Kardeş şehir.

Kardeş  kentler.

Bir çok.

İlçe

Kardeş şehir protokolü imzalıyor.

Bunu da görüyoruz.

Hem de çok detaylı bir protokol imzaları.

Yaşanıyor.

Görülüyor.

Bu anlamda kentler arası birliktelik.

Alışveriş.

Karşılıklı gidip ve gelme.

Anlaşmalar.

Hepsi çok güzel ve anlamlı oluyor.

Özellikle AB ülkeleri ile.

Kentleri ile.

Bugün bu konunun biraz daha en ince ayrıntılı detayı verelim.

Yazalım.

Kardeş şehir modası biliyorsunuz neredeyse 50 yıldır var. Ülkeler böylelikle birbirlerine daha da yakınlaşmaya çalışıyorlar.

Delegasyonlar gidip geliyor, turizme de katkısı büyük…

İşte böyle konumlar için yani hareketliliğin daha da artması için bir toplantı yapılıyor, geçtiğimiz gün başladı dün de sürdü.

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin yerel yönetimlerinin bir araya geldiği 12-13 Kasım tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Şehir Eşleştirme Zirvesi açılış oturumuyla başladı.

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi NikolausMeyer-Landrut, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Karatepe, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı ve aynı zamanda AB Bölgeler Komitesi Başkan Yardımcısı AndersKnape’nin açılışını yaptığı etkinlikte; AB üyesi ülkelerden ve Türkiye’den şehir eşleştirme konusunda çalışmalar yapan çok sayıda yerel yönetim birimi, üniversite, sivil toplum kuruluşu ve uluslararası kuruluş temsilcisi bir araya geldi.

Sürdürülebilir kalkınmanın çevre ve insani kalkınmayla bir bütün olduğunu hatırlatan TBB Başkanı Fatma Şahin, şehirlerin ve ülkelerin yeni döneme bu bakış açısıyla hazırlanılmasını gerektiğini söyledi. Sürdürebilir ortaklıklarda da özellıkle kardeş şehirlerin çok daha önemli bir hale dönüştüğünün altını çizen Şahin, kardeşliğin karındaşlık değil, iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta bir ve beraber olmak olduğuna vurgu yaptı.

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı, Büyükelçi Faruk Kaymakcı projenin başlangıcından bugüne kadar neler yapıldığından bahsederek üstü düzey politikada bazen gerginlikler yaşansa da yerel politikaların hala birbiriyle  yakın çalışarak başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Bu projenin uzun perspektifli olduğunu ve kalıcı sonuçlar elde etmek istediklerini belirten Kaymakcı projenin ikinci aşamasını Türkiye Belediyeler Birliğini liderliğinde devam ettirileceğini belirtti. 

Projeyi anlatırken rakamlara yer veren Kaymakcı 19 belediye, 2 vilayet ve 2 kaymakamlığın yer aldığı 4,5 milyon avroluk projede 1,9 milyon avronun teknik destek ve 2,6 milyon avronun ise hibe şeklinde gerçekleştiğini açıkladı. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 3’te 2sinin şehirlerde yasayacağının öngörüldüğünü paylaşan Kaymakcı, küreselleşen dünyada sorunların da ortak olduğunu ifade ederek çevre, istihdam, güvenlik, sağlık vb konularında ortak hareket etmek zorunda olunduğunu kaydetti.

Şehir eşleştirmesinin tarihsel sürecine değinen Büyükelçi Meyer-Landrut, şehir eşleşmesiyle kentlerin birbirini ekonomik ve sosyal olarak desteklediğini ve sorunlara birlikte çözüm aradığını söyledi.  "Bu proje ile yerel yönetimlere vatandaşların dahil edilmesi, yüksek nitelikli projelerin birlikte yapılması ve sivil toplum örgütleri ile işbirliğinin kurulmasını amaçlamaktadır" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Karatepe kardeş şehirlerin gerekliliği üzerine konuşarak akademik bilgiler verdi.  Şehirciliğin tarihi, gelişimi ve demokrasiye etkisi üzerine konuşan Karatepe “İnsanlık yerleşiminde yönetim anlayışında şehir her zaman devletten önce geliyor. Devlet yok iken şehirler vardı. Karşılıklı olarak rekabet şehirler üzerinden yapılıyordu. Sanayi öncesinde insan henüz vatandaş değildi. Vatandaşlık kavramı gelişmemişti. Bir şehrin hemşehrisi olarak anılırdı. Eski Roma’da bütün büyük generaller ve yöneticiler şehirleriyle anılırdı. Bizim kültürümüzde de insanlar kendilerini şehirleriyle anlatırlar. Asker komutanına kendisini takdim ederken simini ve memleketini söyler. Şehirli, memleketli olmak bir kimliktir” dedi.

Kardeş şehir seçimlerinde de dikkatli olunması tavsiyesinde bulunan Karatepe; “Deniz kenarında bir şehrin karşılıklı olarak turizm yapıldığı kış turizminin yapıldığı bırsehirle kardeş olması daha iyi olabilir. Destekçi olabilirler.” şeklinde konuştu.