Zonguldak

Barış Fidan: "Amelebirliği ana binaya taşınmalıdır"

Sağlıkta Değişim Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Barış Fidan, Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi’ taşınması tartışmalarına tepki göstererek kararın bilimsel, planlı ve şeffaf bir şekilde alınması gerektiğini vurguladı.

Abone Ol

Sağlıkta Değişim Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Barış Fidan, Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin taşınması tartışmalarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Zonguldak’ın sağlık gündemini uzun süredir meşgul eden taşınma kararının basit bir süreç olmadığını belirten Fidan, geçmişte yapılan hataların bugünkü krizin zeminini oluşturduğunu söyledi.

Fidan açıklamasında:
“Tepeye inşa edilen Amele Birliği Hastanesi’nin etrafı yıllarca metre metre binalarla kuşatılırken kimse itiraz etmedi. Yolun göçeceği belliydi; müteahhit sorumluluk kabul etmediği için yıllardır yapılamayan hastane yoluna kimse ses çıkarmadı. Bu yok oluşu hep birlikte ilmek ilmek biz ördük” ifadelerini kullandı.

Kentte tartışılan seçenekler arasında hastanenin Atatürk Devlet Hastanesi Site Ek Binasına taşınması öne çıkmıştı. Ancak Fidan bu karara karşı çıktığını belirterek şu uyarıyı yaptı:

“HASTANEYİ TAŞIMAK O KADAR BASİT DEĞİL"
Bir süredir Zonguldak sağlık gündeminde, Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi, halkımızın bildiği adıyla Amele Birliği Hastanesi'nin taşınacağı tartışması hakim. Bu sayede Amele Birliği Hastanesi'nin Zonguldak'taki tarihçesini şehir olarak herkes öğrendi.
Tepeye müstakil yapılan hastanenin etrafını bir araba geçemeyecek kadar örümcek ağı gibi binalarla örerken kimse ses çıkarmadı. Bu hastanenin eğreti yolunun göçeceği gün gibi aşikarken, çarşının göbeğine tapu binası, yanına dernek binası yeri kazarken, santim santim böğrüne hançer sapladığımız bu hastane değildi sanki.
Müteahhit sorumluluğu üstlenmiyor diye, yıl geçmesine rağmen göçen yolu yapılamayan bir hastane varken kimsenin sesi çıkmadı. Kimse gidip belediyenin valinin bakanın karayollarının kapısında yatmadı, ‘hastane yolu nasıl kapalı kalır?’ diye ortalığı ayağa kaldırmadı.
Bu yok oluşun adımlarını ilmek ilmek biz ördük. Herkes ilmeğini kendi saysın.
Şimdi, yıksak ta mı yapsak, depreme mi güçlendirsek, camını mı değiştirsek tartışması içindeyiz. Bütün bunlar olurken de nerede hizmet verelim, ya da gidip orada mı kalalım konusu çıktı. Her nasıl ki Atatürk devlet Hastanesi'nin yapıldığı yer ve projesi başından beri yanlıştı ise, Amele Birliği Hastanesi'nin nerede hizmet vereceği tartışmaları da yanlışlarla dolu devam ediyor.
Her zamanki gibi dolmuşçu, simitçi, 1+1 ci, eczaneci, müteahhit, muhtar herkes fikir beyan ediyor.
Gelinen noktada amele Birliği Hastanesi mevcut yönetiminin de isteği üzerine, Atatürk devlet Hastanesi site ek binasına taşınması fikri ağırlık kazandı. Ek bina diyerek güya küçümsüyoruz. Orası Cumhuriyetle yaşıt, 1923'te yapılmış, ülkede eşi benzeri ve mimarisi olmayan Memleket Hastanesidir.
Bina Cumhuriyet ruhuyla yapıldığı için 102 yıldır ayakta, yanı başına yaptığımız hemşirelik yüksek okulunu, temeli göçtü diye yakın zamanda yıktık.
Ana binanın dörtte bir yükü bu binada eritilir. Sektörde 30 yılını dolduran bir sağlık profesyoneli olarak, Amele Birliği Hastanesi'nin Atatürk Devlet Hastanesi'nin site ek binasına taşınmasının yanlış olduğu kanaatindeyim. Evvela amele birliğinin mevcut binasının akıbetinin kesinleştirilmesi gerekir.
Güçlendirme veya yeni bina, her ne yapılacaksa takvim açıklanmalıdır. Diğer türlü başka bir kuruma gidip ilhak etmek, tozları halının altına süpürmekten öte gitmez. Bu aşamada konunun ombudsmanları dışında açıklama ve yönlendirme yapmak doğru değildir. Amele Birliği Hastanesi'nin taşınacağı yer, Atatürk Devlet Hastanesi Ana bina 7. katıdır.
Atatürk Devlet Hastanesi'nde 10 dahiliye uzmanı bir servis bir koridorda klinik hizmeti verirken, amele Birliği Hastanesini götüren 4 göğüs hastalıkları uzmanını buraya sığdıramamak abesle iştigaldir.
Öyle taşınıverelim ile olmaz bu işler. Hastanenin site ek binaya taşınması halinde, bir yıl geçmeden ya sağlık müdürü ya da Atatürk Devlet Hastanesi başhekimi yönetici sözleşme süresinin sonunu görmez.
İlk düğme yanlış iliklendiği için şu an hiçbir şey yerli yerinde değil. Kısa bir süre önce yapılan sözleşmeli sağlık idarecileri seçiminde bunun fitilinin ateşlendiği görülmüştü. Sağlık müdürü ve başhekimin birbirine küs olduğu konjonktürde başarı beklemek hayaldir. İşte şimdi bunun handikaplarını yaşamaya başlıyoruz şehir olarak. Amelebirliğine ya yeni bina ya da elden geçmiş eski binası tahsis edilmelidir. Sitedeki Devlet Hastanesinin dinamikleri ile oynanmamalıdır. Amelebirliği ana binaya taşınmalıdır. Sağlıkta üst yöneticiler arasındaki soğuk rüzgarlar kesilmezse, akademik bir yönetici kadrosu başa gelmelidir.”