Zonguldakspor’da 1975-1988 yıllarında aralıksız 13 yıl forma giyen eski Milli futbolcu Muammer Birdal, maziye yolculuk etti. Birdal, Türkiye 1. Ligi’nde şimdiki adıyla Süper Ligde aralıksız 14 yıl mücadele eden Zonguldakspor’un Türk futbolunda istisna takımlar arasında olduğunu söylerken, düşüş sürecinde kurumsallaşmadan uzaklaşılmasının birinci etken olduğunu belirtti.

ZONGULDAKSPOR’UN efsane futbolcuların Muammer Birdal, koronavirüs salgını nedeniyle evlerinden dışarı çıkamayan Zonguldaksporlu futbolseverleri maziye götürdü. Birdal, A Spor’da yayınlanan Arşiv Odası programının özel konuğu oldu, kulübün ekonomik yapısından Zonguldakspor’a transferine, takımın Süper Lige çıkış sürecinden amatöre düşüşüne kadar birçok konuyla ilgili söyleşide bulundu.

Futbola Kilimlispor’un altyapısında başladığını, Zonguldakspor’a transferinin hem Kilimli, hem genç Milli takımda oynarken 1975 yılında 18 yaşındayken gerçekleştiğini belirten Muammer Birdal, 1988 yılına kadar aralıksız 13 yıl Zonguldakspor’da oynadığını anımsattı.

Zonguldakspor’un 1973 yılında 2. Lig’de Trabzonspor’la birlikte 1. Lige yükseldiğini, o dönem 2. Lig şampiyonunu belirlemek için Trabzonspor’la Ankara’da oynanan 2. Lig final maçını kazanarak “2. Lig şampiyonu” unvanı kazandıklarını kaydeden Birdal, 1974-1988 yılları arasında aralıksız 14 yıl 1. Ligde mücadele eden Zonguldakspor’un bu yönüyle Türk futbolunda istisna takımlar arasında yer aldığını kaydetti.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Genel Maden İşçileri Sendikası’nın (GMİS) desteğini arkasına alarak kurumsal bir yapıyla yönetilen Zonguldakspor Kulübü’nün o yıllarda 1. Ligde ekonomik yönden çok güçlü olduğunu aktaran Zonguldakspor’un efsane ismi, kulübün istediği futbolcuyu alabilecek ekonomiye sahip olduğunu ve birçok futbolcunun da Zonguldakspor’a gelmek için can attığını vurguladı.

TTK’daki işçi sayısının düşmesi, sendikanın desteğini çekmesinin Zonguldakspor’da düşüş sürecinin başlamasına neden olduğunu, istediği futbolcuyu alan o kulübün artık futbolcu alamaz hale geldiğini dile getiren Birdal, kurumsallaşmadan uzaklaşılıp şahısların yönettiği bir sistemin kulüpteki düşüşü hızlandırdığını ifade etti.

“2. LİG ŞAMPİYONU OLARAK ÇIKTIK”

 “1966’da Kömürspor adını değiştirerek Zonguldakspor adıyla 2. Lige katıldık. O zaman Beyaz ve Kırmızı grup vardı. Beyaz gruptaki mücadelenin ardından 1973 yılında bugün ki Süper Lige çıktık. Trabzonspor’da Kırmızı grup şampiyonu olarak çıkmıştı. O zaman 2. Lig şampiyonunu belirlemek için Ankara’da Trabzonspor’la oynadığımız maçı kazanarak 2. Lig şampiyonu unvanını kazanmıştık.”

“PEŞ PEŞE 13 YIL OYNADIM”

“Benim Zonguldakspor’a transferim 1975 yılında gerçekleşti. Kilimlispor’un altyapısında oynarken genç Milli takıma yükselmiştim. O zamanlar şimdiki gibi her yaş kategorisinde Milli takım yoktu. Zonguldakspor’a transfer olduğumda 18 yaşındaydım. 1988’e kadar aralıksız 13 yıl kırmızı-lacivertli formayı giydim. Önemli futbolcularla birlikte oynadım. Tabi ki bende sonraki yıllarda Zonguldakspor’un önemli futbolcusu arasına girdim. Hiç aralıksız 13 yıl oynamak kolay değil.”

“ZONGULDAKSPOR İSTİSNA TAKIMLARDAN BİRİ”

“Zonguldakspor, Türk futbolunda önemli takımlardan biridir. İstisna takım diyebilirim. 1974-1988 yılları arasında hiç düşmeden şimdiki adıyla Süper Ligde mücadele etmek hiç de kolay değil. Bugün Süper Lige bakıldığında 20 yıl oynayan takımlar var fakat bu takımlar süreç içinde 3 yıl, 4 yıl oynamışlar sonra düşmüşler ve tekrar çıkmışlar. Zonguldakspor’un durumu böyle değil. Hiç düşmeden 14 yıl oynadı.”

