Maliyetler arttı.

Hayat pahalandı.

Bunu sıklıkla yazıyoruz.

Söylüyoruz.

Hem de her daim.

Şimdi.

Herkese zam yağmur.

Bu sefer maaş anlamında.

Kamu .

Özel.

Zam zamlar.

Hem de enflasyon üstü.

Peki gelen zamlar hayata pahalılığını önler mi?

Alım gücümüzün artmasına fayda sağar mı?

Beş kilo un 20 TL

Hem de iki ay önce.

Bugün 50 TL.

Çay 1.5.

Bugün 2.25 .

Bir kilo yufka 20 TL.

Yakın zamanda .

Bu yıl içinde.

Önce sekiz.

Sonra on .

On iki.

Ve on beş.

Bugün 20 TL.

Sadece yufka örneği verdim.

Bir kilo yufka 20 TL.

Bir kilo kadayıf 25. TL.

Bunlar çiğ.

Pişmiş değil.

Daha önce doksan gram simit.

Fakirin rızkı.

2. TL.

Bugün on gram eksik.

Simit 2.5 TL.

Varın gerisini düşünün.

Ekmek zaten 4. TL.

Tekli ekmek üretilmiyor.

Fırıncılar kapıya kilit vurdu.

Vuracak.

Türkiye hiçbir zaman böyle bir durum ve konum yaşamamıştı.

Şimdi düşüne biliyor musunuz.

Asgari ücret artmış.

Zamlar verilmiş.

Ama hayata bu kadar pahalı olduktan sonra .

Bu fiyat artışı aldı ve gitti.

Yok oldu.

Pazar pahalı.

Gıda pahalı.

Marketler hepten pahalı.

Her şeye zaman var.

Yumurta.

Süt.

Yoğurt.

Her şey zamlı.

Peki ne olacak?

Zor dostum zor.

Bu günler çok zor.

Sıkıntı büyük.

Herkes duymuyor.

Görmüyor.

Seçim zamanı geliyor.

Faiz düştü düşüyor.

Nasıl düşüyor.

Biz halen anlamadık.

Dolar 13 TL’yi geçti.

Euro 16 TL.

Türkiye halen güllük ve gülistanlık gösteriliyor.

Evet.

İhracat rekor üstüne rekor kırıyor.

Bu çok güzel.

İthalat ise ihracat ilk defa baş başa.

Hep önde olan ithalat.

Artık zayıfladı.

Bundan sonra ne olur?

Bunu izleyerek karar vereceğiz.

Döviz ülkemizin her şeyi.

İlk defa döviz bu kadar büyük yükselişe sahne oldu.

Bunun adına her şey denilir.

Ama bizler kibar telaffuz edelim.

Bunu adı olumsuzluktur.

Bunun adı döviz karşısında mağlubiyettir.

Bunun adı yenilgidir.

Bu yenildi halkın cebini delmiştir.

Sonucu olacaktır.

Olmaması beklenemez.

Taraftar gibi olumsuzlukları savunanlara söylüyoruz.

Bir dolar.

Bir Euro.

Bir TL. olunca herkes konuşsun.

Herkes gururla.

Onurla.

Söylesin.

Bizlerde alkışlayalım.

Kağıt almış başını gidiyor.

Şu rezilliğe bakar mısınız?

Türkiye’de gazete kağıdı üretilmiyor.

SEKA üretiyordu.

Onu da Özal kapattı.

Sattı.

Özelleştirdi.

Gazete kağıdı üreten Türkiye’den.

Bugünlere gelindi.

Kalıp bile yok.

Boyası yok.

Yine de ihracatta rekor üretimleri görüyoruz.

Satışları görüyoruz..

Bazı kalemlerde çok iyiyiz.

Bazı kalemlerde sıfırız.

Buna şükür diyoruz.

Şunun da adını koyalım.

Türkiye’de dolar ve Euro alımını halkımız yapıyor.

Halen daha Türk halkı döviz alıyor.

Bu fiyata rağmen alıyor.

Yüksek kura rağmen alıyor.

Gerçi gelecek zamanda büyük zararları olacak.

Ama ne yapalım, kumar oynayan sonuçlarına katlanır.

Ülke ekonomisine bu kadar zarar verenler.

Biraz da zarar etsinler.

Gelse bol bol döviz.

Piyasa versek.

Bollaşsa.

Kimse almasa.

Döviz dip yapsa.

Ne güzel olur.

TL değerlense.

İnşallah o günler gelir.

Bugün ise paramız pul oldu.