Koralı’ya ilişkin görüşlerini sorduğumuz Mevlüt Kırnapçı şunları söyledi; “Koralı romanı, Kore Savaşına günlerine uzanan bir yaşam anlatısı. Uzun süredir üzerinde çalıştığım Koralı romanı için çok sayıda gazinin anılarına, anlatılarına ulaştım. İnceleyip irdeledim. Başta babam olmak üzere, roman kahramanı olarak boy gösteren üç gaziyle uzun soluklu söyleşiler yaptım.

Dönemsel bilgi ve belgelere, askeri kayıtlara ulaşıp kronolojik çalışma yaptım. Ancak, bilinmesini isterim ki Koralı romanı bir savaş romanı değil. Kore dağlarından Zonguldak ocaklarına, tarlalardan Almanya’ya kadar uzanan bir duyarlılıklar toplamıdır.

Kitap kurgu olarak otobiyografik izler taşıyorsa da bir önceki romanım olan Meşe’de İnecek Var’da olduğu gibi okuyucunun kendinden bir şeyler bulacağı herkesin romanı oldu. Hatta Koralı için Meşe’de İnecek Var’ın bir devamı bile diyebiliriz! Yerel sözcüklerin ayrıntılı küçük dokunuşlarla roman metnine katıldığı bu çalışma, bir yanıyla da ince bir anlatım, dil işçiliği içeriyor diyebiliriz.

Kitabın basım sürecinde benimle emeğini paylaşan başta eğitimci şair Tuna Ölger, kapak resmi üzerinde bitmez tükenmez mızmızlanmalarıma katlanan eğitimci ressam Cengiz Keskiner, kitabın basım sürecini üstlenen ZOKEV Yönetim Kurulu ve değerli dostum Aykut Kırbıyık’a teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Emeklerine sağlık.

Hem Meşe’de İnecek Var’ın hem de Koralı’nın okuyucuya ulaşmasını, okunmasını isterim. Bölgemiz edebiyatına yeni bir ürün eklemenin iç erincini yaşadığımı söylemeliyim. Umarım okuyucular kitabı severek okur. Koralı romanına ilişkin imza günü ya da okuyucuya ulaştırılması yöntemi, salgın hastalık sürecindeki gelişmelere göre belirlenecek. Şu an için kitabı talep edenlere elden ve kargo yoluyla ulaştırmayı düşünüyorum.”

Editör: Haber Merkezi