Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine göre Tarım-ÜFE’de (2015=100), 2021 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %1,68, bir önceki yılın Aralık ayına göre %15,92, bir önceki yılın aynı ayına göre %23,10 ve on iki aylık ortalamalara göre %22,06 oranında artış gerçekleşti.İlgili sektörlerde bir önceki aya göre tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %1,65, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %4,22 artış, balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde %0,15 azalış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %1,28 artış, tek yıllık bitkisel ürünlerde %4,10 artış, çok yıllık bitkisel ürünlerde %3,02 oranında azalış meydana geldi.Bu anlamda yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %2,84 ile çeltik ve %3,29 ile üzüm oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %79,66 ile lifli bitkiler, %38,18 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar ve %37,47 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu. Bir önceki yılın aynı ayına göre azalış gösteren tek alt grup ise %17,23 ile turunçgiller oldu.

                        *       *        *

Mukayese yapıldığında bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, %6,02 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler, %4,91 ile tropikal ve subtropikal meyveler ve %1,93 ile sebze, kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %23,47 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler, %20,43 ile lifli bitkiler ve %8,65 ile turunçgiller şeklinde gerçekleşti.Ekim 2021’de, endekste kapsanan 92 maddeden, 25 maddenin ortalama fiyatında azalış olurken 16 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 51 maddenin ortalama fiyatında ise artış meydanageldi. Genellemede geçtiğimiz ekim ayına ait TÜİK tarafın dan açıkla nan veriler göre tüketici fiyat endeksi (TÜFE)yıllık olarak yüzde 25,24 gelerek 15 yılın zirvesine yerleşir ken;Yurt içi üretici fiyat endeksi nin(Yİ-ÜFE) ise yıllık olarak yüzde 45,01 oranında  gerçekleşmesi karşısında TÜFE ile Yİ-ÜFE arasındaki makasın daha da açılması sonucunu doğururken; bu makas özellikle Eylül ayında oldukça çok yükseldi.Özellikle döviz kurundaki dalgalanmayı getirdiği girdi maliyetlerindeki daha fazla yükselişle önümüzdeki aylarda da fiyat artışları nın kendini açıkça hissettire

ceğine işaret ediyor. Çünkü üretici fiyatlarının giderek tüketici fiyatlarının çok üstünde seyretmesi bu durumu açıkça teyitliyor.

                        *       *        *

Sonuç olarak,TCMB'ninbu kapsamda geçen 2020 yılının Aralık ayında Merkezin Güncesi bölümünde yayımladığı raporunda bu makasın önemine atfederken;Üretici fiyatları, tüketici fiyatları üzerindeki maliyet yönlü baskılara ilişkin bir gösterge niteliğindedir. Ancak, ithal maliyet şoklarının yoğun gözlendiği dönemlerde iki endeksin artış oranları arasındaki farkın üretici fiyatları lehine açıldığı görülmekte.”Bununyanısıra ayrıca TCMB'nin yayımladığı raporda, "petrol fiyatlarının ve döviz kurunun belirgin hareketler gösterdiği dönemlerde" bu makasın üretici fiyatları lehine açılmasının doğal bir durum olduğu ileri sürse bile Ülke bazında tarım ve hayvancılık sektöründeki izlenen yanlış politikalarla zamansız ithalat politikalarının bizleri bu nokta ya getirdiği de tartışılmaz bir gerçek.Mamafih zaman zaman Türk Lirası'nda yaşanan kur şokları ile, üretici fiyatlarında maliyet yönlü aşırı baskı yaratan unsurların başında gelmesi de en fazla sıkıntı oluşturan durumlar olarak karşımıza çıkıyor.Gerçekte tarım ve hayvancı lık sektörlerindekur bazlı yüksek girdi maliyetlerine neden olan kalemler itibarıyla geniş kapsamlı bir inceleme yapılarak; siyasi otorite tarafından destek verilebilecek alanlarda teşvik imkanlarının gereği gibi kullanılması halinde arz-talep açığını kapatabilecek şekilde ihracat eksenli tarzda planlı üretime geçilmesinin çözüm konusunda alternatif bir unsur olması her zaman mümkün olabilecek bir yaklaşım.