Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanı Burak Erol, ekonomi, Zonguldak ve ülke gündemi hakkında önemli açıklamalar yaptı.

Milletimiz koronavirüs ve ekonomik kriz arasında tercih yaptırılmaya mecbur kalmıştır diyen Erol, “Pandemiye çare bulmak bilim adamlarının görevi, ancak pandeminin sebep olduğu ekonomik ve sosyal krizlere çare bulmak ise iktidarların görevidir. Türkiye’de var olan ekonomik kriz pandeminin de etkisi ile iyice derinleşmiş durumdadır” dedi.

Yerli ve Milli tartışmalarına da değinen Erol, “Hiç kimse bizim yerliliğimizi ve milliliğimizi sorgulayamaz. Önce Milliyetçi Hareket Partisi kendi yerliliğini ve milliliğini sorgulasın. Madem o kadar yerli ve milli parti Doğu Perinçek’in açıklamalarına cevap versin. Cumhur ittifakı çatırdıyor. Cumhur ittifakının küçük ortağı MHP bugün iktidar ortağı değil. Herhangi bir bakanı ve sorumluluğu yok. Peki, neden bu ittifak içerisinde bulunuyor? Devlet içerisindeki kendi kadrolarını muhafaza etmek anlamında ittifakın içerisinde bulunuyor” diye konuştu.

Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanı Burak Erol, parti binasında düzenlediği basın toplantısına şöyle devam etti:

BİLİM ADAMLARI VİRÜSE, İKTİDAR KRİZE ÇARE BULAMADI

Şu an ülkemizin ve bütün insanlığın en önemli sorunu şüphesiz içinde bulunduğumuz Covid 19 salgın süreci. Salgının ne zaman biteceği hala net olarak kestirilemediği gibi İngiltere’den gelen mutasyon haberleri de bir paniğe sebep oldu. Pandemiye çare bulmak bilim adamlarının görevi, ancak pandeminin sebep olduğu ekonomik ve sosyal krizlere çare bulmak ise iktidarların görevidir. Türkiye’de var olan ekonomik kriz pandeminin de etkisi ile iyice derinleşmiş durumdadır. Milletimiz koronavirüs ve ekonomik kriz arasında tercih yaptırılmaya mecbur kalmıştır. Bakınız Yumurtaya yüzde 100 zam geldi; tanesi 1 TL’yi geçti. Bu millet evine nasıl ekmek götürecek, geçimini nasıl sağlayacak, kirasını, elektriğini, doğalgazını nasıl ödeyecek?

HALKTAN BÜTÜNÜYLE KOPTULAR

Bu noktada önceki gün TÜİK’in açıklamış olduğu asgari ücretle ilgili teklifi dile getirmek istiyorum. TÜİK yaptığı çalışmalar neticesinde asgari ücret 2792 lira olmalı! Tabi bu da ağır işçiler için, orta ağırlıktaki işler için 2507 lira hafif işler içinde 2339 lira! Biz asgari ücretten yani açlık ve tokluktan bahsediyoruz. Siz bir defa önce herkesin karnının doymasını teminat altına almakla mükellefsiniz. Bu arkadaşlar “ekmek yoksa pasta yesinler” mantığından hala kurtulamadılar. Demek ki çevrelerinde açlık çeken kimse yok. Ne yazık ki halktan bütünüyle koptular.

ÇOK ACİL DESTEK PAKETLERİ AÇIKLANMALI

Bu noktada milletimizin yaşadığı sorunlara bigâne kalınması, kulak verilmemesi kabul edilemez. Çok acil bir şekilde destek paketi açıklanmalıdır. Bizim destek paketinde olmasını arzu ettiğimiz öneriler ise şunlardır; Daha önce de dile getirmiştik, herkese iktidar şimdilik 1000 TL’lik destek vermelidir. İşletmelere; elektrik, doğalgaz, su desteği verilmeli. Bu süreçte işini kaybetmiş, garsonlar, günlük yevmiye ile çalışan vatandaşlarımız, servis şoförleri ve kantincilerimiz için nakit desteği verilmelidir. Kredi paketleri yerine işletme sahiplerine ve esnafımıza hibe destekleri yapılmalıdır. Belirli düzeyde istihdam sağlanması koşuluyla uzun vadeli vergi indirimi, üretim girdilerinden KDV gibi dolaylı vergilerin alınmaması gibi reel destekler sağlanmalı. Bu doğrultuda; ani duruştan en çok zarar görecek olan turizm, lojistik, restoran-cafe gibi işletmelere yönelik destek paketleri hızlıca açıklanmalıdır.

2021 MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ

Bütçeler, hükümetlerin bir yıllık dönem içinde gerçekleştirecekleri faaliyetlerin programıdır. Öncelikle tespit edilen giderler kısmı ile bu giderler için gerekli finansman kaynaklarını içeren gelirler kısmı olmak üzere bütçenin iki önemli boyutu vardır. 2021 Yılı bütçesinin gelir boyutuna bakıldığında, toplam bütçe gelirlerinin 1.101,1 milyar lira olduğu, ancak bunun sadece 922,7 milyar lirasının vergi gelirleri ile karşılanacağı, geri kalanının borçlanma yoluyla karşılanabileceği, bütçenin 245 milyar lira açık verdiği, bu açığın bir önceki yıla göre (yani içinde bulunduğumuz 2020 yılı) yüzde 76 daha fazla olduğu görülecektir. Bununla birlikte, gerçek usulde vergiye tabi olup ödeme gücü yüksek Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerince ödenen vergi miktarı, toplam vergi gelirlerinin sadece yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Buna mukabil, ÖTV, İthalde ve Dahilde Alınan KDV’leri gibi dolaylı vergiler ve diğer vergilerle (ÖTV+İthalde ve Dahilde Alınan KDV’leri= 479.2 milyar TL) toplam 622 milyar lirayı tutan gelirler, geniş halk yığınlarının ve sabit gelirli vatandaşlarımızın sırtında kalmaktadır.

