Ülkemizde politika sırf “kendilerinin altında da bir koltuk olsun” düşüncesiyle bazı özürlü kişiler tarafından yapılıyor, eskiden yani çooook eskiden de vatandaş bunlara kanıyor ve adam zannediyordu ama artık herkes uyandı, böyle tiplere “zavallı, şaftı kayık” gözüyle bakmaya başladı.
Hani bu tipler bazen kravat mravat takıp cadde ve sokaklarda geziyorlar ve milleti de kendisine bakıyor zannediyorlar ya; aslında o milletin kendileri için ne düşündüğünü bir öğrenseler, topukları mabadlarına vurup kaçarlar.
Özelikle de o mini partilerin sıfat meraklısı il başkanları filan…
Adam partisiyle birlikte tedavülden kalkmış, o hala kendini başkan maşkan sanıyor. Ara sıra da topluyor basını, çay çorba faslı, bizim terbiyeli ve centilmen basın da böyle zamanlarda yüzüne vurmuyor tabii ki garibin hal-i pür melalini, “iki satır yazıvereyim de gönlünü alıvereyim” düşüncesiyle her dediğine “heee, hııı, evet başkanım…” gibilerden gaz veriyor.
Bu Türkiye’de böyle, Zonguldak’ta da böyle!
Uyanmıyor bir türlü bizim parti başkanı birader : )))))
Ne yazık ki bele…
Son zamanlarda basında anketler çoğaldı, bunlar sosyal medyaya da yansıyor ve şöyle bir gerçek ortaya çıkıyor: İlk yapılacak olan genel ve yerel seçimlerde CHP, AKP ve DEM gibi partiler barajı aşıyor, MHP, Vatan, İYİ Parti gibi partiler de baraja yaklaşıyor.
Gerisi mi?
Gerisi hikaye…
Halkın olmadığı, tenezzül etmediği ve sadece başkanla partisi arasında geçen ve sadece ikisinin yaşadığı, bir aşk hikayesi!
Zonguldak’ta da bele!
Ve böyle tiplerin kendi kafalarına göre yapıp sonra da sosyal medyaya sürüp vatandaşı enayi yerine koyup ona pazarlamaya çalıştığı ankete benzer uyduruk kıytırık tablolar filan var;
Onlar da işte toplum psikolojisi bilmeyen, öğrenmeyen ve kendini akıllı zanneden piyasadan silinmeye mahkum sözde politikacıların bir tuhaf uygulaması…