Türkiye’deki son iktisadi gelişmelerle ilgili değerlendirmede bulunan Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşlarından Fitch’in Türkiye raporunda; “Faiz indirimlerinin sonuna yaklaşıldığını düşünüyoruz” denirken, ülke ekonomisinin yaşadığı ‘dış kırılganlıklar’a dikkat çekiliyor. Fitch’in bu raporunda Türk ekonomisi hakkında ayrıca şu tespitler de    yer alıyor;

Dış kırılganlıklar Türkiye’nin kredi notunda temel zayıf alan olmayı sürdürüyor.

Salgın süresince piyasada oluşan oynaklığa rağmen Türkiye’de özel sektör borç çevirme gücünü korudu.

Cari işlemler dengesinin yılın ikinci yarısında istikrar kazanmasını bekliyoruz ancak aşağı yönlü önemli riskler var.

Türkiye’nin rezervlerinde azalma olduğunu gösteren bir trend var; bu, şubat ayından bu yana dış kırılganlıkları artırıyor.

Cari işlemler dengesinde oluşan baskıları yönetmek için uygulanan politikaların devam edeceğini tahmin ediyoruz.

Türkiye üzerindeki dış baskıların daha belirgin hale gelmesi halinde buna politika olarak nasıl karşılık verileceği belirsizleşebilir.

Türkiye’de faiz indirimlerinin sonuna yaklaşıldığını düşünüyoruz.

Fitch’in Türkiye’ye verdiği ‘BB’ kredi notu ‘yatırım yapılır’ seviyesinin altında bulunuyor. Bu kapsamda Kurum daha önce Türk ekonomisinde ikinci çeyrekte sert daralma beklediğini açıklamıştı

                                 *       *        *

Gerçekte Ülkemizdeki tabloya baktığımızda; Haziran ayında yeni siparişlerde önceki aya göre bir hızlanma yaşansa da ihracat siparişlerindeki artış toplam yeni siparişlere göre oldukça düşük oranda gerçekleşti. İstihdam ve satın alma faaliyetleri artış kaydetti. Üretimdeki artışta mevcut stokların kullanılması sebebiyle ise girdi stoklarının azaldığı görüldü. Pandemi kaynaklı kapatmaların etkisiyle Nisan ayında dip seviyeyi gören sanayi üretiminde Mayıs ayında kısmi, Haziran ayında ise hızlı bir artış eğilimi görülüyorsa da bu durum daha ziyade Haziran ayı satın alma müdürleri endeksleri (SAMEKS, İSO PMI) ve TİM’in yayınladığı ihracat verileri sanayi sektöründeki hızlanma sonucu ortaya çıktı. Arındırılmamış verilerle Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi Nisan ayında 25,4 seviyesi ile dibe vururken, Mayıs ayında 49,7, Haziran ayında 56,7 seviyelerine yükseldi. Ancak bu arada da Endeksin 50 seviyesinin altındaki değerler sektörde önceki aya göre daralmaya işaret ediyor. Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre ise endeks sırasıyla 29,7, 44,6 ve 51,6 değerlerini aldı. Yeni siparişler önceki aya göre 9,8 puan birden artarak 52,8 seviyesine, girdi alımları önceki aya göre 9,0 puan artarak 57,5 seviyesine, üretim alt endeksi önceki aya göre 8,5 puan artarak 49,2 seviyesine, istihdam alt endeksi önceki aya göre 13,5 puan artarak 58,1 seviyesine yükseldi.

                                  *       *        *

Sonuç olarak, Sanayi sektöründeki eğilimi ölçen bir diğer endeks ise İSO ve IHS Markit tarafından hazırlanan Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) de Nisan’da 33,4 seviyesine geriledikten sonra Mayıs’ta 40,9, Haziran’da 53,9 seviyelerine ulaştı. SAMEKS endeksine benzer olarak İSO PMI endeksinin de 50 seviyesinin üzerindeki değer, sektörde önceki aya göre büyümeye işaret ediyor. Haziran ayında yeni siparişlerde önceki aya göre hızlanma yaşansa da ihracat siparişlerindeki artış toplam yeni siparişlere göre düşük oranda gerçekleşti. İstihdam ve satın alma faaliyetleri artış kaydetti.Üretimdeki artışta mevcut stokların kullanılması sebebiyle ise girdi stoklarında azalma görüldü. TİM verilerine göre Genel Ticaret Sistemi ihracat hacmi Nisan ayında 8 milyar 993 milyon dolara geriledikten sonra Mayıs’ta 9 milyar 964 milyon dolar, Haziran’da ise 13 milyar 469 milyon dolar seviyelerine yükseldi. Geçtiğimiz ay ihracat sektörleri ivme kazanmış olduğu halde 2019 yılı ortalamalarının gerisinde bir performans ortaya koymuş durumda. Özellikle Taşıt Araçları ve Yan Sanayi sektörü ihracatının Haziran ayında 2013-2015 dönemi performansını yakaladığını görüyoruz. TCMB döviz rezervlerinin iyileştirilmesi için mutlak surette ihracatın arttırılmasına yönelik standartlaşmaya gidilirken; ihracat potansiyeline sahip katma değeri çok yüksek ileri teknoloji ürünlerine yönelme şeklinin bir an evvel uygulamaya başlatılması gerekiyor.