Tüm eşyalarının haciz yoluyla alındığını ileri süren Esra Çınar, “Kedi, köpek bile sokağa atılmıyor. Çamaşırımı giymeme bile izin vermediler. Eşyalarım nerede bilmiyorum. Ben evladımla 10 yıldır oturduğum evden haksız yere atıldım. Sonuna kadar şikayetçiyim” dedi.

Olay, 9 Eylül Perşembe günü Muratpaşa ilçesi Fener Mahallesi Tekelioğlu Caddesi üzerinde bulunan 5 katlı binanın çatısında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, daha önce bir uçak firmasında hostes olarak çalışan eşinden ayrı bir çocuk annesi Esra Çınar (31), Covid döneminde işinden ayrılmak zorunda kaldı. Daha sonra emlak sektörüne yönelen Çınar'ın işleri düzgün gitmezken, bir yandan da hastanede yatan kanser hastası annesiyle ilgilenmeye başladı. Bu süre zarfında annesini kaybeden ve yaklaşık 1 yıllık birikmiş kirasını ödeyemeyen Çınar'ın yurt dışında yaşayan ev sahibi, iddiaya göre Antalya'dan bir kişiye vekalet verdi.

Ardından haciz yoluna giden kişi, ekipler eşliğinde evi boşalttırdı. 7 yaşındaki çocuğuyla birlikte sokakta kalan Çınar, Tekelioğlu Caddesi üzerinde 5 katlı bir apartmanın çatısına çıktı. Genç kadının çatıda olduğunu görenler durumu polise ve 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbarın ardından olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Genç kadının düşme ihtimaline karşı olay yerine sağlık ve itfaiye ekipleri de geldi. İtfaiye ekipleri yere branda açtı. Yaklaşık 2 saat sonra müzakereci polis ekipleri tarafından ikna edilen Çınar, ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

“CANIMA KIYACAK KADAR ACİZ BİRİSİ DEĞİLİM”

İfadesini veren Çınar, haciz işlemleri ve evden çıkartılma şeklinin doğru olmadığı yönünde polise şikayetçi oldu. Olay günü intihara teşebbüs için çıkmadığını belirten Esra Çınar, “Ben kesinlikle kendi canıma kıyacak kadar aciz bir insan değilim. Asla intihar etmek için çıkmadım, çünkü benim 7 yaşında bir evladım var. Ben bana yapılan haksızlık yüzünden oraya çıktım. Kedi, köpek bile sokağa atılmıyor. Ben evimden bir anda geceliğimle atıldım evladımla. Gurumu gerçekten ayaklar altına aldılar, sesimi duyurmak için çıktım” dedi.

“ÇAMAŞIRIMI GİYMEME BİLE İZİN VERMEDİLER”

Haciz işlemi öncesinde kendisine hiçbir şekilde tebligat gelmediğini savunan Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben evde değilken gelen olsaydı kapıya bir şey yapıştırılması lazım. Beni aramaları gerekiyor ama o da yapılmadı. Evimi boşaltana kadar hiçbir şeyden haberim yoktu benim.

Sabah 09.30'da evime baskın yapılır gibi kapım çalındı. Korkudan ne yapacağımı bilemiyordum. Yanımda çocuğum da vardı. 155'i aradım. Daha sonra komşularımdan yardım isteyip kapıyı açtım.

Sakin olmaları gerektiğini ve çocuğumun korktuğunu söyledim. Hani dedim ne için yani nasıl çilingir ile geliyorsunuz. ‘10 dakikan var' diye biri ayağını kapının arasına koydu. Kapıyı kapatıp kilitledim ama çilingir ile kapıyı açtılar. Sonra psikolojik olarak koptum.

Çocuğum da ben de feryat figandım. Çok yalvardım ‘Lütfen bir iç çamaşırımı bari giymeme izin verin' diye ama maalesef izin verilmedi. Üzerimdeki kıyafetle kaldım. O an benim aklımı başıma getiren komşularımdı. Bana bir taksi ayarladılar, direkt adliyeye gittim. Kimse yaşadıklarıma inanmıyordu. Çaresiz kaldım.”

“SESİM DUYULSUN DİYE ÇIKTIM”

“Manevi olarak herkesin beni anlamasını istiyorum” diyen Çınar, gerçekleştirdiği eylem sonrası sesinin duyulduğuna inandığını söyledi. Şu anda bir polis memurunun yardımıyla bir otele yerleştirildiğini ve çocuğunun da babasının evinde kaldığını söyleyen Çınar, “Bu evden atılma olayı kira ödememe olayı değil. Tabii ki maddiyatla ilgili bir durum varsa, kanun varsa kanunda bile kedi köpeğin sokağa atılma cezası varken, beni bu şekilde kimse yapamaz. Affedersiniz hayat kadını dediğimiz insanlara bile bu muameleyi yapamaz. Ben evladımla 10 yıldır oturduğum evden haksız yere atıldım. Sonuna kadar şikayetçiyim. Ben de vatandaşım, ben de kadınım, ben de anneyim. Ben kanser hastası anneme devletin yardımını almadan baktım. Ben yardım almak için çıkmadım zaten, sesim duyulsun diye çıktım” diye konuştu.

“BU ŞEKİLDE Mİ ATILMAM GEREKİYORDU”

Kişisel eşyalarının nerede olduğunu bilmediğini de aktaran Çınar, “Evi boşverin, benim eşyalarım nerede. Ben kendi ayakları üzerinde duran bir kadınım, yine çalışır yine evimi tutarım. Benim manevi olarak yıllarım birikmiş, annemle birlikte olan anılarım var. Her insanın olduğu gibi albümlerim vardı, annemin eşyaları vardı. Eşyalarımın nerede olduğunu bilmiyorum. Prosedür buysa yine saygı duyuyorum ama bu şekilde mi atılmam gerekiyordu benim?

Maddi ve manevi yardım değil benim gayem. Bu onların yanına kar kalmasın istiyorum. Eğer ki kanunda bu gerekiyor, ‘bu şekilde atılman gerekiyordu Esra' diyorlarsa çıkıp desinler” ifadelerini kullandı.

Son olarak "sevgilisinden ayrıldığı için intihara teşebbüs etti" iddialarının yanlış olduğunu söyleyen Çınar, psikolojisinin yerinde olduğunu ve herhangi bir tedavi görmediğini söyledi.

Editör: Haber Merkezi