30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayan Zonguldak Türk Ocağı Başkanı Cemil Bahadır, “Büyük Taarruz’un sadece bir meydan savaşı olmadığı yeni nesillere anlatılmalıdır” dedi.
Zonguldak Türk Ocağı Başkanı Cemil Bahadır, açıklamasına şöyle devam etti:
“Emperyalistlerin Anadolu işgaline karşı Kuvayı Milliye birlikleri ile başlatılan mücadele İnönü ve Sakarya zaferleri ile devam etmiştir. Hemen arkasından başlatılan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan muharebesi ise özgürlük ve bağımsızlık idealimizin son halkasını oluşturmaktadır. Binlerce yıllık Türk tarihinde sayısız zaferlerimizin olduğunu biliyoruz. Alparslan, Kılıçarslan, Timur, Cengiz, Fatih, Yavuz ve Kanuni en büyük zaferlerini devletlerinin yükselme dönemlerinde kazanmışlardır. Mustafa Kemal ise yenilmiş, yıkılmış, parçalanmış, hayatından Ümit kesilmiş bir ülke ve onun ordusunu sıfırdan kurarak zafere ulaşmıştır. Dahi komutan sadece dış düşmanla savaşıyordu. Onların yerli işbirlikçileri, azınlıklar ve ayaklanmalar ile de başa çıkmak gerekiyordu. Büyük Taarruz un olağanüstü koşulları, kazanılma biçimi ve sonuçları dikkate alındığında çok önemli bir zafer olduğu kabul edilmelidir. Çünkü son bağımsız Türk devletinin var olma yok olma kavgasıdır.
Malazgirt'le başlayan ve Miryakefalon ile devam eden Anadolu'nun ebedi yurt yapılması düşüncesi Büyük Taarruz ile kesinleşmiştir. Kamyona karşı kağnıyla kazanılan Milli Kurtuluş Savaşı'mızın üzerinden sadece on bir yıl geçtikten sonra genç Türkiye Cumhuriyeti'nin uçak üretecek teknolojiyi yakaladığını unutmamalıyız. Bu nedenle Büyük Taarruz 'un sadece bir meydan savaşı olmadığı yeni nesillere anlatılmalıdır. Aynı zamanda çağdışılıkla, geri kalmışlıkla, yokluk ve yoksullukla, eğitimsizlikle bir savaştır. Sonunda aydınlık günler vardır. Bağımsızlık, özgürlük, demokrasi ve hür yaşama geçişin dönüm noktasıdır. Aile egemenliğinden kayıtsız şartsız milleti egemenliğine kavuşmanın en büyük adımıdır. Yüz yıl sonra büyük zaferimizi ve onun mimarlarını başta Mustafa Kemal olmak üzere minnet ve şükranla anıyorum.”
