Küresel pandemi kovid-19 koronovirüs vakalarındaki azalma yönünde ortaya çıkan gelişmeler iktisadi açıdan biraz olsun olumlu yansımalara neden olurken; Temmuz ayına ait güven endeksleri, yukarı yönlü hareketlenmeye başladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan açıklamaya göre, imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı (KKO), bir önceki aya göre 4,7 puan artarak yüzde 70,7 seviyesinde gerçekleşti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO-MA), bir önceki aya göre 4,9 puan artarak yüzde 70,7 seviyesinde düzelme gösterdi.Bu arada da Temmuz ayında Reel Kesim Güven Endeksi bir önceki aya göre 8,1 puan artarak 100,7 oldu. endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması ve genel gidişata ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, mevcut mamul mal stoku endeksini de azalış yönünde tetikledi. Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE-MA) bir önceki aya göre 9,6 puan artarak 99,4 oldu.

                                   *       *        *

Bu yönde son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında, bir önceki ayda azalış bildirenler lehine olan seyrin zayıfladığı görülmektedir. Mevcut toplam siparişlerin ve mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre zayıfladığı izlendi. Ortalama birim maliyetlerde ise, son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin güçlenerek, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin ise zayıflayarak devam ettiğine tanık olundu. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 0,2 puan artarak yüzde 12,0 seviyesinde gerçekleşmiştir. Ortalama birim maliyetlerde, son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin güçlenerek, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin ise zayıflayarak devam ettiği de kayda geçti. Olumlu yansıma güven endeksi olarak hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde de yükseldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Temmuz ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe %20,2, perakende ticaret sektöründe %9,6 ve bu arada inşaat sektöründe %11,6 oranında artışla kendini gösterdi.

                                      *       *        *

Diğer taraftan da hizmet sektörü güven endeksi yüzde 66,7 olurken; hizmet sektöründe bir önceki aya göre, son üç aylık dönemde iş durumu alt endeksi %42,5 artarak 54,5 oldu. Son üç aylık dönemde hizmetlere olan talep alt endeksi %36,5 artarak 55,2 değerini aldı. Gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi alt endeksi ise %2,9 artarak 90,3 oldu. Zincirleme etkinin getirdiği sonuçla Perakende ticaret sektörü güven endeksi de %94,6 oranına yükselerek, Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi Temmuz ayında %9,6 oranında artarak 94,6 değerini aldı. Perakende ticaret sektöründe bir önceki aya göre, son üç aylık dönemde iş hacmi satışlar alt endeksi %43,1 artarak 69,6 oldu. Mevcut mal stok seviyesi alt endeksi %2,9 azalarak 110,4 değerini aldı. Gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi alt endeksi ise %7,3 artarak 103,9 oldu.

                                *       *        *

Sonuç olarak, aylardır iyileşme beklentilerinin yoğunlaştığı İnşaat sektörü güven endeksi %87,0 seviyesinde hafif kıpırdarken; mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 78,0 iken, Temmuz ayında %11,6 oranında artarak 87,0 değerini aldı. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi alt endeksi %25,0 artarak 73,9 oldu. Gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi ise %3,4 artarak 100,0 değerini aldı. Mamafih sonraki aylar için bir öngörüde bulunmak gerekirse; pandemi kaynaklı belirsizliğin zaman içinde dağılması ile piyasalarda aşamalı iyileşmeye doğru bir yönelim olabilmesi açısından; temmuz ayındaki iyileşme pozisyonuna giren göstergelerin temmuz ayını izleyen aylarda da istikrarlı bir seyir içine girmesi gerekiyor. Ancak sadece temmuz ayına göre yorum yapmak da doğru olmaz. Nedeni de içsel ve dışsal etkilerin geldiği noktada pandemi kaynaklı belirsizliğin yanı sıra jeostratejik ve jeopolitik riskleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Bu olayı    piyasaların güven kazanıncaya kadar da beklemek lazım