ATEŞLE OYNAMA

Abone Ol

Günlerdir büyük bir felaketin pençesi altında inliyor canım ülke… Türkiye’nin yarısı yanıyor, alevler altında, Marmara çırası halt etmiş, ağaçlar içten içe yanıyor, toprak bile yanıyor!

Tüm bu felaketler yaşanırken hükümet cephesinden tık yok, “ne yapalım, kader, Allah daha büyük felaketlerden sakınsın, 25 bin kişi ekipler halinde çalışıyor, vs. vs. vs.” gibilerden boş laflar, boş işlere bakan Diyanetten de yağmur duası…

Her konunun çözümünü bilim yerine semavi alemde arayan bir makamdan başka ne beklenebilir ki?

Böyle geldi, böyle gidiyor senelerdir. Uçak almayı “gereksiz masraf”, ormancıları eğiten merkezi kapatmayı “tasarruf önlemleri” kapsamında değerlendiren zihniyet, Türkiye doğasını yerle bir etmeyi benimsemiş bir görüntüyü yansıtıyor.

Güzelim ormanları, eşi benzeri olmayan yüzlerce yıllık zeytinlikleri üç paralık maden uğruna feda etmelerinden belli değil mi?

Gözlerini ne bürümüş bunların?

Benim en çok garibime giden ise yıllardır Zonguldak’taki bazı kamu kurumlarının “yangın söndürme tatbikatı” adı altında düzenledikleri uydurmasyon gösteriler ve artistik patinajlar; iki odun bir kamyon lastiği yakıyorlar, sonra 10 kişi üstüne tüp sıkıyor, al sana yangın eğitimi, ya da yangın tatbikatı, her neyse!

Lan, güler misiiiin, ağlar mısıııın?

Yangınla dalga geçtikleri yetmiyormuş gibi, insanları da enayi yerine koyuyorlar…

Ateşle oynuyorlar!

Yakında düşer yine maillere bu tatbikat görüntüleri, bak o zaman ben neler edeceğim onlara : ))))))

Üniversite de olmasa

Onu bunu bilmem; ülkenin çoğu kentindeki üniversiteleri gördük, içlerinde doğayla en gerçekçi bir biçimde bütünleşmiş, en güzel deniz manzaralı, en huzurlu, bütünleyici unsurlarıyla öğrencinin emrine girmiş en kapasiteli üniversitesi burada, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi.

Ben EGE Üniversitesi mezunuyum, fakültemiz de Kordon’daydı, ülkenin en güzel konumlu okulu diye bizim okulu kabul ediyordum, ta ki BEÜN devreye girinceye kadar…

Doğruya doğru…

Tüm bilim dalları ve kampüsleriyle birlikte, buralardaki öğretim görevlileriyle, Tıp Fakültesi Hastanesi ve çok değerli hocaları ile bir marka haline gelen üniversitemizin bu kente kattığı artı değeri göz ardı etmek olası mı?

Bizim kent gençliğinin büyük bir kısmı modayı bile üniversitenin öğrencilerinden öğreniyor; açığı da kapalısı da; sakallısı da sakalsızı da… Yalan mı?

Evet;

Rektörüyle, yardımcıları ile hocaları ile ve öğrencileri ile sanki bir ekip çalışması yapılıyormuş gibi Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde. Ekibin büyüyeceğini de Rektör Özölçer geçtiğimiz gün fakülte hastanesinde gördüğü basın mensuplarının kulağına fısıldadı: “Transferleri sürdürüyoruz…” Bu şu demek; Üniversite NİTELİKLİ olarak büyüyecek, KALİTE artacak…