Türkiye Ekonomik Araştırmalar Vakfınca hazırlanan değerlendirme notuna göre;COVID-19 küresel salgınının ilk dalgasında perakende sektöründe faaliyet gösteren iş yerlerinin yüzde 70’ten fazlası tamamen kapanmış ya da kapasitelerini önemli oranda düşürürken bunun sonucu olarak TEPAV Perakende Güven Endeksi (TEPE) Mart-Nisan 2020 döneminde bir yıl öncesine göre 10 puana yakın gerilemiştir.4 Haziran ayı ve sonrasında sosyal hareketliliği kısıtlayan tedbirlerin kaldırılmasıyla birlikte, diğer ekonomik göstergelerde olduğu gibi, perakende sektöründe de tedrici olarak toparlanma gerçekleşmiş ve yılsonuna doğru TEPE’ninpandemi öncesi seviyelerini yakaladığı gözlenmiştir. Ancak, Kasım ve Aralık aylarında vaka sayılarında görülen artış nedeniyle salgının kontrolüne yönelik tedbirlerin tekrar gündeme gelmesi, sektörün faaliyetini kısıtlayıcı ikinci dalgayı teşkil ettiği açıklanmıştır.

                     *        *         *

TEPAV Perakende Güven Endeksi (TEPE) anketi mikro ölçekli işletmeler ağırlıklı olmak üzere 32 ilde faaliyet gösteren 500 perakendeci ile gerçekleştirilen araştırma sonuçları dikkate alındığında;Perakende sektörü firmalarının yaklaşık yarısında salgının olumsuz etkileri devam etmekte olduğuna işaret edilerek,İş yerlerinin yüzde 39,2’sipandeminin ilk döneminde faaliyetlerine ara verdiklerini, Aralık ayı itibarıyla da ancak kısmen çalışabildiklerini belirtirken, yüzde 5,2’si hala kapalı olduğunu bildirmekte beraberdiğer taraftan, ilk dönemde ara verip şu an tam kapasite çalıştığını belirten firmaların oranı yüzde 10,6 ile sınırlı olduğu açıklanmıştır.Bu arada En olumsuz etkilenen sektör BYS mobilya, aydınlatma ekipmanı ve ev içi kullanım ürünleri sektörü olduğuna vurgu yapılarak,Bu sektörün 2/3’üpandemiden olumsuz etkilenmiş ve ancak yüzde 40’ı ikinci dalga itibarıyla faaliyetlerini tam kapasite sürdürebilmektedir. Diğer bir ifadeyle, sektörün yüzde 60’ı ya kısmi olarak faaliyet göstermekte ya da kapalı durumdadır. Tekstil, hazır giyim ve ayakkabı ile elektrikli ev aletleri, radyo ve televizyon satışlarında ise firmaların yaklaşık yüzde 40’ı satışlarına hiç ara vermemiş; ara veren firmalar da büyük ölçüde Aralık ayı itibarıyla kısmen faaliyetlerine başladıklarını belirtmiştir.

                     *        *         *

Salgının ikinci dalgasında tam kapasite faaliyetlerine başladıklarını belirten firmaların payı bu iki alt sektörde de genelin üzerinde olduğu da açıklanmıştır.TEPAV’ın bilgi notuna göre motorlu taşıtlar sektöründe satışlar görece olumlu seyretmekte olduğuna değinilirken. İlgili sektördeki firmaların yarısınınsatışlarına hiç ara vermediği, ikinci dalga itibarıyla yüzde 60’tan fazlası tam kapasite faaliyetlerini sürdürmekle beraberhalen kapalı olan firmaların sayısının ise yüzde 2,4 ile sınırlı olduğu belirtile rek;benzer şekilde, zorunlu harcamaların içerildiği birden fazla ürün satan bakkal, market ve büyük mağazaların da yaklaşık yarısının yıl genelinde faaliyetlerine ara vermemiş olduğu ve mevcut durumda yüzde 90’dan fazlası kısmen veya tam kapasite faaliyetlerini sürdürmekteiken.bu gelişmenin yiyecek, içecek ve tütün ürünleri satışlarında da geçerli olduğu kayda geçmiştir.

                     *        *         *

Sonuç olarak, TEPAVdeğerlendirme notunun en can alıcı kısmında ise pandemi sürecinde firmaların daralan talebi yönetmelerinde finansman koşulları ile para piyasalarında yaşanan hareketlilik önemli kısıt oluşturmakta olduğuna değinilirken;iş yerlerinin yüzde 53,6’sı finansmana erişimi salgın sürecinde iş durumlarını olumsuz etkileyen koşul olarak belirtmiş ve ilgili kısıt birinci öncelikli faktör olarak belirlenmiştir.Finansmana erişim sorunu en fazla BYS mobilya, aydınlatma ekipmanı ve ev içi kullanım ürünleri ile yiyecek, içecek ve tütün ürünleri sektörlerinde hissedilmekte olduğu da açıklanırken;İthalat bağımlılığı yüksek olan sektörler Türk lirasının değer kaybından önemli oranda etkilendik lerine de vurgulamalar yapılmıştır. TEPAV değerlendirme notuna göre diğer bir göz ardı edilmeyecek konu ise;Mevcut pandemi koşullarında perakende sektörü firmalarının yaklaşık 2/3’ü destek olmadan faaliyetlerini altı aydan fazla sürdüremeyeceklerini bildirmişlerdir. Anket kapsamında yer alan firmaların yüzde 17,8’i işletme sermayelerinin cari durumda yetersiz olduğunu belirtirken, yüzde 28,4’ü 1-3 ay, diğer yüzde 15,8’i ise 3-6 ay arasında yeterli olabileceğini belirtmiştir. Neticede pandemi öncesi gündemde olan finansal kırılganlıklar üzerine bir de mutasyonla bütünleşen pandemi vakalarının gelmesi; zaten kırılgan durumda olan finansal piyasalar üzerinde büsbütün bozucu etkiler yaratmış, toparlanmanın da daha uzun zaman yayılmasına neden olmuştur.