“1978’DE KULÜPTE HERŞEY YERİNE OTURMUŞTU”

“1978 yılında Zonguldakspor’da her şey yerine oturdu. Tam bir takım olduk. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Genel Maden İşçileri Sendikası’nın (GMİS) desteği takımın üzerinde çok büyük etkiler yaptı. 1980 yılına kadar kimsenin hiçbir ekonomik problemi olmadı. Dışarıdan gelen futbolcular sezon sonu gitseler de alacakları arkalarından gönderiliyordu. Zonguldakspor’un o dönemki tarihine ve oynayan oyuncuların kimliklerine baktığınız zaman şuanda o futbolcuları almak çok zor. Fenerbahçe’den, Galatasaray’dan futbolcular transfer ediliyordu. Bu takımlardan futbolcu almak ve bir araya toplamak kolay değildi fakat bunu başaran tek takım Zonguldakspor’du. Zonguldakspor, o dönem ki şartlarda ligde kendine çok iyi yer edindi. Gazete manşetlerinde “Zonguldakspor puan kaptırdı” ibaresi bile Zonguldakspor’un çok güçlü bir takım olduğunu gösteriyordu.”

“1981, 1982’DE BOCALAMAYA BAŞLADI

“İyi günler çabuk sona erdi. 1981-1982 yıllarında bocalamaya başladık. 1984’de bu durum kendini iyice gösterdi. Sendikanın küçülmesi, TTK’daki işçi sayısının aşağıya çekilmesi ve bürokrasinin üzerimizde yarattığı eksilerle beraber Zonguldakspor’un genel yapısında düşüş yaşandı. Futbolcu transferlerinde rakamlar fırladı. Bu rakamlar yukarıya çıkarken, Zonguldak ve Zonguldakspor’un ekonomisi aşağıya düşmeye başladı. Bu dengeyi çok iyi kuramadığımız için 1983, 1984’lü yıllar ve sonraları büyük sorunlar yaşadık. Kaliteli futbolcu transfer edilemez oldu. Şehir olarak zaten ekonomisi üst düzey olan bir yer değildik. Kömüre endeksli bir şehir, tamamen kömür sanayisi üzerine kurulmuş bir şehirdi Zonguldak. TTK’ya bağlı bir kulüptük. Zonguldakspor, TTK’da çalışan insanlar sayesinde var olmuştur. Zaten renklerini de buradan alıyor. Şehit madenci kanı ve grizu rengi koyu bir lacivert. Dikkat ederseniz ambleminde de yine maden işçisini ve kömürü simgeleye çekiç ve kazma var. TTK ve maden işçisi olmasa Zonguldakspor olmazdı.”

“KURUMSALLAŞMADAN BİREYSELLİĞE GEÇİŞ DÜŞÜŞÜ HIZLANDIRDI”

“Zonguldakspor kurumsal bir kulüptü. Fakat TTK’nın desteğini kesmesi, kurumsallaşmadan uzaklaşılıp bireysel yöneticiliğe geçiş yapılmasıyla düşüş başladı. Kulüpte önemli iş adamları başkanlık yaptı fakat hep cepten nereye kadar verebileceklerdi? Borçlanmalar kendini gösterdi, yönetimde para verenler geri almak istedi. 1980 öncesi kulüp başkanı ya sendika, ya da müessese müdürü olurdu. 1980 sonrası değişen yapıyla birlikte başkanlığı şahıslar yapmaya başladı. Transferler için borçlar yapıldı, bu borçlar zamanla birikti ve bu süreç kapıya kilit vurmaya kadar gitti.”

“ZONGULDAK FUTBOL ŞEHRİDİR”

“Zonguldak’ta futbolu herkes bilir. Belirli bir seyirci ve taraftar kitlesi vardır. Taraftar ve seyirci farklıdır. Seyirci stres atmaya gelir, taraftar ise içeride-dışarıda her maçta vardır. Zonguldakspor taraftarı gerçek taraftardır. İyi günde kötü günde takımın yanındadır. Aynı zamanda cefakardır. Umarım tribündeki bu sayı artar. 13 yıl formasını giydiğim Zonguldakspor’un arzu ettiği yerlere gelmesini istiyorum. İnşallah ekonomik koşullar halledilir ve Zonguldakspor’u daha iyi yerlerde görürüz”

“KÜME DÜŞÜYORUZ DERKEN LİGDE KALMAYI BAŞARDIK”

“Hiç unutmuyorum. 1. Ligde düşmemeye oynuyoruz. Ligde son 3 haftaya girilmişti. Rakibimiz Gençlerbirliği. Kadroları çok güçlü. İyi futbolcular var. Kazanmamız gereken maçtı. 15’inci dakikada 2-0 yenik durumdaydık. Devreye girdik, soyunma odasında müthiş bir kenetlenme örneği gösterdik. Bizde var olan o kazanma potansiyelini birlik-beraberlik ruhuyla ikinci yarıda sahaya yansıttık. 3 gol atarak maçı 3-2 kazandık. Sonrasında Samsunspor ve Sarıyer’le karşılaştık. Sarıyer fırtına gibiydi, Rıdvanlar oynuyor. Samsun’la deplasmanda berabere kaldık, Sarıyer’i içeride yendik. O sezon ligde kalmayı başardık. Fakat 1988 senesi, tarihi yıkımdı. 14 yıl mücadele ettiğimiz Süper Lige veda ettik. Düşüş o düşüş. Bir daha Süper Lige dönemedik.”

HABER / Hüseyin EKİNCİ

Editör: Haber Merkezi