Tarımda OSB adına ses yok.

Seda yok.

2018 Ocak ayı başlayan müjdeler dizisi .

Maalesef yaprak kımıldamıyor.

Bugünlerde bu konuda bir müjdeyi  yıl sonu itibarı ile alır mıyız?

İnşallah diyelim.

Kaç yıldır bu konu ile uğraşılıyor.

32 sera.

579 hektar alan.

Dönüme vurursak.

600 dönüm arazi.

Çaycuma bölgesinde.

Irmak kenarı.

Sedde çalışması tamam.

Altyapı için 11 milyon ödenekler tamam.

110 milyonluk bir proje.

Maalesef bitmiyor.

Bitemiyor.

Bitmesini bırak.

Altyapı bile başlamadı.

Neden ve niçin?

Bu sorular çok soruluyor.

Kaç tane Valimiz bu konu ile ilgilendi.

Sonuç bir adım ilerleme yok.

Ne zaman sorsak.

Hızlı yol alıyoruz sözlerini duyuyoruz.

İl Valiliği.

Tarım ve hayvancılık bakanlığı.

İl müdürlüğü.

TSO.

BAKKA

Herkes bu konu ile uğraşıyor.

Sonuç yok.

Bir adım ilerleme yok.

Müjde verileli.

Başlanacak denileli.

2018 Ocak.

2020 Ocak geliyor.

Tam iki yıl oldu.

OSB’ler hep 20 yılda mı, bitecek.

Alaplı OSB tam 22 yılda ancak faaliyete güç bela geçebildi.

Yeni yeni yaprak kımıldıyor.

İnşallah daha iyi olur.

Manda OSB zaten unuttuk.

Tarımda OSB için umutlandık.

110 milyon TL. yatırım için sevindik.

En çok ise düşünce bizleri heyecanlandırmıştı.

Tam 3000 istihdam.

Kırsaldaki göçün önlenmesi.

Ana balık göç üzerine kurulmuştu.

Üretilecek.

Kırsalda ki köylümüz ürünü satacak.

Önemli bir Pazar oluşacak.

Kurumsal yapı ile yol alınacak.

 Fakat bu konuda bir çok yazı yazdık.

Sonuç olumsuz.

Bu konuda yetkililer ve ilgililer .

Susuyor.

Siyaset bekleme odasında.

Vekillerimiz bu konuda bir irade ortaya koymuyor.

Herkes taşın altına elini değil.

Gövdesini koymalı.

Zonguldak her türlü yatırımı almalı.

Tarımda OSB düşüncesi çok önemli.

Değerli.

Ama bu kadar uzayan bir proje ile yol alınırsa.

Sanki 2030 yılını görecek gibiyiz.

O zaman şu soru akla geliyor.

2030 tamam.

Ama bir sakıncalı durum var.

2030 yılına kadar kırsal kimseyi bulamazsınız.

Ana tema kırsalda göçün önlenmesi ise.

Herkes elini çabuk tutup.

En azında 2020 yılında bu işlemleri hızlıca.

Önce altyapı.

Sonra sera tahsisleri.

Ve tabi ki üretim.

Herhalde bu dediklerimiz o kadar da zor değil.

Kaynak olsun.

Gerisi gelir.

Acil odaklı hareket edilmesi gerekiyor.

Bir kez daha önemle hatırlatalım istedim.