GELİR DAĞILIMINDAKİ UÇURUM TELAFİ EDİLEMEZ HALE GELDİ

2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısında düzenlenen bütçe hedefleri, 18 yıllık iktidar döneminde ulaşılması mümkünken, ihmal veya önemsememe nedeniyle gerçekleştirilmeyen hedeflerdir. 18 yıl önce iktidar olunduğunda bu hedeflerin gerçekleştirilmesi yolunda samimi, ciddi ve disiplinli adımlar atılmış olsaydı bugün içinde bulunduğumuz ekonomik, siyasi ve sosyal şartlar çok daha farklı olurdu. Türkiye’nin bambaşka çehresi olurdu. Bugün, Türkiye’de toplumun en zengin yüzde 10’u toplam servetin yüzde 8’ine sahiptir. Bozulan gelir dengesi nedeniyle gelir dağılımındaki uçurum telafi edilemez hale gelmiştir. Toplumun en zengin yüzde 20’sinin geliri, en yoksul yüzde 20’sinin gelirinden 10 kat fazladır. Sürekli yoksulluk oranı yüzde 12,7 dolayında bulunmaktadır.

TOPLUMDA HER 100 KİŞİDEN 70’İ BORÇLU DURUMDA

Dünyada en yüksek faiz oranı uygulayan birkaç ülkesinden birisiyiz. Bunun da nedeni 440 milyar doları bulan dış borç yükümlülüğümüzdür. Türkiye son 15 yıl içinde 2 trilyon 099,8 milyar lira iç borç; 876,5 milyar dolar dış borç ödemesi gerçekleştirmiştir. Bu miktar, Türk lirası bazında 8 trilyon 211,8 milyar liralık borç ödemesi demektir. Ödenen bu miktarın 1 trilyon 743 milyar lirası ise faiz ödemesidir.         Bu ifadelerimle 18 yılın heba olduğunu söylediğim anlaşılmasın. Savunma, ulaşım ve haberleşme vb. alanlarda güzel işler gerçekleştirilmiş olmakla birlikte, üretim ve üretici kesimlere ve sosyal adalete yeteri kadar önem verilmemesi belirttiğimiz tabloyu ortaya çıkarmıştır. Bu tablonun neden olduğu siyasi, ekonomik ve sosyal çalkantı ve sarsıntıları daha uzun müddet hissedeceğiz gibi görünmektedir.

FİLYOS-ZONGULDAK YOLU ACİLEN BİTİRİLMELİ

Filyos liman projesi ve Filyos endüstri bölgesi belli bir noktaya geldi. İşletmeye alınacak lakin Zonguldak ile bu bölgeyi birleştiren bir yolumuz yok. Bu yol hizmete açılmazsa derin sıkıntılar ile karşılaşacağımız aşikardır. Bu proje ile ilgili hangi aşamada olduğu, ne zaman biteceği konusu tam bir muamma. 9 Aralık 2016 tarihinde Filyos Limanı temel atma töreni ve 72 tesisin toplu açılış töreninde konuşan Başbakan Binali Yıldırım "15 Temmuz 2019 Demokrasi ve Şehitler Günün'de Filyos Limanı açılacak" dedi. Arkasından şu cümleleri sarf etti; Ak Parti söz veren, verdiği sözü de yerine getiren partidir. Yapmayacağımız, yapamayacağımız hiçbir şeyin sözünü vermedik, her sözü de yerine getirdik, diye söyledi ve gitti.  Bugün 25 Aralık 2020 liman inşaatı devam ediyor. Takdiri sizlere bırakıyorum.

FİLYOS ENDÜSTRİ BÖLGESİ

Filyos Endüstri Bölgesi yönetici şirket atandı. Öncelikle bölgemize hayır ve bereket getirmesini temenni ediyorum. 6 Ağustos 2019 yılında yayınlanmış, Endüstri Bölgeleri Yönetmeliğine göre yönetici şirket atama usulü, gelir ve giderleri, yönetici şirketin görev ve sorumlulukları belirlenmiştir.  Yönetici şirket tarafından gerekli harcamaları karşılanarak yatırıma hazır hale getirilen bölgelerde irtifak hakkı tesis edilen ve/veya kullanma izni verilen araziler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının devir ve alt kiralamaya yönelik düzenlemeleri çerçevesinde ve her türlü sorumluluk kendisine ait olmak üzere yönetici şirket tarafından parseller halinde veya işletme binaları da yapılmak suretiyle yatırımcılara devredilebilir veya kiralanabilir.

Soru 1: Yönetici şirket, endüstri bölgemizin yatırıma hazır hale getirilmesi konusunda kendi öz kaynaklarından ne kadar bir harcama yapmayı planlıyor?

Soru 2: Yönetici şirket, Endüstri Bölgesinin yatırıma hazır hale getirilme maliyeti ile endüstri bölgemizde bulunan arazi, bina gibi değerlerin yatırımcılara devir ve kiralamadan elde edeceği gelir, arasında öngörülen kar marjı ne kadardır?

Türkiye’nin geçmişine, değerlerine uygun bir şekilde, ekonomik, sosyal ve değerler açısından en kısa zamanda düzlüğe çıkması, refah düzeyini artırması, model bir ülke olması en büyük dileğimizdir. 2021 yılının Ülkemize, Milletimize, Devletimize, Dünyamıza, tüm insanlığa hayır, bereket, sağlık ve huzur getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum.” Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi