Mübarek ramazan ayı başladı.

Dün bir dedik.

Pandemi yasakları sürüyor.

Bugün Cumhurbaşkanımızın açıklaması olacak.

Tam kapanma olacak mı?

Beklenti yüksek.

Çünkü vaka sayısı 50 bin altına düşmüyor.

Vefatlar 250 civarında seyrediyor.

Ağır hasta sayısı artıyor.

Bir türlü korona  da normale dönülmüyor.

Yasaklar tedbirler had safhada.

Maske, hijyen ve  sosyal mesafe uygulanıyor.

Aşı yapılıyor.

Yedi gün gece sokağa çıkma yasağı var.

Ayrıca Hafta sonu iki gün gündüzde sokağa çıkılmıyor.

Ramazan ayı ile yeni yasaklar geldi.

Bakalım sonumuz nereye gidiyor.

İnşallah ramazan ayı uğurlu geldi.

Mübarek ay.

Korona ile ilgili sert düşüşleri görürüz.

Yaşarız.

Ve Ramazan ayını değerlendirmeye devam edelim.

Ramazan’da “ne olursa olsun” demeyin

Pandemi koşulları altında Ramazan ayının başlamasıyla birlikte toplum hala sağlık ve dini açılardan yapabilecekleri ve yapamayacakları ile ilgili sorulara yanıt arıyor. Gerekli olmadıkça bir araya gelinmemesi gerektiği uyarısını yineleyen uzmanlar, bu senenin pandemiden dolayı özveri gerektirdiğine dikkat çekiyor. Mecbur hallerde maske, mesafe ve hijyen kurallarını hatırlatan Prof. Dr. Haydar Sur, ‘Ne olursa olsun’ psikozuna dikkat çekiyor ve uyarıyor.  

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haydar Sur, pandemi dönemine denk gelen Ramazan ayında topluma halk sağlığını korumak adına yapılması ve yapılmaması gerekenler ile ilgili önemli tavsiyeler paylaştı. Görüşmeler fiziki değil internet üzerinden yapılmalı

Pandemide Teravih namazı evde de kılınabilir

Teravih namazının sünnet olan bir namaz olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Haydar Sur, “Peygamber Efendimiz ve Hz. Ömer Efendimiz zamanında da bazı dönemlerde değişik nedenlerle ‘teravih camide kılınmayacak’ denilerek evlerde kılınması kararı alınmıştır. Peygamber Efendimiz zamanında da böyle uygulamalar olduğunu biliyoruz. Dolaysıyla bunda aykırı bir durum yok. Teravih Allah’ın sevap yazacağı bir namazdır. Farz namazı da değil. Zorunlu olarak cemaatle kılınacak diye bir kural da yok. O sadece güzel bir gelenek ve hepimizin uzun bir namaz süresince birbirimizi şevklendirmek ve neşemizden faydalanmak için bir araya gelip kıldığımız bir namaz. Ama bu sene önlemler gereği evlerimizde kılmak daha doğru olacak. İhtiyaç sahiplerine dernekler aracılığıyla destek olunabilir

Pandemi şartlarında iftar çadırları kurulmamalı

Pandemi şartlarında iftar çadırlarının kurulmamasının daha iyi olacağını ifade eden Prof. Dr. Haydar Sur, “Bu ortamlar insanları bir araya toplar ve virüsün bayram ettiği ortamlar oluşmasına yardım eder. Bunun yerine ihtiyaç sahiplerinin dağınık şekilde bu hizmetlerden faydalanabileceği yöntemler seçilmelidir. Bu yıl için böyle yapılmalı. İhtiyacımız dışında çok fazla yemek yemeyelim” dedi.

Prof. Dr. Haydar Sur, Ramazan ayında beslenmeye de dikkat edilmesi gerektiğini belirterek “Oruç sevabının mübarek ortamını akşamları kendimize eziyet edercesine yemek yiyerek bozmayalım. Normal bir şekilde yemeğimizi yiyerek sevap kazanmaya katkıda bulunalım. İftar saati geldiğinde vücudumuzun taşıyamayacağı kadar çok yemenin faydası yok, zararı var. Evlerde izole kaldığımız için insanlar can sıkıntısından psikolojik olarak yemeye yüklenebilirler. Ama bu iyi bir çözüm değil. Bir de şöyle düşünelim; gıdaya erişemeyip ölen milyonlarca çocuğun olduğu bir dünyada biz sadece can sıkıntısından, ihtiyacımız olmadığı kadar yemek yersek bunun hesabını da Allah bizden sorar. İhtiyacımızın dışında çok fazla yemek yemeyelim.” diye konuştu.