Güncel yaşamımızda hem vizyona, hem de düşlere gereksinim duyarız. Gerçekte eğer olabilirse bürokrasinin mucizesi, her biri tümüyle birbirine yabancı olan ve hiçbirinin girdiği kurumda uzun süre kalmaya niyeti olmayan binlerce insanı içine alması ve bu büyük koleksiyon içinde çabaları koordine edip gerçekten bir ürün üretmeyi başarmasıdır. Buraya dek bu işin iyi tarafı; ancak işin kötü yanı ise ”yumuşak bir geçişe hazırlıklı olabilmek için, bürokrasiler işleri kısır ve sıkıcı hale getirmek zorundadır, böylece de, onların varlığını kaçınılmaz kılan bir hareketliliği pekiştirmiş olurlar. Hiyerarşilerde, hem resmi, hem gayrı resmi sistemlerin özünde, yüksek düzeyde bir habersizlik-bilgisizlik bulunur.İnsanlar ellerindeki her bilgiyi kıskançlıkla korur, saklarlar; çünkü bunun,onları çevrelerindeki insanlardan daha güçlü ve ayrıcalıklı kılan tek şey olduğunu iyi bilirler. Bu tür bilgileri, namlular üzerlerine çevriliyken bile, başkalarına pek ender olarak verirler.

                           *       *         *

Eğer insanlar, haklı olarak ya da haksız olarak üst yönetimin dürüst davranmadığını algılarlarsa, kendi dürüstlüğe aykırı davranışlarını da yerinde bulup onlar için kolayca bahaneler uydurabilir ve kopya çekmek, çalmak,rüşvet almak,kendi yetkilerini kötüye kullanmak gibi olumsuz normlar geliştirebilirler. Bu normlar da bir kez kurum kültürü içinde kök saldılar mı,artık bir tabut çivisi haline gelirler. Ahlâk  doğrultusunda düşünüp değerlendirmenin yerini kolayca bahaneler bulmak alır; tutarlılığın yerini de kolaycılık. Bu yönden her durumu kendi koşulları içinde ele alıp en iyi sonucu hangisi verecekse onu seçen insanlar, daha az dürüst olma eğilimindedirler. Hele hele uzlaşma gerektiren konumlara yerleştirildikleri takdirde,bu tür insanlar kolayca özel çıkarları ve kişisel arzularının peşine düşebilirler.İnsanları duruma göre davranmaktan yalnızca iki şey alıkoyar; ya kararlarında ahlâk ilkelerini temel alıp davranışlarının da buna göre düzenlemek, ya da sıkı iş kurallar ve mekanizmalarla çok iyi denetleme sistemi kurmak.

                                *       *         *

Toplumsal yaşamımızda ve hiyerarşi labirendinde birey konumundaki her insanın en az iki yönü vardır.Değişik açılardan bakıldığında her birimiz çokgenizdir.Siz insanda kibir,ukalalık,küçümseme,kayıtsızlık,kuşku görürken bir başkası aynı insanda tam tersini,alçak gönüllülüğü, sevecenliliği,yardım severliği uygarlığı bulabilir.Bunu nedeni de sahteliği derece derece hafiften ağıra kadar uzanan sahtelik dizini içinde farklı yerlerde görmemizdir. Aslında ilerlemenin önündeki en büyük engellerden biri, zaten ulaşılabilecek olan son noktaya varmış olduğumuz düşüncesidir. Oysa nesnel bir değerleme, daha halen kat etmemiz gereken bir yol kaldığını gösterecektir. Akademisyenlikte bile Ordinaryüs profesörlüğün de ötesinde erişilecek daha çok dereceler vardır. Bütün bunlara karşın,yine de hep aşırı uçlardan ve ikilemlerden söz etme eğilimindeyizdir. Cennetten ve cehennemden, siyahtan ve beyazdan; oysa yaşamın tüm bir tayfın yanı sıra, uçsuz bucaksız bir gri tonlaması içinde olduğumuzu da asla unutmamamız gerekir.

                              *       *         *

Sonuç olarak, genellikle günümüz toplumunda maskeli geçidi sahnelerde değil, istisnalar haricinde üst yönetim salonlarında görüyoruz.Sokaklarda,bürolarda sayısız gurur, kibir ve kendini erişilmez görme maskesiyle karşılaşırız. Bir kısım rollerin ve bahanelerin arkasına saklanan insanlar-dürüst duygularını saklayan ve işlerin tıkırında gitmesi için çabalayanlar-mamafih kendilerini bir toplumsal nezaket perdesinin ardında yitirme tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.Yine de insan,her zaman maskeden daha etkileyici,sevimli ve ilginçtir. Maskeyi çıkarıp gerçek düşünce ve duygularımızla davrandığımız zaman kendimizi daha sağlıklı, başkalarıyla etkileşimimizi daha gelişmiş buluruz. Oyunlarının birçoğunda Shaskespeare’ in temel mesajı şudur;”Maskelerimizin arkasında yanlışlar yaparız ve yalnızca dürüst ve açık yürekli olduğumuz zaman budalalıklarımızdan kurtuluruz.Yapmacıklıktan sıyrıldığımızda ise şaşılacak şekilde her şey yoluna girer.”

KAYNAK: Beyond Counterfeit Lesadeship (Ken Shelton)