Ağabeyi Ercan Kacalı’nın ihmaller sonucu hayatını kaybettiğini iddia eden Serkan Kacalı, başkalarında canı yanmasın diyerek BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinden şikayetçi olacağını belirtti.
Biranda şiddetli göğüs ağrısı başlayınca kardeşleri tarafından çağrılan 112 Acil Servis ambulansıyla BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesine getirilen Ercan Kacalı’nın kardeşinin iddiasına göre ağabeyi hastanenin önünde kalbinin durması sebebiyle ambulansta bulunan sağlık görevlileri tarafından kalp masajı yapılarak hayata döndürülmüş. Ama hastanenin acil doktorunun “anjiyo yapılacak cihaz arızalı” denmesi üzerine buradan da Ereğli’deki Özel Ereğli Ecomar Hastanesine götürülmüş. Burada doktorlarca yapılan tüm müdahalelere rağmen Ercan Kacalı, hayatını kaybetmiş.
Ağabeyinin ölümünde BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinin büyük ihmali olduğunu iddia eden kardeş Serkan Kacalı, “BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinin anjiyo yapılacak cihazı nasıl bozuk olur? Böyle sorumsuzluk olmaz! Kalp krizi geçiren ve o hastanenin aciline getirilen hastayı cihazımız bozuk diyerek gerimi gönderecekler! Kalp krizi geçiren hastayı Ereğli’ye mi sevk edecekler! Kalp krizi geçiren hasta zaten oraya gidesiye kadar hayatını kaybediyor. Edindiğimiz bilgiye göre BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinde müdahale yapılsaydı kardeşimin yaşama şansı varmış. Bu nedenle BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinden şikayetçi olacağım” dedi.
Bundan sonra böyle bir durum yaşanmasın, benim bağrım yandı başkalarında bağrı yanmasın diyen gözü yaşlı kardeş Serkan Kacalı, şunları söyledi:
AĞABEYİMİN KALBİ DURDU DOKTOR CİHAZIMIZ ARIZALI DEDİ!
“Ağabeyimin daha önceden kalp rahatsızlığı vardı ve dört defa anjiyo oldu, kalbine stent takıldı. En son rahatsızlandığında kız kardeşimin evinde oturuyorduk. Ağabeyim birden göğsüm ağrıyor dedi. Bizde hemen 112 Acil Servisi aradık. Ağabeyim 112 Acil Servis ambulansıyla BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesine getirildi. Sedye ile araçtan aşağıya indirildiği sırada kalbi durdu. Oradaki doktor anjiyo yapılacak cihaz arızalı dedi ve Ereğli’deki hastaneye sevk etti. Zonguldak’tan Ereğli’ye ambulansla giderken bir kez daha kalbi durmuş ve ambulansta bulunan sağlık personelleri kalp masajı yaparak kalbini çalıştırmışlar. Ereğli’deki Özel Ereğli Ecomar Hastanesi’nin önüne geldiğimizde ağabeyimin kalbi yeniden durdu. Yine kalp masajı yaparak hayata geri döndürüldü. Hemen götürüldüğü hastanede anjiyo yapılarak yoğun bakım odasına alındı. Yoğun bakımda alındıktan yaklaşık bir saat sonra yine kalbi durmuş ve bir daha kalbi çalıştırılamamış. Sonuç olarak ağabeyim vefat etti.
BÖYLE SORUMSUZLUK OLMAZ!
Kız kardeşimle beraber ağabeyimin yaşamını yitirdiği Ereğli’deki hastaneye gittik ve doktoruyla görüştük. Doktor bize “Biz elimizden gelen müdahaleyi yaptık” dedi. BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinin anjiyo yapılacak cihazı nasıl bozuk olur? Böyle sorumsuzluk olmaz! Kalp rahatsızlığı şikayetiyle o hastaneye gelince ne olacak? Kalp hastalığı sorunuyla hastanenin aciline gelene cihazımız bozuk diyerek gerimi gönderecekler. Kalp krizi geçiren hastayı Ereğli’ye mi sevk edecekler! Ayrıca Ereğli’deki doktora ilk gittiğimiz hastanede cihazlar bozuk olmasa durum ne olurdu diye sorduk. Doktor bize, “Kalp denilen konu saniyeliktir. Hemen ilk müdahale yapılırsa yüzde 21 yaşama şansı vardı” dedi. Çünkü ağabeyim Zonguldak’tan Ereğli’ye götürülene kadar 3 defa kalbi durmuş. Yani BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinde ilk müdahale yapılsaydı kardeşimin yaşama şansı varmış. Bu nedenle BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinden şikayetçi olacağım. Çünkü oradaki doktor acil kapısı önünde içinde kardeşimin olduğu ambulansın yanına geldi ve “bizim cihazımız çalışmadığı için ben bu hastayı alamam. Siz Ereğli’ye gidin” dedi. Bizi hastanenin içine bile almadılar! Bundan sonra böyle bir durum yaşanmasın. Benim bağrım yandı başkalarında bağrı yanmasın. Allah göstermesin başka bir kalp hastası da bizim şikayetimizle o hastaneye gittiğinde o hastayı damı başka hastaneye sevk edecekler. Kalp krizi geçiren hasta zaten oraya gidesiye kadar hayatını kaybediyor. Ben bütün devlet büyüklerimden bu konuyu araştırmalarını istiyorum” (Seçkin KIRARSLAN)
