KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Hayri Anıl Çetin yaptığı açıklamada, “Adalet talebinin her türlü talebin önüne geçtiği koşullarda yargının bağımsızlığı ve Yargı Emekçilerinin sorunlarının çözümü için yıllardır mücadele ediyoruz. Yargı yılı açılış etkinliklerini taleplerimize dikkat çekmek için bir zemin olarak kullanmaya çalışıyoruz” dedi.

Çetin açıklamasında, “2010 referandumu sonrasında yargı alanında tahakküm kuran cemaat ve sonrasında mevcut iktidarın yargı sistemini iktidarlarını güçlendirmek ve toplumsal muhalefeti susturmak için bir araç olarak kullandığı bir süreci yaşıyoruz. Mevcut yargı sistemi içerisinde bile benimsemedikleri yargı kararlarını tanımayan siyasi iktidar, anayasal hakların kullanılmasını bile keyfi olarak engellemeye çalışıyor” diyerek şunları söyledi:

“Milletvekillerinin tutuklanması, seçilmiş belediye eş başkanlarının yerine kayyum atanması, kayyum atayamadıkları belediyeleri zapt-ı rapt altına almak için akla hayale gelmeyecek yöntemleri kullanmaktan geri durmayan, cezasızlık nedeniyle kadın cinayetlerinin 18 yıllık AKP iktidarında yüzde 1400 artması, kadın cinayetlerinin bu kadar arttığı bir dönemde İstanbul Sözleşmesinden bir imza ile çekilmek, adalet arayışının sosyal medyada örgütlenerek aranması gibi garabetlerin yaşandığı bir ortamda siyasi iktidar, Yargıda reform iddiaları ile gündeme getirilen her pakete, yargının sorunlarını çözmek bir yana siyasi iktidara bağımlı bir yargı yaratmaktan öteye gidememiştir.

Anayasa gereği bağımsız olması gereken yargının, adli yargı yılı açılışlarını dahi sarayda yaparak adeta kendi varlıklarını inkâr etmektedirler, yargı mensupları bağımsızlıklarının sembolü olan düğmesiz cübbelerinin olmayan düğmelerini ilikleme yarışına girişmişlerdir.

Yine 81 ilin barolarının karşı çıkmasına rağmen İktidarın kendine bağımlı baro yaratma çabası için çıkarttığı çoklu baro yasasına bugüne kadar sadece İstanbul’da karşılık bulabilmiştir.

ÇARPIK YARGI SİSTEMİNİN BEDELİ YARGI EMEKÇİLERİNE ÖDETİLEMEZ!

Yargı sisteminin bağımsızlığını kaybetmesi, periyodik olarak çıkarılan yargı paketleri dava sayılarındaki artış ve yıllarca süren dava süreçleri yargı emekçilerinin çalışma hayatını kâbusa çevirmiş durumda. Bir yandan iş yükü, bir yandan mobbing, bir yanda keyfi olarak açılan soruşturmalar mesai kavramı gözetmeksizin çalışmaya zorlanan yargı emekçilerinin sonunda Yargı Emekçilerinin açıklanan bu yargı paketleri sonunda, bırakın kazanım elde etmelerini mevcut kazanımlarını yitirerek açıklanan her yargı paketi sonunda kabus yaşamaktadırlar. Yargı Emekçilerinin bu kâbustan uyanması, sendikamızca yıllardır gündemde tutulan taleplerinin gerçekleşmesinden geçiyor. Artık yeter sorunlarımıza çözüm istiyoruz” (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi