İnşaat Mühendisi Turgut Hamzaçebi, iğneden ipliğe her şeye peş peşe gelen zamların inşaat sektörünü de olumsuz etkilediğini söyledi.

Yaklaşık 50 yıldır bu sektörün içinde olduğunu belirten Hamzaçebi, bu günkü kadar kriz yaşadığımızı hatırlamıyorum diyerek şunları söyledi.

ZAMLAR İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ OLUMSUZ ETKİLEDİ

Bilindiği gibi yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla İnşaat Sektörü ülke ekonomilerinde kaldıraç görevi üstlenmektedir. İnşaat sektörü İstihdam kabiliyeti en yüksek sektörlerin başında gelmektedir. Yüzlerce meslek dalını ilgilendiren, istihdam ve üretim sürecini büyük ölçüde etkileyen, 200 den fazla alt sektörü harekete geçirme özelliği olan bu sektör ekonomide de lokomotif sektör rolünü oynamaktadır. Bu gün geldiğimiz noktada; TL'nin Dolar ve Euro karşısında kaybettiği değer ve üst üste demirden betona, çimentodan kireç'e, akaryakıttan hububata, velhasıl iğneden ipliğe her şeye peş peşe gelen zamlar doğal olarak ekonominin lokomotifi inşaat sektörünü de olumsuz etkilemiştir. Bu durumun ilimizdeki yansıması birçok sektöre darbe vurduğu gibi en çok inşaat sektörünü etkilemiş bulunmaktadır. Özel yatırım açısından ilimizde inşaat sektörü en çok konut alanında faaliyet sürdürmektedir.

KONUT SEKTÖRÜ DURMA NOKTASINA GELDİ

Dövizin birden fırlaması, TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesi, akaryakıta gelen günlük zamlar, kredi faizlerinin yüksekliği İnşaat malzemelerine de yansımıştır. Yaklaşık yüzde 300’lere varan fiyat artışları Konut sektörünü durma noktasına getirmiştir. Bütün bunlara üstlük piyasanın dengesi bozulmuş, artık çekle, senetle iş yapılamaz duruma gelinmiştir. İnşaat malzemesi satan firmalar ya kredi kartı ile ya da peşin çalışmak durumunda kalmışlardır. Buda ufak firmaları, taşeron firmaları olumsuz etkilemiş, bu firmalar iş yapamaz duruma gelmişlerdir. Mevcut konutlarda da maliyetlerin aşırı artması nedeniyle konut fiyatları da o oranda yükselmiş, zaten zamlarla beli bükülen halkımızın alım gücü iyiden iyiye düşmüştür.

YAPILAN KONUTLAR MÜTEAHHİTLERİN ELİNDE KALDI

Konut sektörü beldelerin gelişmesiyle, nüfuslarının artmasıyla, iş alanlarının çoğalmasıyla orantılıdır. Gelişme gösteremeyen yerlerde konut sektörü de gelişemez. İlimiz de bu açıdan en şansız iller arasındadır. Yıllarca emeğin başkenti olarak anılan Zonguldak maalesef artık emeklilerin kenti olmuştur. Emekli maaşlarında olduğu gibi çalışanların maaşlarında da artış sağlanamamış olması alım gücünü düşürmüş, yapılan konutlar müteahhitlerin elinde kalmıştır. Ben şahsen yaklaşık 50 yıldır bu sektörün içindeyim. Bu günkü kadar kriz yaşadığımızı hatırlamıyorum. Zaten Pandemi nedeni ile yaklaşık iki yıldır yavaşlamış olan çalışmalarımıza tam hız vereceğimiz zaman dövizin anlamsız artması ve akabinde her şeye gelen aşırı zamlar her sektörde olduğu gibi inşaat sektörünü de alt üst etmiştir.

Ayrıca, özellikle ilimizde arsa bedellerinin ve harçların yüksekliği, Proje maliyetleri, alt yapı zorluğu, çevreye karşı sorumluluk ve rekabet gücü maliyetleri etkileyen diğer en önemli faktörlerdir.” Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi