Ülkemizde vergide uzun süredir bozuk seyreden, bütçede gelir-gider dengesinin bozan tahsilat/tahakkuk oranı 2020 yılında ciddi şekilde tahribata uğradı. Bu bozulma özellikle beyana dayalı vergilerde çok daha yüksek oranlı gerçekleşti. Uzmanlar, bu oranlardaki yegane bozulmanın tek sebebinin ekonomik sıkıntılar olmadığını, aksine vergi affı ve yeniden yapılandırma beklentilerinin de tahakkuk etmiş vergilerin ödenme oranını azalttığını belirtiyorlar. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın il bazında yayınladığı verilerden yapılan hesaplamaya göre, 2019 yılında genel bütçede geçmiş dönemlerden devredilenler dahil 1 trilyon 189 milyar liralık tahakkuka karşılık, tahsilat 721 milyar lirada kaldı ve tahsilat/tahakkuk oranı yüzde 60.6 olarak hesaplandı. Tahsilat/tahakkuk oranı ilgili yıllarda aslında daha yüksek gerçekleşiyor. Ancak istatistiki verilere geçmiş yılların devreden tahakkukları da eklendiği için tahakkuk/tahsilat oranları nispeten daha düşük çıkıyor. Bu dengenin, beyana dayalı vergide daha yüksek oranda bozulması da dikkat çekti. Beyana dayalı gelir vergisinde 28 milyar 895 milyon liralık tahakkuka karşılık, 10 milyar 666 milyon liralık tahsilat yapıldı ve tahakkuk/tahsilat oranı yüzde 36.9’da kaldı. 2020 yılı Ocak-Mayıs döneminde ise ekonominin daralmasına bağlı olarak genel bütçede tahsilat/ tahakkuk oranı önceki yıla göre yarıya yakın azalarak yüzde 36.01’e geriledi. Bu oran beyana dayalı gelir vergisinde ise yüzde 18.65’e geriledi.

                                   *        *        *

Hal böyle iken, uzamanlar beyana dayalı gelir vergisinde, tahsilat/tahakkuk oranının bazı illerde yüzde 2’ye kadar gerilediği dikkat çekerken, 16 ilde bu oran yüzde 10’un altında kaldı. Genel bütçe gelirleri kapsamındaki vergilerde ise Tunceli, Zonguldak, Rize ve Kocaeli’nde vergi tahakkuk/ tahsilat oranları yüzde 50’nin üzerinde gerçekleşti. TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu, tahsilat/tahakkuk oranlarındaki düşüşün önemli sebeplerinden birinin salgın döneminde ekonominin yavaşlaması olduğunu söyledi. Kartaloğlu, buna karşılık kamuoyunda vergi borçlarının yapılandırmasına yönelik beklentinin de önemli bir etken olduğunun altını çizdi. Kartaloğlu, “Son dönemlerde vergi borcu yapılandırma beklentisi ile de yükümlülüğünü yerine getirmeyenler olduğunu görüyoruz. Mevcut koşullarda bu bir ihtiyaç. Ancak bana göre ihtiyaçtan da öte bir zorunluluk. Çünkü mevduat faizinin yıllık yüzde 8.5 civarında olduğu bir dönemde, aylık 1.6, yıllık basit yüzde 20 civarındaki gecikme cezası-faiz, çok yüksek bir oran. Mükellefler, vergi ödemeyerek bir nevi çok yüksek oranlı kredi kullanmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla yapılandırma şart” değerlendirmesinde bulunması da işin bir başka yönü. Hazine Eski Müsteşarı Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, tahsilat/ tahakkuk oranlarındaki düşüşün temel nedeninin, düzenli olarak getirilen vergi aflarını dikkate alan mükelleflerin yeni af beklentisinden kaynaklandığını bildirirken, Saygılıoğlu, “Maliye’nin özellikle denetim tarafının yetersizliği, uzun zamandır denetim teşkilatının yapısının oturmaması ve denetimlerin etkin olarak yapılmaması tahsilatı olumsuz etkilemektedir” şeklindeki  sözlerine ek olarak”2020’nin kalan döneminde de bu tabloda herhangi bir değişiklik beklemediğini”vurgulayan Nevzat Saygılıoğlu, “Bütün vergiler kartopu gibi yılın son çeyreğine birikmiş durumda” olduğuna dikkat çekerek;”Hükümetin bu konuda biraz daha etkin davranması gerektiğine değinen Saygılıoğlu ancak konjonktür gereği çok kısa vadede bunu da mümkün görmediğini” dile getirmesi bu kapsamda boşluğu doldurabilecek yeni önlemler alınmasına işaret ediyor.

                                    *        *        *

Sonuç olarak, Vergi borcunda ciddi birikme olduğunu söyleyen Güncel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Sezer, “Süreç uzadıkça bu her iki taraf içinde işin işinden çıkılmaz bir hal alacak ve kısır döngü oluşacak”Çözüm; en kısa zamanda çıkarılacak yeni bir vergi affı ile öncelikli olarak ekonominin önü açılacak, devletin tahakkuk ve tahsilat oranları istenilen düzeylere ulaşacak ve mükellefin önünde biriken ve ödenmez hale gelen kamu borçlarını ödemesi için fırsat yaratılacak başkaca çözüm yok gibi” şeklinde vurguda bulunması da üstünde durulması gereken önemli bir husus. Yeni Ekonomi Danışmanlık AŞ Kurucu Ortağı ve eski Gelir İdaresi Başkanlığı bürokratlarından Nazmi Karyağdı ise,“Beyan edilip ödenmeyen mevcut vergilerin gecikme faizi/ zammından daha düşük bir oran olan Yİ-ÜFE ile taksitlendirilerek ödenmesi, cezaların silinmesi gibi avantajlar vergi mükelleflerini beyan ettikleri vergileri ödememeye itmiştir” Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, krizden gerçekten etkilenen sektörleri hassas şekilde tespit edebilecek bilişim altyapısı ve vergi setine sahip olduğunu dile getiren Karyağdı, “Tahsilat/ tahakkuk oranlarının aşağı düşmesine ekonomik nedenlerle veya ahlaki nedenlerle sebep olan vergi mükelleflerini tespit ederek iyi ile kötüyü, zor durumda olan ile fırsatçıyı ayırarak vergi gelirlerini bir ölçüde ayakta tutabilir” değerlendirmesinin dikkate alınması da o derece büyük önem taşıyor