Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Ekim ayında bir önceki aya göre %3,6 oranında azaldı; Eylül ayında 79,7 olan endeks, Ekim ayında 76,8 oldu.

* * *

12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi Eylül ayında 62,6 iken, Ekim ayında %3,0 oranında azalarak 60,7’ye düştü. Bu arada gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi Eylül ayında 79,0 iken, Ekim ayında %4,4 oranında azalarak 75,6’yaindi.Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Eylül ayında 79,3 iken, Ekim ayında %6,4 oranında azalarak 74,2 oldu. 12 aylık döneme göre gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi Eylül ayında 97,7 iken, Ekim ayında %1,1 oranında azalarak 96,6 oranına indi.Çok tabii olarak ekim ayı tüketici güvenindeki mevcut düşüşler değerlendirildi ğinde; döviz kurundaki yukarı yönlü sert dalgalanma lar yanında satınalma gücündeki döviz kuru kaynaklı azalmalarla birlikte sürekli yükseliş trendini sürdüren çift rakamlı enflasyon rakamının geldiği noktada tüketici güveninin olumsuz etkilendiği görülüyor.

* * *

Okuyucularımıza tekrar anımsatmak açısından aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100'den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu,100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir. Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir.

* * *

Sonuç olarak,TÜİK’e göre hızlı artışını sürdüren çift rakamlı yüksek enflasyonun %20 lere dayandığı bir noktada halk kendisini yüksek enflasyona karşı koruya bilecek alternatif arayışlarını sürdürürken; daha ziyade birikimlerini daha kârlı olabilecek alanlara yönelirken, taşınmaz mal alımı yanında araba ve dayanıklı tüketim malı alma tercihini kullanırken, bu toplumsal yönelim eğiliminin yüksek enflasyon üzerinde tetikleme yaptığı izleniyor.Böylece piyasalarda hüküm süren mevcut eğilimlere ek olarak zaman zaman alınan irrasyonel kararların yüksek enflasyonu önlemek şöyle dursun; aksine yukarı yönlü artış istikametinde istikrar bozucu olumsuz bir tarzda gelişme göstermesine zemin hazırladığı da kabul edilmesi gereken bir gerçek. Bu meyan da Ekim ayı tüketici güven endeksi verisi iç talepte yavaşlama göstergesi olarak algılanırken; gelecekte stagflasyon (durgunluk içinde enflasyon) olgusunu da aşamalı olarak güçlendirdiğine açıkça tanık olunuyor. Mamafih bu arada TCMB’nın manşet enflasyon yerine aylık çekirdek enflasyonu baz olarak tercih etmesi ise faiz indirimi uygulamasının dilimler halinde önümüz deki aylar da faiz indiriminin devam edeceğine işaret olabilir.