Geçen yılın mart ayında ortaya çıkan kovid-19 pandemi vakalarının mutasyon varyantı ile birleşerek daha fazla artış kaydetmesiyle birlikte yüzde 85’i ruhsatsız en az 25 milyon silah bulunan Türkiye’de şiddet vakaları da aynı şiddette artarak devam ederken; Türkiye, ‘silah ticareti şeffaflık barometresi’nde geçen yıla göre 3 sıra gerileyerek, 50 ülke arasından 33’üncü sırada yer aldı. Diğer yandan, pandemi koşullarında bireysel silah bulundurma talebi yüzde 34, mermi talebi ise yüzde 117 arttı.Cenevreli araştırma merkezi The Small ArmsSurvey’e (SAS) göre Türkiye, hafif silah ticareti şeffaflık barometresinde 50 ülke arasından 33’üncü sırada yer aldı. Türkiye, geçen yıla göre bu klasmanda 3 sıra gerilerken; en şeffaf ilk üç ülke arasında ise İsviçre, Almanya ve Hollanda yer aldı.

                        *        *         *

Açıklanan raporlar çerçevesinde Türkiye’deki silahlanmanın boyutuna dikkat çekerken; artan şiddet olayları karşısında bireysel silahlanmadaki yetersiz düzenlemeleri ve denetimsizlik halini Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu’nun değerlendirmesine göre Umut Vakfı’nın Türkiye’nin Silahlı Şiddet Haritası ve 2020 Raporu’na göre, yıl içinde yaşanan 3 bin 682 silahlı şiddetin yüzde 85’i ateşli silahlarla işlendi. 2020 yılında basına yansıyan 3 bin 682 silahlı şiddet olayında; 2 bin 40 kişi öldü, 3 bin 688 kişi de yaralandı. Bu silahlı olayların 3 bin 128’inde ateşli silahlar (bin 303’ü tüfek, bin 825’i tabanca), 554’ünde ise kesici ve delici aletler kullanıldı. Yani cinayetlerin yüzde 85’i ateşli silahlarla işlendi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde açıklanan 2020 Kadın CinayetleriHaritası’na göre 2020 yılında 527 kadın, evli veya boşandığı eşi, erkek arkadaşı, aile üyeleri ya da yakınları tarafından öldürüldü.Oransal olarak cinayet işlenmesi olasılığını arttırması sebebiyle bireysel silahlanmanın yasaklanması gerektiğinin altını çizen İnceoğlu, “Toplumda huzur ve güvenin sağlanabilmesi için silah satışlarında referans sistemi gerekli. Silah satın alınırken eşinin onayı alınmalı. İnternetten silah satışı yasak deniyor ama çok ironik bir biçimde kargo ile teslimat mümkün. Sürekli denetim şartı getirilmeli, denetimler beş yıllık, bu çok uzun bir süre, iki yılda bir denetim yapılmalı. Silahla işlenen kadın cinayeti oranlarının yüksekliği ateşli silahlara erişimin bu denli kolay olmasının önemli bir sorun olduğunu göstermektedir. Failin silah kullanması, mağdurun failden ayrılıp bir başkası ile birlikte olması, dijital takip, cinsel ilişkiye zorlama, hamilelik döneminde sekse zorlama ve şiddet, ilişkide giderek artan fiziksel şiddet, failin intihar eğilimi, maktulün tehlike algısı ve çocuk istismarı gibi faktörlerin kadın cinayetleri ile ilişkili olduğuna dair araştırmalar mevcut” şeklinde değerlendirme yaptığı izlendi.

                        *        *         *

Sonuç olarak,Dr.YaseminGiritli İnceoğlu, kadına şiddet bilançosundaki artışa dikkat çekerek, “Her ne kadar uygulamalar eksik ve aksak ise de Sözleşme, gerek kadına yönelik şiddetin tarihselliğini kabul etmesi, gerek şiddetin cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklandığını ortaya koyması açısından çok önemliydi.Artık erkek şiddeti ve kadın cinayetleri vaka sayılarındaki artış kaçınılmaz olacak. İstanbul Sözleşmesi’nin yanı sıra, 2016-2020 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı faaliyetleri arasında da yer almasına rağmen, yıllardır kadına yönelik şiddet verileri sistematik ve düzenli bir şekilde açıklanmıyor. Bu durum da olaylarda sorumluların yargılanıp cezalandırılmaması toplumsal barışın sağlanmasının önündeki önemli engellerden birini oluşturuyor” vurgusuna yer verildi.Bu yönde SAS’ın daha önceki 2017 yılı için verdiği rakamlara göre, dünyada sivillerin yasal veya yasal olmayan yollardan elinde bulundurduğu ateşli silah klasmanında Türkiye’nin 10. sırada. Türkiye, 13 milyon 200 bin silah ile Avrupa’da bu klasmanda 3. Sırada yer alıyor.Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) yayınladığı verilere göre; küresel askeri harcamalar, 2019 yılında 1 trilyon 917 milyar dolara yükseldi.Türkiye,dünyada en çok askeri harcama yapan ülkeler sıralamasında 15’inci sırada yer aldı.Türkiye’nin askeri harcamaları,2010-2019 yılları arasındaki on yıllık süreçte yüzde 86 artarak 20,4 milyar dolara ulaştı.SIPRI raporuna göre, 2016-2020 döneminde Türkiye silah ithalatını yüzde 59 oranında azaltırken yerli askeri ürün ihracatını ise yüzde 30 oranında arttırdı.Bunun nedenlerinden biri, ABD’nin 2019’da 5. nesil F-35 avcı uçaklarını Ankara’ya tedarik etmeyi reddetmesi ve Türkiye’nin askeri ürün üretimini artırması oldu.