarmıştır.

Sevgili arkadaşlar, bu kurumda iş güvenliği uzmanlığı yapan ve bu işten ücret alan yüksek sayıdaki iş güvenliği uzmanlarına bugüne kadar yaşanan kazalardan dolayı açılan mahkemelerde hiçbir sorumluluk yüklenmediği gibi TTK Kurumu tarafından iş güvenliği uzmanlarına, mühendislere, teknikerlere veya hiçbir işveren vekiline rücu davası açılmamışken, yaşanan her kazada hatta biz mesai saati dışındayken, evimizde istirahat ederken dahi yaşanan kazalardan dolayı maden nezaretçileri hakkında açılan rücu davaları ve ödemeye mahkum edildiğimiz yüksek maliyetli Rüculardan dolayı artık bu yük ve sorumluluk taşınamaz bir boyuta doğru gitmektedir.

Taşıdıkları ve gururla yerine getirdikleri bu kadar sorumluluğa ve ödemeye mahkum edildikleri, yüksek Rüculara rağmen maden nezaretçileri olarak, emrimizde çalıştırdığımız işçilerimizle aynı ücreti hatta daha düşük ücret alıyor olmamız ve hiçbir mali farklılığa sahip olmamamız da işin farklı bir haksızlık boyutudur.Bu kadar önemli ve büyük sorumluluklar yüklenen nezaretçiler, maalesef emeklerinin karşılığını alamamaktadırlar.

Yeraltı maden ocaklarında çalışan işçileri kapsayan en az iki askeri ücret uygulaması nedeniyle yer altı işçisi, usta, uzman ve Nezaretçilik sanatlarının tümünün yevmiyesi aynıdır.Yasal mahkemelerde açılan davalarda ocaklarımızın şartlarını bilmeyen, ocaklarımızı görme zahmetinde bulunmayan bilirkişiler atanmaktadır.Meydana gelen kazalarda tek sorumlu olarak maden nezaretçileri gösterilmekte ve maden nezaretçileri mağdur edilmektedir.Bu yüzden maden nezaretçileri ve kurumda çalışan işçiler mağdur olmakta, çalışma şevki kırılmakta verimli olunamamaktadır.

Kurumumuzda bu sebeplerden dolayı nezaretçi kursları açıldığında hiçbir çalışanımız kurslara talep veya istekte bulunmamakta olup bu durum üretimi ve TTK Kurumunun geleceğini de olumsuz yönde etkilemektedir.Rücu davalarından ve ortaya çıkan mağduriyetlerinden dolayı TTK Yönetimi, Enerji Bakanlığı ve ilgili merciler tarafından bu sorunun ortadan kaldırılmasını talep etmekteyiz.

Genel Maden İşçileri Sendikası, Kurum Yönetimi ve Çalışma Bakanlığı yetkililerinden de ücretle ilgili mağduriyetlerimizin önümüzdeki günlerde imzalanacak olan 29. Dönem Toplu İş Sözleşmesinde çözüme kavuşturulmasını talep ediyoruz.Biz buradan bu konuların muhatabı olan tüm yetkilileri çözüm noktasında duyarlı olmaya davet ediyoruz” (Şaban YILMAZ)

Editör: Haber Merkezi