Eğitim Sen Zonguldak Şubesi yürütme kurulu, Piyasacı eğitim anlayışında 20202-2021 eğitim öğretim yılında yaşananları açıkladı.
Eğitim Sen Zonguldak Şubesi Yürütme kurulu açıklamasında şunları söyledi:
“Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO verilerine göre 31 Mayıs 2021 itibarıyla 210 ülkenin 116’sında okullar tamamen açık, 58’inde kısmen açık, 13’ünde ara tatil, 23’ünde ise kapalıdır. Başka bir ifade ile 210 ülkenin %55’inde okullar tamamen açık, %28’inde kısmen açık, %6’sında ara tatil, %11’inde ise kapalıdır.Bu değerlendirmeye göre Türkiye 2020-2021 eğitim öğretim yılında iş günü itibariyle okulları en uzun süre kapatan ülkeler arasında yer aldı.
Salgın süreci ile birlikte eğitimde var olan mevcut eşitsizlikler ve adaletsizlikler daha da derinleşmiştir. Pandeminin başından itibaren çocukların ve gençlerin yüz yüze eğitimini önceleyen, okulları ‘ilk açan ve en son kapatılan mekânlar’ olarak gören bir eğitim stratejisi izlenmemiştir.
Eğitime erişimi sağlanmayan öğrenciler için eğitimden kopma ve çocuk işçiliği riski artmıştır oysaki eğitim, kamusal bir haktır ve devletin bu hakkı tüm öğrencilerin eşit şekilde yararlanabileceği şekilde sunması gerekir. Uzaktan eğitim sürecinde eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunlar ortada. Kamu kaynakları özel okullara aktarılmaya devam ediyor. İmam Hatip okullarına iktidar desteği sürüyor.
Eğitime ayrılan payın eğitim ihtiyaçlarına paralel olarak artması gerekirken yirmi yıl öncenin gerisine düşmüştür. Türkiye’de uzaktan eğitim süreci, eğitimde esnek ve güvencesiz çalışma uygulamalarının yaygınlaştırılması için bir fırsat olarak değerlendirilmiştir.
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla birlikte eğitimde güvencesiz istihdama kapı aralanmış, sayıları 118 bini bulan sözleşmeli öğretmenlerin mazerete dayalı tayin hakkı sorunu sürerken, 3 yıl +1 yıl sözleşmeli istihdam düzenlemesi var olan sorunları daha da derinleştirmiştir. Ataması yapılmayan öğretmenler sorunu ve emekli olan öğretmenlerin zorunlu olarak meslekleri dışında işler yapmaya zorlanması ve meslekleri ile ilgisi olmayan alanlarda çalışmak zorunda bırakılması Türkiye için utanç vericidir. LGS- YKS sınavları eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştirmiştir.
Biz Eğitim Sen olarak ilkokuldan üniversiteye kadar, sınavlara endekslenmiş bir eğitim sistemini, nitelikli olmasının mümkün olmadığını biliyoruz. Öğrencilerin sınav cenderesinden kurtarmak için kapitalizmin dayattığı “piyasacı eğitim” anlayışının terk edilmesinin şart olduğunu görüyoruz. Eğitimin öğrencilerin ihtiyacı doğrultusunda, onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandıran, nitelikli bir hale gelmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz” (Haber Merkezi)
