Birleşmiş Milletlere bağlı 156 ülkeyle birlikte ülkemizde de 10_16 Mayıs haftasında Engelliler haftası çeşitli etkinliklerle kutlanır.

Engelli bireylerin psikolojilerini anlamak, sorun ve isteklerine dikkat çekmek, eksikliklerin giderilmesi için değerlendirilen ve çeşitli özel etkinliklerle kutlanan anlamlı bir hafta.

Zonguldak 'tada Türkiye Sakatlar Derneği Zonguldak Şubesi ile Aile ve Sosyal Politikalar Zonguldak İl Müdürlüğü tarafından 10-16 Mayıs engelliler haftası etkinlikleri kapsamında yürüyüş düzenlendi.

Ve çeşitli etkinliklerle kutlamaya devam ediliyor.

Dünyada engelli sayısı 1 milyar, ülkemizde resmi olmayan rakamlara göre 9 milyon civarı olduğu söyleniyor.

Bu sayılar her geçen gün artıyor.

Toplumumuz da hiçte azımsanmayacak sayılar.

Konuya dikkat çekmek adına, farkındalık yaratılması gereken çok önemli bir konu.

Unutmayalım her birey engelli adayıdır.

Yada bir yakını.

Bu konuda daha sorumlu, bilinçli ve duyarlı davranmak zorunda olduğumuzu anlamak, anlatmak bilinçlenmek gerekiyor.

Toplumdan dışlamak eve kapatmak yerine kazanmak için devlet, toplum, bireysel olarak hepimizin üzerine görevler düşüyor.

Devletin özellikle çalışma şansı olmayanların yanında olması gerektiğini düşünüyorum.

Devletten yüzde 40 engelli raporu alan kişiler maaş alabiliyor.

Fakat bu durum yakınlarının maaş durumuna göre deyişebiliyormuş.

Bu durum zaten sıkıntısı olan insanlara sıkıntı bir durum.

İş alanında da iş verenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli çalıştırmak zorundalar. Bu oran yeterlimidir tartışmaya açık.

Engelli bireyler günlük hayatlarında birçok zorlukla karşılaşıyor.

Otobüslere binerken, inerken.

Gerekli altyapı çalışmaları yapılmadığı için yollarda kaldırımlarda.

Okullarda.

Hastanelerde.

Kısacası onların düşünülmediği her yer bir zorluktur.

Ve ihmal edilmemesi gereken önemli bir konudur.

Hayatları kolaylaştırmak bu kadar zor olmamalı.

Birbirimizden bir farkımız yok.

Engelli bireylerin ihtiyaçlarına göre projeler hazırlanmalı dışarıdaki engellerin, onların sosyal hayata karışma isteklerini engellemeyecek şekilde olmalıdır.

Bu zor olmasa gerek.

Engelli bireyler istediklerinde ve fırsat verilldiğinde çok büyük başarılara imza atıyorlar bunu görüyoruz.

Başarılarına azimlerine hayran olmamak elde değil.

Engelleri başarılarına engel değil.

Örneğin ;

18 yaşında geçirdiği hastalığın ardından gözlerini kaybeden MesmeTaşbağ 2016 Paralimpik Olimpiyatlarında judo dalında, bronz madalya kazandı aynı zamanda doktorluk da yapıyor.

Bir başka isim Sümeyye Boyacı,iki kolu olmadan ve kalça kemiği çıkık olarak dünyaya geldi. 5 yaşında yüzmeyi öğrendi. Akvaryumda gördüğü balıklardan etkilenerek yüzmeye başlamış ve azmi sayesinde Cumhuriyet tarihinin ilk kadın Avrupa Şampiyonu oldu. Sümeyye, ayaklarıyla resim yapıyor ve dikiş makinesinde elbise dikmeyi de çok seviyormuş.

Bu isimler gurur duyduğumuz göğsümüzü kabartan eğer istenirse neler yapılabileceğini gösteren sadece bir kaç örnek.

Her engel aşılır başarılar kazanılır.

Ruhunda kalbinde kötülük barındıran, kalbinde sevgi, iyi niyet olmayan, kötü düşünceli, kalbi engelliler için çözüm yok sadece...

Onlara geçmiş olsun...

O zaman ne diyoruz sevgi var, engel yok...