İyi Parti Zonguldak İl Başkanı Yavuz Erkmen, ruhsatsız ocaklar hakkında önemli açıklamalar yaptı.

Kaçak ocak olmamalı, kaçak işçi çalışmamalı diyen Erkmen, “Ocaklar kayıt altında olmalı ve yer altında zor şartlarda çalışan herkes kayıt altında ve iş güvenliği sağlanmış yerlerde çalışmalıdır” dedi.

Kaçak ocak konusunun sosyal yönden de değerlendirilip çözümlenmesi gerektiğine dikkat çeken İyi Parti Zonguldak İl Başkanı Yavuz Erkmen, açıklamasına şöyle devam etti:

KAÇAK OCAKLAR ZONGULDAK’IN GERÇEK GÜNDEM MADDELERİNDENDİR

"Kaçak ocaklar Zonguldak’ın gerçek gündem maddelerinden biri ama her acı olaydan içimizi yakan ve burkan tablo ile karşı karşıya kaldığımız bir olay. Tabi ki kaçak ocak olmamalı, kaçak işçi çalışmamalı. Ocaklar kayıt altında olmalı ve yer altında zor şartlarda çalışan herkes kayıt altında ve iş güvenliği sağlanmış yerlerde çalışmalıdır. Her olay bizim için büyük bir acı yaşatmakta, aileleri için büyük bir acı yaşatmakta ve Zonguldak için de çok acı bir tablo olarak bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Benim geçmişten beri hep söylediğim bir konu var. Özellikle bu kaçak ocak dediğimiz hususun özellikle Rödevans kapsamında değerlendirilmesi, Rödevanslı saha olarak bunlar TTK veya Rödevanslı işletmecilerinin içerisinde olabilir ya da bu Rödevanaslı saha işletenlerle bunlar arasında mukavele yapılarak yani devletin resmi kayıtı altına alınarak bu işletmelerin çalışması sağlanıp, aynı zamanda çıkardıkları kömürün de üretime dahil edilip ve sonuç itibari ile de hem bu arkadaşlarımızın sosyal güvenceye kavuşturulması, hem de iş güvenliği sağlanmış yerlerde çalışma ortamlarında çalışma yapmaları sağlanmış olur. Bu çok önemli bir konu!

BU KONUNUN MUTLAKA ÇÖZÜMLENMESİ GEREKİYOR

Sadece polisiye tedbirlerle ‘biz bunları çalıştırmayacağız’ anlayışı ile gidildiği takdirde gördüğümüz üzere bu sektörde çalışanların pek çoğu ya Zonguldak’ı terk edip gitmek zorunda kaldı, ya da şu anda işsiz olarak ortada kaldılar. Mecburen de bu tip yerlere gidip çalışma zorunluluğunu kendinde duyuyorlar. O nedenle başta Bakanlığımız, Valiliğimiz olmak üzere geniş çaplı şekilde masaya yatırıp ve tarafların hepsinin katıldığı bir ortam içerisinde, sosyal yönden de konuyu değerlendirmek sureti ile bu konuyu çözümlemek gerekir. Yoksa her konuda, her olayda üzüntü duyup, bir müddet sonra unutulup ama daha sonra yine karşımıza çıktığında yine dövünmek hiç birimize bir şey kazandırmaz Zonguldak’a bir şey kazandırmaz aksine acılarımızı tazeler. O açıdan ben bir kez daha bu konu üzerinde bütün tarafların sağduyulu şekilde davranıp, Zonguldak’ın bir sosyal gerçeği olduğunu da unutmadan ama devlet olarak da bunları kayıt altına alıp, kayıt altında işletilecek şekilde ve iş güvenliği sağlanıp kimsenin burnunun kanamayacak üretim yapacak şekilde bir ortama getirilmesi gerekir diye düşünüyorum ve bu konuyla ilgili geçmişte vermiş olduğum pek çok demeçte de aynı şekilde ifade ettiğimi belirtmek istiyorum.

KAÇAK OCAKLAR RÖDEVANSÇININ ÜRETİMİNE DAHİL OLABİLİR

Bizim zamanımızda da bu kaçak ocakların hukuki anlamda her hangi bir oturduğu yer yoktu ve biz hep şunu savunduk; bunlar Rödevanslı saha içerisine alına bilinir veya eğer her hangi bir Rödevanslı sahada bunlar çalışma yapıyorlarsa o Rödevans sahibi ile bu işletenler yani kaçak ocakları işletenleri dediğimiz kişilerle bunların arasında hukuki sözleşme yapmak sureti ile onların çıkartmış oldukları üretim o Rödevansçının üretimine dahil olabilir ve sonuçta da TTK’nın üretimi olarak bunlar kayda geçer. Yani devletin resmi kayıt altına alınmış üretimi olmuş olur. Hep bunu savunduk ve buna doğru götürmeye çalıştık. Tabiki bazı yasal düzenlemeler yapıldı. Ama bunların hepsinin yerine getirildiğini söylemek şu anda 4x 4’lük bir mevzuat var demek bence eksik değerlendirme olur.

İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİNİN MUTLAKA ALINMASI GEREKİYOR

İş sağlığı ve iş güvenliğinin mutlaka alınması gerekir. Çünkü bir defa yer altı madenciliği hepimiz biliyoruz ki, riskli ve hakikaten zor koşullarda arkadaşlarımız çalışıyor. O koşullarda çalışan arkadaşlarımızın, bir kişinin bile burnunun kanaması hepimizi üzüyor. O nedenle bu tip acıların yaşanmaması için her halükarda iş güvenliği dediğimiz o ocakların inilebilecek, çalışılabilecek ortamda olması ve bunun sürdürülebilir olması ayrıca da her zaman denetlemeye de açık olacak şekilde kontrol edilmesi gerekir ki, kimsenin burnu kanamasın aksi takdirde de sadece lafta kalır. O da dediğim gibi acı olaylarla karşımıza çıkar." Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi