Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak İl Başkanı Murat Pulat yaptığı açıklamada, “4 Aralık Dünya Madenciler Günü nedeniyle tarafımca yapılan açıklamayı ele alan, Yerel basın çamur at izi kalsın zihniyeti ile bizleri,  kendilerini her zaman desteklediğimiz yerel rödövanslı saha sahipleriyle karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır” dedi.

Pulat açıklamasında, “Bilgi kirliliğine mahal vermemek adına aşağıdaki açıklamalar gerekli olmuştur” diyerek şunları söyledi:

“Öncelikli olarak şunu ifade etmek isterim. Ben partimin il başkanıyım. Dolayısıyla yaptığım açıklamada ileri sürülen görüşler, şahsımın değil partimin görüşleridir. Açıklamamda dile getirdiğim talep ve önerilerin tamamı partimizin yetkili kurullarınca oluşturan siyaset belgelerinde yer almaktadır.  Basının rahatsız olduğunu belirttiği “rödövans” ile ilgili bölüm Murat Pulat tarafından uydurulmuş değildir. Kelimesi kelimesine, Partimizin 2018 yılı seçim bildirgesinin “Çevreye Duyarlı Enerji ve Maden Politikaları” başlıklı bölümünde yer almaktadır.  Bu görüşlerin önemli bölümü 24 Mart 2018’de, Sayın Genel Başkanımızın da katılımıyla Zonguldak’ta gerçekleştirilen “Taşkömürü Kurultayı”nda oluşturulmuştur. Bu belgeler ortadayken, partimizin bir yetkilisinin başka, benim başka türlü konuştuğum şeklindeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.

Sayın Milletvekilimizin verili duruma göre görüş bildirip, sektörün pandemi sürecinde yaşadığı sorunlarla ilgili öneriler geliştirmesi son derece doğaldır ki bu sürecin içerisinde bizzat bende vardım. Her zaman emeğin, emekçinin yanında olan, değer üreten her müteşebbisin arkasında duran partimizin politikalarına da uygun olan bu açıklamaları çelişkili olarak gösterilmesi manidardır. Rödövans şirketlerinin TTK tarafından terk edilen, ekonomik değeri düşük sahalarda üretim yaptığı yolundaki bilgiler de eksiktir.

Gelişmeleri daha ayrıntılı olarak anlatmam mümkündür. Ancak bu bile meselenin anlaşılması için yeterlidir. Açıkça anlaşılacağı gibi rödövans uygulaması, yalnızca, ekonomik değeri olmayan TTK tarafından işletilmeye değer bulunmayan küçük alanlarda değil, büyük ölçekli bakir alanlarda da uygulanan bir yöntemdir. Son yapılan düzenlemelerle daha ileri de gidilerek sahaların ruhsatlarıyla birlikte devri mümkün hale getirilmiştir. Enerji-maden politikalarını doğanın sahibi değil, parçası olduğumuz yaklaşımıyla geliştirmeye çalışan partimizin doğal kaynaklarımızın usulsüzlük ve siyasal çıkar aracılığıyla ticari rant sağlama alanına dönüştürülmesine göz yumması söz konusu değildir. Önceliklerimiz doğanın korunmasıyla iş ve işçi güvenliğinin sağlanmasıdır.

Yaptığımız açıklamadan, emek ve çabalarıyla istihdam ve üretim yaparak, Zonguldak ve Ülke ekonomisine katkıda bulunan rödövans sahibi işletmelere karşıymışız gibi göstermek istemeleri akla sığmamaktadır. Bizim söylemlerimiz TTK ‘dan rödövanslı sahaları alıp bugüne kadar bir kürek kömür bile üretmeyen firmaları kapsamaktadır.

Söylemlerimizin kanıtı da 24 Mart 2018 tarihinde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, rödövanslı saha sahipleri, sendikalar, akademisyenler, kamu ve özel sektör temsilcileri, meslek odaları, T TK eski genel müdürleri, STK’lar ve siyasi parti temsilcilerinin katılımlarıyla yapılan Taşkömürü Çalıştayının sonuç bildirgesinin 7.maddesidir. (Madde 7- Zonguldak’ta kamu ve özel sektör eliyle madencilik sektöründe üretim artırılarak Türkiye’nin cari açığının azaltılmasına katkı verilecektir. Ayrıca istihdam yaratıldığı için Zonguldak’ta ekonomi canlanacak ve göç duracaktır.) (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi