Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Zonguldak Gazeteciler Cemiyetinin editör masası konuğu oldu.

ZGC editör masasında Rusya-Ukrayna savaşı ile Türkiye ve Zonguldak gündemini değerlendiren CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Ak Parti için “Kış uykusuna yatan Ağustos böceği” benzetmesi yaptı.

Ziyarette ilk konuşmayı yapan ZGC Başkanı Derya Akbıyık; “Sayın vekilimle 2022 yılının ilk değerlendirmesini yapacağız. Sayın vekilime bugünkü basın toplantısı için teşekkür ediyorum” dedi.

UKRAYNA’DA BİRÇOK VATANDAŞIMIZ TAHLİYE EDİLDİ

Sözlerine Rusya-Ukrayna savaşına değinerek başlayan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz; “Ukrayna, Zonguldak’ın karşısında yer alan Karadeniz’in öbür yakasındaki büyük bir ülke. Özellikle Türkiye’nin buğday, ay çiçek gibi birçok ihtiyacını karşıladığı, ithalat yaptığı bir ülke. Yine savunma sanayisinde iş birliği yaptığı bir ülke ve şuanda Rusya ile savaş halinde. Ukrayna’da Rusya’nın işgali halen sürüyor. Ukrayna’da hem Zonguldaklı hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan birçok vatandaşımız var. Onlarda ani başlayan savaşta Ukrayna’da mahsur kaldılar. Ukrayna'nın özellikle Harkov ve Sumi illerinde kuşatma altında mahsur kalan Türk öğrencileri ile orada ticaret yapan veya çalışan yaklaşık 950 Türk vatandaşı, Dışişleri Bakanlığımız ile yaptığımız koordineli çalışma sonucu tahliye edildi” dedi.

AK PARTİ İYİ GÜN DOSTU!

Bir gazetecinin Rusya-Ukrayna savaşı ile taşkömürünün değeri daha iyi mi anlaşıldı sorusuna Yavuzyılmaz; “Geçtiğimiz yıllardan beri hep şunu söylüyoruz, taşkömürü stratejik öneme sahip olan bir maden çeşididir. Taşkömürü ile birlikte demir çelik fabrikalarında yani demirden çelik üretiminde kullanılan tek kömür çeşidi. Dolayısıyla Türkiye Taşkömürü Kurumunun zararından bahsedilirken hep şunu söyledik; Siz bu kadar stratejik olan bir kurumu zarar ediyor gerekçesiyle kapatamazsınız veya küçültemezsiniz! Yarın bir gün doğu Akdeniz’de sıcak çalışma bölgesi oluşursa, eğer doğu Karadeniz’de sıcak çatışma tehlikesi oluşursa kömür ithal edemediğiniz anda demir çelik fabrikalarınız durur. Çünkü Türkiye’de taşkömürünün çıktığı tek havza Zonguldak havzası ancak bunu Ak Parti hükümeti bir türlü anlamak istemedi. Hani, “iyi gün dostu” diye bir laf var ya Ak Parti iyi gün dostu. Herşey yolundaysa, dünyada sıcak para bolluğu varsa o gün adeta ağustos böceği gibi kararlar alan bir anlayışı var. Bu tıpkı koronavirüs sürecinden önce Refik Saydam Hıfzıssıhha Aşı Üretim Merkezini kapatmaları gibi. Ülkede bir tane aşı ürettiğimiz yer var onun masrafı ne olur! Aynı kişiye 3-5 maaş veriyorsun, nice kurumlarda hortumlamalar yapılıyor bir tane olan aşı üretim merkezini kapatıyorsun. Şimdi de tekrar açılması düşünülüyor.

ZONGULDAK’IN KIYMETİ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE ARTACAK

Türkiye Taşkömürü Kurumunda da aynı şey geçerli kurumu küçülttüler küçülttüler, nasılsa ithal kömür daha ucuz dediler sonra kurumun şurasını kapatsak, işçi sayısını azaltsak dediler ve gelinen durum itibariyle TTK şuanda demir çelik fabrikalarının yüzde 8 yüzde 10’luk taşkömürü ihtiyacını karşılıyor yani çok küçük kapasitede ve buna bir çözüm üretilmedi. Şuanda dolar ve Euro yükseldiği için Zonguldak’ta ki kömür üretiminin cazibesi de artmış oldu. Türkiye Taşkömürü Kurumu daha önce zarar baskısı altında kalıyordu şuanda bu baskıdan çıkmaya çalışıyor ve üretimi artırmanın yollarını arıyor. Zonguldak’ın kıymeti önümüzdeki dönemde artacak. Zonguldak’a her kim hangi siyasi hangi yatırımın gelmesini istiyorsa bu yönde çaba harcamalı ama bu çabayı harcarken diğer taraftan Türkiye Taşkömürü Kurumunu kapattırmaya çalışmamalı. TTK’ da 20 bin işçi çalışsın diğer sektörlerdeki yatırımlarda yapılsın. Kömür üretimi artmalı, TTK güçlendirilmeli, üretim artmalı, rödevans sahaları desteklenmeli, işçi sayısı artmalı.

