Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Zonguldak Şubesi, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Gününü kutladı.

ADD Zonguldak Şube yönetimi adına açıklama yapan Başkan Nazan Papila, “Ülkesini seven laik, çağdaş, yurtsever, Cumhuriyet Devrimlerini benimsemiş kadınları olarak bizler; her alanda görev bilincine sahip, vatanımızın bağımsızlığı, kalkınması ve ilerlemesi için belirleyici ve söz sahibi olacağız” dedi.

Atatürkçü Düşünce Derneği Zonguldak Şube Başkanı Nazan Papila, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Gününü hakkında yaptığı açıklamasına şöyle devam etti:

DÜNYA YÜZÜNDE GÖRDÜĞÜNÜZ HERŞEY KADININ ESERİDİR

“Bir milletin medeniyetini ölçmek istiyor musunuz; kadınlarına nasıl muamele edildiğine bakınız. Şuna inanmak gerekir ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir. Türk kadını, milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Uygar memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu yetki ve başarıyla kullanacaktır. Bağımsız, Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucu Önderi; Büyük Devrimci Mustafa Kemal Atatürk bu düşüncelerini eyleme geçirdiği gün, 5 Aralık 1934. Daha sonra 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanmaya başlanması da o büyük devrimcinin kendi ulusunun kadınını birey hakkı, eşitlik hakkı, kısacası insanca yaşama hakkı olmayan bir konumdan alıp, siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkının teslim edilerek toplumsal hayatta varoluşunun ülkesine ve dünyaya bıraktığı etkinin sonucudur. Böylelikle Türkiye, çağdaş ve kalkınmış ülkeler sınıfındaki Fransa ve İtalya'dan 11, Romanya'dan 12, Bulgaristan'dan 13, Belçika'dan 14, İsviçre'den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkını kadın yurttaşlarına tanımış oldu.

KADINA 22 YAŞINDA SEÇME 30 YAŞINDA SEÇİLME HAKKI VERİLDİ

Bu konuda gerekli yasal değişiklik 1934 yılında Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekilinin sunduğu Anayasa ve Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören yasa önerisi sonucu gerçekleşti. Öneri, 5 Aralık 1934'te Mecliste görüşüldü. Yapılan oylamada, 317 üyeli Meclis’te, oylamaya katılan 258 milletvekilinin tamamının oyuyla değişiklik önerisi kabul edildi. Anayasanın 10. ve 11. Maddeleri değiştirilerek her kadına 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkı verildi. Bu anayasa değişiklikleri çerçevesinde İntibah-ı Mebusan Kanununda (Milletvekili Seçimi Kanunu) 11 Aralık 1934'de yapılan değişiklikler sonucu anayasada tanınan haklar seçim kanunuyla da düzenlendi. Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM 5. Dönem seçimleri 8 Şubat 1935’te yapıldı. 17 kadın milletvekili ilk kez TBMM’ye girdi. Ara seçimlerde bu sayı 18’e ulaştı. Böylece kadınlar TBMM'deki tüm milletvekillerinin (400) yüzde 4,5'ini oluşturdular. Aradan geçen 86 yılda ne yazık ki bu büyük devrimin gerçekleştiği yıllardaki oranın olumlu anlamda değişmediğini kısacası bir arpa boyu yol alınmadığını üzülerek görmekteyiz.

ÜLKESİNİ SEVEN KADINLAR OLARAK VATANIMIZIN KALKINMASINDA SÖZ SAHİBİ OLACAĞIZ

Büyük Lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir” diyerek işaret ettiği çağdaş çizgiden ne yazık ki Erkek Egemen Toplum geleneği, mantığı ağır gelerek siyasette kadınlar arka plana itilmiştir. Durum böyle diye, tabi ki kabullenip toplumun şekillenmesini karar verici erkek egemenin lütfuna bırakmak bu ülkenin Cumhuriyet kadınlarına yakışır bir davranış olamaz. Ülkesini seven laik, çağdaş, yurtsever, Cumhuriyet Devrimlerini benimsemiş kadınları olarak bizler; her alanda görev bilincine sahip, vatanımızın bağımsızlığı, kalkınması ve ilerlemesi için belirleyici ve söz sahibi olacağız. Bunu bulunduğumuz konumlarda; siyasette, sivil toplum örgütlenmelerinde, bilimde, sanatta, çocuklarımıza verdiğimiz eğitimde yapacağız, yapmak zorundayız. “Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin” Kadına şiddet uygulayan, yaşam hakkını bile kendine verilmiş bir hak gören, eve hapseden, horlayan, ezen, sömüren bir düşünce yapısı ile mücadele etmek hepimizin görevidir. 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü Kutlu Olsun.” Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi