Global ekonomilerdeki merkez bankaları yaklaşmaya başla    yan enflasyon kasırgasına hazırlanıyor. FED’in varlık alımını azaltmasıyla, gelişmekte olan ülke merkez bankaları da gevşek para politikasını terk etmeye zorlanacak. Uzmanlar, bu arada Türkiye için şu sıralarda hazırlığı yapılan faiz indirimi senaryosunun zorluğuna da işaret ediyor. Son gelinen nok tada dünya dezenflasyonist (enflasyonu en minimal sıfır sevi yesinde sabitleme) dönemi geride bırakıyor.Yıllardır gelişmiş ülkelerde gözlenen yüzde 0’a yakın hatta zaman zaman negatif fiyat artışlarının yerini orta düzeyde enflasyon alacak gibi görünüyor. Hal böyle iken enflasyondaki bu artış faizleri de yukarı çekerek, riskten kaçınma eğilimini artıracak. Bütün dünyada ekonomistlerin ve yatırımcıların en çok konuştuğu konu daha önceleri fiyat balonları olurken artık gündemimizdeartış trendine giren enflasyon da var olacak. Bu kap   samda ABD Hazine Bakanı (Eski FED Başkanı)Janet Yellen’in “yüksek faizlerin iyi olabileceğini”yorumu yanında BloombergNews’e konuşan Yellen,“Biraz daha yüksek bir faiz ortamının toplum ve FED açısından bir artı olacağını”açıklarken,Yellen’in açıklaması sonrası küresel piyasada altın fiyatları düşmeye başladı. Bu hafta piyasalar ABD enflasyon verisine kilitlendi. Geçen hafta cuma günü açıklanan ABD mayıs ayı tarım dışı istihdam verisi beklentinin altında kalmıştı. Nisan ayı fabrika siparişlerinin de beklentilerden fazla gerilemesi ABD’de enflasyonist endişeleri azaltmıştı.Bu sayede dolar endeksi ve ABD tahvil faizleri geriledi.

     *       *       *

Geçtiğimiz Salı günü açıklanan veriye göre Almanya’da da fabrika siparişlerinde artış beklenirken düşüş meydana geldi. Bu hafta ABD enflasyon verisinin yanında Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararı da merakla bekleniyor. Faiz konusunda bir adım atılmasa dahi enflasyon beklentilerine yönelik bankanın yapacağı yorum piyasaların yön bulması açısından kritik önemde bulunuyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bu lunanTera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, FED’in para politikasını sıkılaştıracağına dair beklentilerin yüklenmesine neden olan büyüme ve enflasyon başlıkları bir tarafta dururken; Hazine Bakanı Yellen’in faizlerin yükselmesinin iyi olacağı yönünde yeniden yaptığı açıklamaya işaret ederek; yaptığı yorumunda;”“Bir yandan tedarik zinciri darboğazları ve ekonomiler yeniden açıldıkça harcamalardaki artış enflasyonu tetikleyici etkilerde bulunurken, Biden’ın trilyon dolarlık paketlerinin de maliyetlerde kalıcı artışa neden olmasından endişe ediliyor. Yani geçici etkiler geçtikten sonra da bir miktar enflasyon katılığı söz konusu olabilir ve bununla başa çıkmak gerekli. Yellen, bundan kısa bir süre önce de faizlerle alakalı böyle bir sinyal göndermişti, ki görünen durum daha sıkı finansal koşullara aktörlerin hazır olması gerekebileceği ni gösteriyor.” Değerlendirmesi geldi.

    *       *       *

Sonuç olarak,FED’in de bir miktar enflasyona izin vereceği biliniyor, ancak ortada da bir aşırı ısınma olduğu görülmekte ve mevcut oranlar ortalama enflasyon hedeflemesinin yukarı yönlü ıskalanmasına neden olacak bir seviyede. Hal böyle iken,ABD ve diğer gelişmiş merkez kapitalist ülkelerde meydana gelen bu gelişmelerin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişen pazarları nasıl etkileyeceği merak konusu. Öyle görünüyor ki sermaye akımlarının tersine dönmesi gelişen pazarların, sıcak para ile dış açıklarını finanse etmelerini daha da zorlaştıracak. Bir kısım ekonomistlere göre de bu konuda da ele alındı. “FED değil, tüm büyük merkez bankaları enflasyon bahsinde kafa karışıklığı içinde.Bu yaz dünya bir enflasyon kasırgasında kavrulacak. Mamafih söz konusu bu kasırganın ne seviyede olacağı ve ne kadar süreceği yönünde ki belirsizlik sebebiyle bu dalganın kalıcı olması durumunda merkez bankalarının yıl sonuna doğru para politikasında normalleşmeye dönmesi gerekecek. Aksi halde enflasyon beklentiler vasıtasıyla kalıcı hale dönüşür ve tahvil faizlerini yukarı

İtebilir. Ekonomistlerine araştırma notuna göre;“Brezilya’dan sonra Rusya da bir-iki ay içinde bir kez daha faiz artırabilir. Gelişen ülke faiz artırımları bu devletlerin para birimlerinin dolar ve avro karşı değer kaybını engeller.Ancak, TL’ye de rakip çıkar.Bir başka deyişle, diğer koşullar aynı kalmak kaydıyla, gelişen ülke ortalama faizi yükseldikçe,TürkiyeCumhuriyet Merkez Bankası’nın faizleri indirmesi zorlaşacak” görüşü de hakim durumda.