TÜRKİYE TAŞKÖMÜRÜ KURUMU BÜYÜMELİ, İŞÇİ ALINMALI

Türkiye Taşkömürü Kurumunun içinde bulunduğu durum ve üretimi Ak Parti Zonguldak Milletvekillerine sorulmalı. Taşkömürü, üretim ve başka ülkelerden ülkemize kömür getirilmesi onların sorumluluğunda! Ben kurumu denetleyen de bir milletvekiliyim. Madencilikle ilgili konularda genel yaklaşımım biliniyor. Ancak bu konuda Ak Parti Zonguldak Milletvekillerinin kendi partilerinde tıkanan yerleri açmaları gerekiyor. Onlar açamıyorsa ben zaten açmaya çalışıyorum bu konuda aracı kullanmıyoruz. Bakansa bakanla görüşüyorum, bürokratlarsa bürokratla görüşüyorum, kurumsa kurumu zaten denetliyoruz dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerinde ki bütün yetkimizi kullanıyoruz. Önümüzde ki süreçte de mutlaka Türkiye Taşkömürü Kurumu büyümeli. Şuanda kurumda yeraltında çalışan işçi sayısı 7000 bandında eğer önümüzdeki günler veya 1-2 yıl içerisinde kuruma işçi alınmazsa emekli olanlarla birlikte işçi sayısı kritik seviyenin altına düşecek. Kurumun yeraltı işçi sayısı 4 bin bandının altına düştüğü zaman zaten madenler kapandı demektir. Bu nedenle önümüzdeki süreçte kuruma işçi almak zorundalar. İlk seçime kadar TTK’ya işçi aldılar aldılar almadılar sonrasında biz zaten alacağız. Çünkü taşkömürü üretiminin artması gerekiyor” diyerek cevapladı.

TÜRKİYE’DE DERİN BİR EKONOMİK KRİZ VAR!

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum ile insanların sıvı yağ ve akaryakıt kuyruklarına girmeleri konusundaki soruya cevap veren Yavuzyılmaz şunları söyledi; “Şuanda gerçekler siyasetin önünde gidiyor. Maalesef ekonomi politikalarında öngörülü olamama, bir sonraki yıl dolar kurunun hangi seviyelere çıkabileceğini ön göremeyen ekonomi anlayışı ve ona göre planlama yapamadığında sonuç plan ve programsız bir devlet yönetimini ortaya çıkarıyor. Daha önce Devlet Planlama Teşkilatı vardı bahsettiğimiz bütün süreçlerde 3-5 yıl veya daha uzun vadeli planlama ve programlar yapar bütün sektörlerde pozisyonunu ona göre alırdı. Ama şimdi doların bir yıl sonra hangi seviyeye gelebileceğini ekonomistler bile bilmiyor. Herkes bir şeyler geliştikten sonra sonucunu konuşuyor. Böyle öngörülemeyen bir ekonomik yapıya sahibiz. Türkiye’de derin bir ekonomik kriz var ve bu kriz büyük bir bunalım yaratmış durumda. Her ne kadar güzel ambalajlı paketler açıklansa da, süslü sözler söylense de, hayır kriz yok denilse de bu acı gerçeği değiştirmiyor. Bugün markete girdiğiniz zaman maalesef Ayçiçek yağını bile almak için kuyrukta beklemek zorunda kalıyorsunuz. Ya da olması gereken fiyatın 3-4 katı fazlasına satın almak zorunda kalıyorsunuz. Benzine gelen zamlarda öncesi vatandaşlarımız “benzine zam gelecekmiş benzin alayım” diyordu artık onu da bırakmaya başladılar. Çünkü “ertesi gün yine zam gelecek” diyorlar.”

BİRİLERİ ADETA DEVLETİN KASASINI HORTUMLUYOR!

Zonguldak-Kilimli arasındaki yol konusuna da değinen Yavuzyılmaz; “Ben Kilimli Sahil yolunun yapım şeklinin yanlış olduğunu defalarca söyledim. Projelerinin üzerinden anlattım, ispat ettim bana itiraz ettiler. Eğer yapılan yol doğruysa niye şuanda deniz ile yol arasına tahkimat yapıyorlar? Demek ki söylediklerimiz doğruymuş. Bir yolun önce altyapısı yapılır, riskler ortadan kaldırılır sonra üstyapısı yapılır. Ama bunu da tersten yaptılar. Çünkü tahkimatı mümkün olsa yapaktan kaçınacaklardı ama Karadeniz’in dalgaları bunu onlara anlattı. Benim için sadece yatırımın yapılmış olması değil o yatırımda bir yolsuzluk yapılıp yapılmadığı, hırsızlık yapılıp yapılmadığı da önemli. Siz 10 tane aynı yolu yapacak parayla bir tane yol yapıyorsanız onda da teşekkür bekliyorsanız orada bir gariplik var demektir. O yüzden Ayçiçek fiyatı bu kadar yükseliyor, o yüzden benzinin fiyatı yükseliyor. Bir yerde fiyat yükselip vatandaşın üzerine yük bindiriliyor bir yanda da birileri adeta devletin kasasını hortumluyor. Neden aynı yol üç kes yapılmak zorunda kalınsın?” Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi