Kamuoyunda bazı medya organlarınca spekülasyonlar yapıldı, palyatif söylemler arkasından geldi.Ancak siyasi iktidardan emekli ikramiyelerine zam çıkmadı. Mamafih bu yönde değerlendirmede bulunan iktisatçılara göre de kamu kaynaklarının nereye aktarılacağının iktidarın tercihi olduğunu belirten iktisatçılar “Kaynaklar verimsiz projelere gidiyor” yorumunu yaparken, Prof. Dr. Aziz Çelik’e göre”asgari ücretin prim desteğiyle hiçbir zam yapılmadan 5 bin lira olabilmesi mümkün. Çelik, “kur korumalı mevduatın sadece martta getirdiği yükün emekli lere ayrılması durumunda ikramiyenin 2 bin lira olacağı nı söylemesi de olayın bir başka yüzü.Nitekim geçtiğimiz haftalarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bayram ikramiyeleriyle ilgili artışın gündem de olmadığını söylemişti. Bilgin “1100 lira olarak 28 veya 29 Nisan’da ödenecek İki bayramda bunun maliyeti 25 milyar lira. Bu konu her zaman değerlendirilebilir ama ben şu an mevcut durumu söylüyorum” şeklindeki değerlendirmesiyle olayı noktaladığı görüldü.
* * *
Mamafih şunu da ayrıca özellikle belirtmek gerekir; belli ki enflasyonun rekor kırdığı bir ortamda bu miktar yeter siz kalıyor. Peki iktidar gerçekten artış için kaynak bulamaz mı? Bu yönde yorumda bulunan politikacıların dışındaki İktisatçılar bu kapsamda kamu özel işbirliği projelerine verilen garantilere dikkat çekiyor. Buna göre kamu kaynaklarının nereye aktarılacağı bir tercih mesele si.İktidarın bu noktadaki öne çektiği başlıca tercihiyse ‘verimsiz’ projelerden yana. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’na (TEPAV) göre hükümet, havalimanı projelerine 7,3 milyar, otoyol ve köprü projelerine 32,1 milyar, şehir hastanelerine 78,2 milyar, Akkuyu Nükleer Santrali içinse 35 milyar dolarlık gelir garantisi sağladı. Kamu özel işbirliği projelerine verilen gelir garantilerinin bütçeye toplam yükü yaklaşık 153 milyar dolar civarında bulunuyor.
* * *
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan DW Türkçe’ den Pelin Ünker’e konuşan Devlet Planlama Teşkilatı eski uzmanı Prof. Dr. Uğur Emek, “Önceliklendirme çok önemli. Birincisi, verimsiz projeye para aktarıyorsanız, öncelikle verimsiz olduğu için kötü bir projeye para aktarmış olursunuz. İkincisi de daha iyi bir projeden vazgeçmiş olursunuz. İki tane kötülük var burada” vurgulamasında bulunuyor.Bu konuda diğer bir açıklama da bulunan Çalışma ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik de bütçeden sermaye destekleri için ayrılabilen kaynakların, emekliler için ya da asgari ücretin üstünde ki prim yükünü azaltmak için kullanılabileceğine dikkat çekmesi de ayrı bir durum. Çelik’e göre devlet, emekli aylık ve gelirlerinin artırılması için Sosyal Güvenlik Kurumu’na bütçeden kaynak aktarabilir. Sosyal Güvenlik Kurumu da emeklilere daha iyi bir aylık ve bayram ikramiyesi ödeyebilir.” Yorumu ise oldukça çarpıcı olurken; Sosyal güvenlik prim ödemelerinde işverenlerin yüzde 5’lik payının devlet tarafından karşılandığını belirten Çelik, son 10 yılda bütçeden işverenlere aktarılan sigorta primi desteğinin 174 milyar lirayı bulduğunu söylerken; sadece 2021’de aktarı lan 25 milyar TL’nin bütçenin yaklaşık yüzde 2’sine karşılık geldiğine dikkat çekmesi de olayın öteki yüzü.Çok tabii olarak “İşverene nasıl prim desteği sağlanıyorsa asgari ücretli üzerindeki sigorta primi yükü de Hazine tarafından ya da bütçeden karşılanabilir” diyen Çelik’e göre bu şekilde 4 bin 250 lira için olan asgari ücretin hiçbir zam yapılmadan 5 bin lira olabilmesi mümkün.
* * *
Sonuç olarak, içinde yaşadığımız dönemin önde gelen tartışma konularından biri de kur korumalı mevduatlar. Düzenlemeye göre şirketler ve kurumlar, döviz ya da altın hesaplarını, kur üzerinden Türk Lirası mevduatlara çevire biliyor. TL’nin dövize karşı düşüşünün banka faiz oranları nı aşması durumundaysa bu kurum ve şirketlerin uğradığı zararlar her nasılsa telafi ediliyor.Ancak düzenleme bir taraftan da yüksek gelir grubuna servet transferi yapıldığı yönünde eleştiriliyor.Türkiye’de 13,6 milyon emekli bulunduğunu belirten Çelik, “11,7 milyar lira bayram ikramiyesine aktarılsaydı, emekliye 856 lira daha ödenebilecek ve bayram ikramiyesi 1956 liraya ulaşacaktı” derken; Aziz Çelik’e göre, kur garanti li mevduat sahipleri, araç garantili köprüler, yollar ve hasta garantili hastanelere verilen destekler ciddi bir yük oluşturmalarının yanı sıra bütçede kaynak olduğunun da bir işareti: “Yani kaynak var mı? Evet, kaynak var ama kaynak başka yerlere kullanılıyor.”Bu yönde de değerlendirmede bulunan iktisatçılara göre iktidarın bütçe planlamasındaki tercihleri nedeniyle, geniş halk kesimlerinden alınan vergilerle elde edilen kamu kaynakları, sermaye ve yüksek gelir grupları na aktarılıyor.Dolayısı ile bu durumda siyasi iktidarın yaptığı bu tercihi genel seçimlere yaklaşık bir yıl kala kendi ayağına kurşun sıkması anlamına geliyor.