Memur Sen Zonguldak İl Temsilcisi Kamuran Aşkar yaptığı açıklamada, “Hepinizin yakından takip ettiği ve bildiği gibi 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, 1 Ağustos günü gerçekleştirilen ilk oturumla gerçekleşmiş bulunmaktadır. 16 Ağustos’ta yani dün itibariyle de Kamu İşveren Heyeti, masaya ilk teklifini sundu. Kamu İşvereni, bizim tekliflerimizin kendisine iletilmesinden tam 22 gün sonra ancak masaya teklif sunabildi” dedi.

Aşkar beraberinde Memur Sen İl Temsilciliğine bağlı sendika temsilcileri, yönetim kurulu ve üyelerin katılımı ile yaptığı açıklamada, “Kamu İşvereninin teklifiyle; sadece “teklif gecikmemiş”, “teklif geçiştirilmiş”,  “masa önemsizleştirilmiş” ve “alın terimiz değersizleştirilmiş”tir. Hükümetin masaya sunduğu ilk teklif; “Güçlü Türkiye imkansız”, “Büyük Türkiye anlamsız” ve “Yeni Türkiye gereksiz”  fikri sabitinde debelenenlerin içini rahatlatmıştır” diyerek şunları söyledi:

“Hükümet; bu teklifin, Yeni, Büyük ve Güçlü Türkiye hedeflerini ve gerçeklerini yok sayanlara can suyu vermek, kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeme kararından da açıkça vazgeçmek olduğunu görmelidir. Daha da önemlisi Hükümet, kalkınmayı önemsediğine, adaleti öncelediğine dair ispatı ve icraatı, toplu sözleşme masasına sunduğu yeni teklifle hem teyit hem de tescil etmelidir.

Hükümetin masaya sunduğu 2020 ve 2021 yıllarında maaş ve ücretlere yansıtılacak artışlara ilişkin teklifini hatırlayalım; 2020 için % 3,5 + %3  ve 2021 için %3 + % 2,5.  Bu oranlar, hükümetin açıkladığı ekonomik hedeflerle uyumlu değildir. Bu oranlar, Hükümet tarafından deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değildir. Dahası Hükümetin teklifi, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğalgaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi yok saymaktadır. Siyasi irade, toplu pazarlık masasına, kamu görevlilerini refaha kavuşturma değil cefayla buluşturma teklifi sunduğu görmeli, teklifin eksiklerini ve hatalarını da bir an önce gidermelidir.

5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Kamu İşvereninden gelen ilk teklifin anlamı;

2020 için yıllık toplamda  %6.60, 2021 için yıllık toplamda  %5.57 oranın da zam yapılması, iki yıllık toplamda ise  %12,54 oranında maaş ve ücretlere artış yansıtılmasını teklif etmektir.

Bunun anlamı şudur: ”2020’de maaş ve ücretlerinize enflasyon beklentisinden daha düşük oranda zam yapılmasını kabul edin. Şekere, elektriğe, doğalgaza tek seferde %15 zam yapıldı fakat maaş ve ücretlerinize dört seferde %12’nin biraz üzerinde zam yapılmasını normal kabul edin. Kimse bizden buna seyirci olmamızı da kayıtsız kalmamızı da beklemesin!

Ayrıca, mevcut tabloyla 2020 yılında Hükümetin bütçesine yaklaşık %27 civarında zam öngörülürken kamu görevlilerinin maaşlarına ise %3,5+%3 zam yapılması gibi bir garabet ortaya çıkacaktır. Bütün bu veriler üzerinden şunu söylemek gerekir ki; “Memuru enflasyona ezdirmeyiz” vaadi örselenmektedir. Hükümetin sunacağı yeni teklifte vaadini teklif bandında koruması gerekmektedir. Bir başka anlatımla Hükümetin ilk teklifinin 2020 ve 2021 için sırasıyla  Merkez Bankasının beklenti anketindeki %13,9 ve %9,5 oranları dikkate alınarak şekillendirilmesi ve masaya getirilmesi gerekirdi.

Benzer şekilde hizmet kollarındaki yetkili sendikalar tarafından sunulan teklif metinleri üzerinden bir değerlendirme yapılarak hizmet kollarına yönelik  bir teklif içeriği de oluşturulamamıştır. Bu bakımdan bu teklif içerdiği oranlar boyutuyla makul bir teklif değildir; bilakis yetersizliği ve adaletsizliğiyle maluldür. Bu teklif, Yeni Türkiye’yi görme, Büyük Türkiye’yi yansıtma, Güçlü Türkiye’yi yaşatma noktasında maluldür.

Bu teklif, refahı tabana yayma, gelir dağılımında adaleti sağlama  açısından maluldür. Bu teklif, “Türkiye’nin kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak cüssesi, alın terinin hakkını teslim edecek bütçesi yok”  cümlesine inanmamızı beklemek nedeniyle fikren, ilmen, ahlaken maluldür. Bu teklif “vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük”  niteliktedir. 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin ilk toplu sözleşmesi, imzaya çağıran bir içeriğe sahip değildir. Bu teklif hizaya ve sahaya çağıran bir tekliftir. Bu teklifin tamamlanmaya, ilavelerle zenginleştirilmeye ihtiyacı vardır.

İşveren ve emek kesimini birbirinden uzaklaştıracak bu teklifi bir kenara koyup uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçede imkan var olduğuna inanıyoruz. Biz, eski Türkiye’nin vehimlerinden beslenen değil Yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz.

Memur-Sen  Zonguldak    İl temsilciliği olarak ilimizdeki Memur-Sen teşkilatlarıyla birlikte toplu sözleşme sürecini yakından takip etmeye, bizleri memnun edecek her konuda destek, üzecek ve gerecek her konuda tepki vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Diğer taraftan ilimizdeki parti yöneticilerinin, belediye başkanlarının özellikle iktidar partisine mensup milletvekillerinin  toplu sözleşme noktasında sorumluluk almalarını Hükümet kanadına yönelik baskı ve beklenti iradesi oluşturmak noktasında bizlerle birlikte hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz.  Emeğin hakkının verilmesi noktasındaki niyet ve gayretlerimizde bereket, irade ve çalışmalarımızda örgütlü güçten neşet eden kudret temenni ediyoruz” (Şaban YILMAZ)

Editör: Haber Merkezi