Dijitalliktir, internettir, sosyal medyadır, telefonlardır derken güvenlik sistemleri kapsamında siber güvenlik ile de tanıştık.
Hatta 21 – 25 Aralık arasını “Siber Güvenlik Haftası” olarak kutlayacağız.
Siber güvenlik; bilgisayarları, sunucuları, mobil cihazları, elektronik sistemleri, ağları ve verileri kötü amaçlı saldırılardan koruma uygulamasıdır. Bilgi teknolojisi güvenliği veya elektronik bilgi güvenliği olarak da bilinir. Bu terim, işletmelerden mobil bilgi işleme kadar çeşitli bağlamlarda geçerlidir ve birkaç ortak kategoriye ayrılabilir.
Ağ güvenliği, hedefli saldırganlar veya fırsatçı kötü amaçlı yazılımlar olması fark etmeksizin bir bilgisayar ağını davetsiz misafirlerden koruma uygulamasıdır.
Uygulama güvenliği, yazılım ve cihazların tehditlerden etkilenmemesine odaklanır. Ele geçirilmiş bir uygulama, korumak için tasarlanan verilere erişim sağlayabilir. Başarılı güvenlik, daha tasarım aşamasındayken bir program veya cihaz dağıtılmadan önce başlar.
Operasyonel güvenlik, veri varlıklarının işlenmesi ve korunmasına ilişkin süreçleri ve kararları içerir. Kullanıcıların bir ağa erişirken sahip oldukları izinler ve verilerin nasıl ve nerede depolanabileceğini veya paylaşılabileceğini belirleyen prosedürler bu kapsama girer.
Olağanüstü durum kurtarma ve iş sürekliliği, bir kuruluşun siber güvenlik olayına veya işlem ya da veri kaybına neden olan başka bir olaya nasıl yanıt verdiğini tanımlar. Olağanüstü durum kurtarma ilkeleri, kuruluşun etkinlikten öncekiyle aynı çalışma kapasitesine dönmesi için işlemlerini ve bilgilerini nasıl geri yüklediğini belirler. İş sürekliliği, belirli kaynaklar olmadan faaliyet göstermeye çalışırken kuruluşun geri çekildiği plandır.
Son kullanıcı eğitimi, en öngörülemeyen siber güvenlik faktörünü ele alır: insanlar. İyi güvenlik uygulamalarına uymayan herkes yanlışlıkla güvenli başka bir sisteme virüs bulaştırabilir. Kullanıcılara şüpheli e-posta eklerini silmeyi, tanımlanmamış USB sürücüleri takmamalarını ve diğer çeşitli önemli dersleri öğretmek, herhangi bir kuruluşun güvenliği için hayati önem taşır.
Türkiye’nin en büyük siber güvenlik operatörü Türk Telekom, yerli ve millî siber güvenlik çalışmalarına devam ediyor. ‘Siber Güvenlik Haftası’ öncesinde açıklamalar yapan Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç, “Amacımız kendi siber güvenlik ürünlerini üretebilen ve diğer ülkelere pazarlayan bir ülke olmak” dedi.
Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç, Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’nin, 21-25 Aralık’ta çevrimiçi düzenleyeceği Siber Güvenlik Haftası öncesinde şöyle konuştu: 
“Türk Telekom olarak ulusal güvenliğin önemli bir unsuru olduğumuzun bilincindeyiz. Siber Güvenlik Merkezi’mizde, kritik kamu ve özel sektör kuruluşlarından 1500’ü aşkın müşterimize, 7/24 kesintisiz ve coğrafi yedekli olarak güvenlik hizmet ve çözümleri sunuyoruz. Merkezimizde kullanılan ürünlerin önemli bir kısmı yerli ve milli çözümlerden oluşuyor. Siber güvenlikte söz sahibi olmak ancak yerli ve milli çözümlerle mümkün. Bireysel kullanıcılar tüm uygulamalarını güncel tutmalı”
Türk Telekom, siber güvenlik alanında yetişmiş insan kaynağına katkı sağlamak amacıyla Siber Güvenlik Kampı ve Fikir Maratonu’nu hayata geçirdi. ‘Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi’ ve siber vatan vizyonuna katkı sağlamak amacıyla geçen aylarda Türkiye’nin ilk çevrimiçi ‘Siber Güvenlik’ kampını düzenledi. Türk Telekom Fikir Maratonu kapsamında ise yüzlerce başvuru arasından seçilen ilk 10 takım, girişimcilik konusunda eğitimler alarak fikirlerini sektörün önde gelen isimlerine sunma fırsatı buldular.  1 Milyon İstihdam Projesi: BTK Akademi - Türk Telekom iş birliği
Türk Telekom ayrıca, 1 Milyon İstihdam Projesi’ne de destek veriyor. Kıraç, BTK Akademi - Türk Telekom iş birliği ve sponsorluğunda, kısa sürede 10’dan fazla siber güvenlik eğitiminin, eğitim kataloğuna eklendiğini ve bugüne kadar 80 binden fazla kişinin bu eğitimlerden faydalandığını belirtti.