Ülkemizin ittifak içinde olduğu NATO’nu geçmiş tarihine bir göz atıldığında;Türkiye Temmuz 1974’de yani müdahaleden kısa bir süre sonra 714 sayılı NOTAM’ı ilan ederek Ege üzerinde 50 millik alanda uçuşları kendi iznine tabi kıldı. Zor durumda kalan, Ege’deki komuta-kontrol yetkisini kaybeden Yunanistan 1976 yılında yani iki yıl sonra NATO’nun asker kanadına dönmek istediğini bildirdi ancak Türkiye bunun için Ege’deki komuta-kontrol alanlarının yeniden belirlenmesini şart koştu. NATO Avrupa Kuvvetler Başkomutanı Alexander Haig ve ardından bu göreve gelen Gen. Rogers hem Bülent Ecevit hem de Süleyman Demirel nezdinde girişimde bulundular ama sonuç alamadılar.Taraflar arasındaki devam eden anlaşmazlık sonrasın da 1970’li yılların ikinci yarısında Sovyetler Birliği’nin Akdeniz’deki etkinliği artınca, özellikle Sovyetlerin Afganistan’a müdahalesinin ve İran’daki ABD yanlısı Şah rejiminin yıkılışının ardından Batılı güçler Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönmesi için baskılarını sürdürmeye devam etti.Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde yaşanan gerginlik ve karşılıklı güvensizliğin 1980’li yıllarda daha da artmış olduğunu söylemek mümkün. 1980 Şubatında, Türkiye’nin 1974 yılından beri uygulamakta olduğu NOTAM 714’ü kaldırmış olduğunu açıklamasından sonra Yunanistan’ın da 1157 sayılı NOTAM’ını kaldırması, iki ülke arasındaki ilişkileri yeni bir sürece yöneltirken, Yunanistan’ın NATO’ya dönmesi açısından hala iki ülke arasında bir görüş birliğinin sağlanamamış olması, karşılıklı suçlamaların sürmesine yol açmıştır.

          *       *        *

Mamafih Yunanistan’ın Türkiye ile imzalamış olduğu “Rogers Anlaşması” çerçevesinde NATO askeri kanadına geri dönüşü, Yunanistan’ın Türkiye karşısında duymuş olduğu güvensizliği azaltıp iki ülke arasındaki diyalogu hızlandıracağına tam tersine, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden sertleşmesine yol açabilecek gelişmelere neden olmuştur. Özellikle Yunanistan’ın NATO’ya geri dönüşünü kolaylaştıran “RogersPlanı”nın uygulamada yeni sorunlara yol açması ve NATO çerçevesinde askeri ve siyasi ilişkiler içerisine giren Yunanistan ve Türkiye’nin ABD ile ilişkilerine aralarındaki uyuşmazlıkları yansıtmaları, giderek karşılıklı suçlamaların artmasına ve güvensizliğin pekişmesine sebebiyet vermiştir.Hal böyle iken,1981 yılı içerisinde Yunanistan’da genel seçimlerin yapılacak olması,bu ülkede Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin sık sık gündeme gelmesine yol açarken Yunanistan’ın ABD ile ilişkilerinde Türkiye’den kaynaklanan kuşkularını azaltmak için kimi garantiler istemesi, bir yandan Türkiye’nin tepkisini çekerken diğer yandan da Türk-Yunan yakınlaşmasını sekteye uğratmış ve diyalog çabaları, kolaylıkla iç politikada partiler arasındaki propagandalara konu edilmiştir.

        *       *        *

Gelinen son noktada ise öteden beri Türkiye paranoyasından bir türlü kurtulamayan Yunanistan yönetimi provokasyonlarını birkaç adım daha ileriye taşırken, bu defa Türkiye’ye karşı doğrudan savaş hazırlıklarını sürdürmeye devam ettiği görülüyor.Bu çerçevede ABD ile savunma anlaşmasını protokolünü uzatan ülkenin başka planları olduğunun da ortaya çıkması sürpriz olma dı. Yunanistan-ABD arasındaki imzalanan savunma anlaşmasıyla noktalanmasıyla birlikte Yunanistan Dışişleri Bakanı NikosDendias ve ABD Dışişleri Bakanı AntonyBlinkengeçtiğimiz Perşembe günü iki ülke arasındaki Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması'nın uzatılması protokolünü de imzalamış olmaları bu işin ileri noktaya kadar gidebileceğine bir işaret teşkil ediyor.Bu kapsamda Yunan basınından alıntılanan haberlere bakılırsa;Yunan kuvvetleri, olası bir çatışma ihtimaline karşı, komşu kıyıdaki Türk kuvvetlerini ve altyapıyı hedef alıyor"haberinin devamında İlk olarak, Temmuz 2021'de Fransızlar tarafından Yunan ordusuna, Dört Exocet roketatarla donatılmış bir dizi kıyı füze sisteminin tedariki önerildiği de ifade ediliyor.Taktik özelliği açısından Fransız mobil kıyı savunma sistemi Exocet, özel bir araca monte edilerek, deniz alanına erişimi engelleme, kıyı tehditlerini etkisiz hale getirme ve yüzey birimlerini etkisiz hale getirme yeteneklerine sahip hızlı hareket eden füzeler sağlıyor.Sistem, dünya çapında faaliyette olan EXOCETMM40BLOCK 3 füzesinin en son versiyonuna dayanıyor. Roket 780 kg ağırlığında, uzunluğu 6 metreden az, çapı ise 350 mm. Operasyonel menzili ise 200 km.civarında bulunuyor.

           *       *        *

Sonuç olarak, mevcut sistemlerden 150 kilometreden fazla mesafelerde hedefi etkisiz hale getirme yeteneğine sahip olan Amerikan GMLRS-ER sistemleri yanında şu an itibarıyla Yunanistan'da bir RM-70 Vampir fırlatıcı sistemin test edildiği de alınan bilgiler ara sında yer alıyor. Bu arada silahlanma harcamalarını geçen yıla göre beş kat arttıran Yunanistan, askerî gücünü artırmak üzere ayrıca Fransa’dan altısı yeni, 18 adet gelişmiş Rafale savaş uçağı, Almanya’dan denizaltı ve zırhlı araçlar satın almayı planlayan Atina, İsrail’den ise HERONİHA kiralaması yapacağı açık lanıyor. Bu yıl içinde ek olarak dört yeni firkateyn alımı ve dört firkateynin modernizasyonunu planlıyor. Ayrıca, dört adet MH-60RSeahawk “Romeo” tipi helikopter alımı, 84 adet F-16 savaş uçağının modernizasyonu ve 15 adet C-130 ile İtalyan yapımı sekiz adet C-28 askerî nakliye uçağınınmodernizasyonu için planlamalar yapıldığı da belirtiliyor. Özet olarak,NATO ittifakı içinde yer alan Yunanistan’ın ABD’nin de desteğini alarak bir taraftan olağanüstü silahlanırken; diğer yandan da anlaşmalara ve hukuka tamamen aykırı olarak saldırgan bir tutumla Ege Denizi’ndeki adaları silahlandırdığı da çok açık. Bu silahlanma kime karşı? Onun yanıtı da belli