Karlı bir kış günü 24 0cak 1993 tarihinde Ankara Karlı Sokak’ta arabasına konan bomba ile katledilen Gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun katledilişinin 28. yıl dönümü.

Uğur Mumcu bugün yaşananlar için yazılarında bizi uyarmıştı.

Öldürülmeden kısa süre önce söylediği, "Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacak, Cumhuriyet'e karşı ayaklanacaklar" sözünün 15 Temmuz 2016'da FETÖ darbe girişimiyle gerçeğe dönüştü…

Araştırmacı gazeteciliğiyle siyaset ve ekonomide 'yeşil sermaye', 'kara para' ile bölücülük konularını yazılarında sürekli irdeledi, dikkat çekti; uyanık olunmasını istedi.

Gazeteci tarafsız olmalıdır. Ancak, Uğur Mumcu tarafsız değil, taraftı.

Vatanına, milletine, bayrağına âşık, Atatürkçü, önemli bir yazarımızdı. Yeri doldurulamayan, her kitabında bilgi veren bir gazeteciydi. Ardında onlarca belge bıraktı giderken.

Cumhuriyet gazetesindeki köşesi ile dördü söyleşi ve dizilerden derlenen 31 kitabında Türk halkına önemli uyarılarda bulundu.

Uğur Mumcu'nun tarihe geçen sözleri:

"Ben Atatürkçüyüm.... Ben, cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım... Ben insan hakları savunucuyum... Ben, terörün karşısındayım... Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır."

"Bir kişiye yapılan haksızlık tüm topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Susanlar da bu insanlık suçlarına katılmış olur."

"Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz."

"Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar cumhuriyete karşı ayaklanacaklar."

"Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım unutma bizi... Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım unutma bizi..."

Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümünde saygı,özlem ve rahmetle anıyor, yazımı onun unutulmaz sözlerinden biriyle noktalıyorum:

“Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan insanın böyle bir toplumda mezar taşı gibi susmamasıdır!...”

Uğurlar Olsun

Bir pazar sabahıydı Ankara kar altında
Zemheri ayazıydı yaz güneşi koynunda
Ucuz can pazarıydı kalemim düştü kana
Zalimler pusudaydı bedenim paramparça
Ucuz can pazarıydı kalemim düştü kana

Uğurlar olsun uğurlar olsun
Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
Bir keskin kalem bir kırık gözlük
Yürekli yiğitlere hatıran olsun

Çevirdim anahtarı apansız bir ölüme
Şarapnel parçaları saplandı ciğerime
Ucuz can pazarıydı kan doldu gözlerime
İsimsiz korkuları katmadım yüreğime
Bembeyaz doğruları yaşadım ölümüne

Uğurlar olsun uğurlar olsun
Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
Bir keskin kalem bir kırık gözlük
Yürekli yiğitlere hatıran olsun