Büro Emekçileri Sendikası Zonguldak Şubesi, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Zonguldak müdürlüğü önünde yaptığı açıklamada, “TÜİK resmi rakamları ile gerçek enflasyon arasında uçurum bulunmaktadır” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu Zonguldak müdürlüğü önüne siyah çelenk bırakan Büro Emekçileri Sendikası adına açıklama yapan Zonguldak Şube Başkanı Hayri Anıl Çetin, şunları söyledi:

TÜİK YALAN SÖYLÜYOR!

“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),TÜİK emekçilerinin yaz-kış hava şartlarını gözetmeden ülkenin dört bir yanında sahadan aldıkları güvenilir bilgilere rağmen, siyasi iktidar eliyle İstatistik bilimini en güçlü yalan söyleme aracı olarak kullanmaktadır. Yıllardır olduğu gibi çarşıda pazarda ya da sokakta yani hayatın en sahici yerindeki enflasyonun yanına dahi yaklaşamayacak veriler, resmi istatistik olarak karşımıza çıkmaya devam etmektedir. Bu ülkede yaşayan herkesin TÜİK verilerinin gerçekleri yansıtmadığını bilmesine rağmen, TÜİK resmi rakamları ile gerçek enflasyon arasında uçurum bulunmaktadır. İstatistik bilimi ve tabi ki Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), oldukça önemli ve ikamesi olmayan veriler üretmektedir. Bu istatistik veriler sayesinde; Devlet daha adaletli bir şekilde karar alıcı ve denetleyici görevini yerine getirebilir. Tüm karar alma süreçlerini etkileyen istatistiklerin ve istatistikî yöntemlerin Bakanlıklarda ve kamu kurumlarında kullanılması olmazsa olmaz kuralıdır. İstatistikî bilgi olmadan Devletin gelecek planlaması, etki analizi, denetleme görevi ve yatırım planlaması görevlerini yürütmesi düşünülemez.

TÜİK HALKIN DEĞİL SİYASİ İKTİDARIN RESMİ ENFLASYON ORANINI AÇIKLAMIŞTIR

Devlet Kurumlarından biri olan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) görevlerinin en başında da ürettiği istatistiklerde adaletli olması gerekir. Bu adaleti de, ürettiği istatistik göstergeleri; güvenilir, yansız, kaliteli, uluslararası standartlara uygun, kıyaslanabilir, tutarlı, güncel ve toplumun ihtiyaç duyduğu verileri üretilmesi sayesinde sağlayabilir. Bu nedenle TÜİK’in ürettiği enflasyon rakamları da Devletin ekonomik anlamda daha adil yönetilmesi için gerekli verilerden biridir. Ancak asgari ücretlisi, işçisi, kamu emekçisi, emeklisi ile hepimiz TÜİK’ in bu resmi enflasyon rakamlarının gösterdiğinden çok daha derin bir yoksullaşma yaşamaya devam ediyoruz. Saatler önce açıklanan Aralık ayı enflasyon oranı ile 2022 yılı yıllık enflasyon oranı 36,08 olmuştur. 27 Kasım 2021 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığının açıklamış olduğu ‘yeniden değerleme oranı’ ise yüzde 36,2’ dir. TÜİK bir kez daha halkın ve emekçilerin gerçek enflasyon oranını değil siyasi iktidarın resmi enflasyon oranını açıklamıştır.

İKTİDAR KAŞIKLA VERİYOR, KEPÇE İLE ALIYOR!

Sendikalı ya da sendikasız 3,5 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklinin iradesinin ve ihtiyaçları yok sayılıyor. Kamu emekçileri, 2022-2023 dönemi toplu sözleşmeye gitme sürecinde, yüzde 3’lük kısmı toplu sözleşmeden kaynaklanan, yüzde 5,45’lik kısmı ise enflasyon farklı olarak ‘lütfedilen’ yüzde 8,45’lik bir zamla karşılaşıyor. Haziran ayı resmi enflasyon oranı üzerinden verilen zam daha maaşlara yansımadan, temmuz ayından geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 15, konutlarda kullanılan doğalgaza ise yüzde 12 zam yapılıyor. Yine 2022 ilk 6 ayında yapılacak olan yüzde 5 artı enflasyon farkı ile yapılacak yüzde 25 zam maaşlarımıza yansımadan 31 Aralık 2021 günü doğalgaza yüzde 25 zam yapılıyor. Ve açıklanan zam verileri, iktidar denetimindeki medya tarafından zam müjdesi olarak duyuruluyor. İktidar kaşıkla verdiğini kepçeyle geri almaya devam ediyor. Yandaş sendika Memur-Sen’ in imzaladığı 5. Toplu Sözleşmede 2021 yılı için anlaştığı yüzde 3+3’ de gördük ki, yıllık enflasyon % 36,02 karşısında öngörüsüzlüğün tescili olmuştur. Şimdi Memur-Sen’e soruyoruz! Kamu Emekçilerinin 2021Yılında oluşan kayıplarını kim karşılayacaktır?

MAAŞ ZAMLARI GERÇEK ENFLASYON ÜZERİNDEN YAPILMALIDIR!

Yaşamlarımız, ekonomik müjdelerden, reform paketlerinden, çılgın projelerden ve doymak bilmeyen sermayedarlardan daha az kıymetli değildir. Tüm kamu emekçilerine ve emeklilere çağrımız açık ve nettir. Biz bu gidişe dur demediğimiz sürece, sahici ve samimi bir şekilde yan yana gelip el ele vermediğimiz sürece, kapalı kapılar ardında rakamlarla oynadıkları gibi hayatlarımızla oynamaya devam edeceklerdir. Maaş zamları hedeflenen enflasyon oranında değil, gerçek enflasyon oranları üzerinden yapılmalıdır. En düşük kamu emekçisi maaşının kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Temel ihtiyaçlara zam yapılmamalıdır. Ayrıca mevcut zamlar da geri alınmalıdır. Ve 2021’in başından itibaren geçerli olmak üzere sadece geçen yılın kaybını karşılamak için emekli maaşlarına 1000 TL zam yapılmalıdır.” Haber: Şaban YILMAZ

Editör: Haber Merkezi