Zonguldak İl Özel İdaresinde çalışan 98 işçinin hakkını arayan Türk-İş’e bağlı Yol-İş Sendikası Kastamonu 2 nolu şube başkanı Sadık Düzgü, konu ile ilgili açıklama yapmak üzere Zonguldak’a geldi.

Genel Maden İşçileri Sendikası toplantı salonunda basın toplantısı düzenleyen Kastamonu 2 No’lu Şube Başkanı Sadık Düzgü, Türkiye’de emsal teşkil eden Zonguldak İl Özel İdaresinde çalışan 232 sözleşmeli personelden mahkemeye veren 98 işçi olayının aydınlanmasını isteyerek, “Yargı uygun görürse hakkımızı alırız. Eğer uygun görmezse yargıya karşı boynumuz kıldan incedir” diyerek şunları söyledi:

“İlk defa 2008 yılında başlatılarak, 2009-2018 yılları arasında sürekli artırılarak, her yıl tekrarlanan belirli süreli iş sözleşmesi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlıklarında işe başlatılan, ancak tüm zamanlarda İl Özel İdaresi işlerinde çalıştırılan çoğunluğu şoför ve operatör  olan işçilerin, 31.07.2018 yılında iş akitlerinin haksız olarak fesih edilmesi, yıllarca muvazaalı çalıştırıldıkları ve kıdem tazminatları dahil ücretlerinin eksik ödendiği gerekçesi ile dava açmaları ve açılan davaları kazanmaları sonucunda, İl özel İdaresi yöneticileri tarafından maruz kaldıkları baskılar sonucunda yaşanan gelişmeleri doğru bilgilendirme amacı ile kamuoyu ile paylaşmak zorunda kaldık.

Tüm halkımızın da bildiği gibi kamuya ait bir kurumda geçici olarak işe başlayan her işçinin, iş güvencesi ve kadro umudu vardır. Bu sebeple tüm gayretleri ile çalışmaya devam ederler. Ancak bu işçiler sözleşmelerinin fesih edilmesi ile tüm umutları tüketilmiş ve hak arama mücadelesi yönünden de zaman aşımına girme süreleri başlamıştır. 10 yıldır bu umutla çalışan işçiler fesih sonucunda işe girdikleri tarihten itibaren İl Özel İdaresinin işçisi olarak çalıştırıldıklarının tespiti ile  buna dayalı olarak alacaklarının tahsili amacıyla önce arabulucuya başvurmuşlar, İdarenin uzlaşmaması nedeniyle arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamayınca, mahkemeye başvurmuşlardır.

Yerel mahkeme açılan davaları reddetmiştir. İşçi bu kararı istinaf mahkemesine taşımış ve İstinaf Mahkemesince verilen karara göre yerel mahkemeler gerekçeli karar ile işçi lehine davaları sonuçlandırmıştır.

Tüm iş yerlerinde toplantılar yaparak,  Hukuka saygı adına susma hakkını kullanan işçileri işten atmakla tehdit ederek psikolojik baskı yapmışlardır. Çalışma hayatını zehir ederek, ailelerini de etkileyecek, tek tek ve toplu mobbing uygulamışlardır. İki aydır hukuka aykırı bir sürü tekliflerde bulunmuşlar, helal kazançlarına haram karıştırmak istemişler, hesapsız uygulamalarla kurumu küçük düşürmüşler, davasından vazgeçen/vazgeçmeyen tüm işçileri mağdur etmişlerdir. Yapılan bu zulüm karşısında baskıya maruz kalan tüm işçiler susma kararını bozmuş ve yaşadıklarını anlatma kararı almıştır. Baskının boyutunu anlatmak açısından sizlerle paylaşmak istediğim bir belgeyi takdirinize sunuyorum. Bu belge alacaklarından feragat eden tüm işçiler tarafından aynı cümleler ile ve değişik zamanlarda imzalatılıp icra dairesine verilmiştir” (Şaban YILMAZ)

Editör: Haber Merkezi