Zonguldak'ta geçen Haziran ayında karşı şeride geçerek 10 yaşındaki Eymen Burak Altındağ'ın ölümüne ailesinin de yaralanmasına sebep olan emekli hemşire Hanife Yılmaz, hakim karşısına çıktı. Yılmaz, önceki ifadelerinde karşı tarafın kendisine çarptığını iddia ederken hakim karşısında ise gözlerinin güneşten etkilendiğini söyledi.

Geçen Haziran ayında Cihan Altındağ idaresindeki Renault marka otomobil, karşı yönden gelen Hanife Yılmaz idaresindeki Fiat marka hafif ticari araçla çarpıştı. Trafik Dairesi Raporuna göre direksiyon başındaki sorumluluklarını yerine getirmeyerek karşı şeride giren Hanife Yılmaz asli kusurlu bulunurken, Cihan Altındağ'ın çarpışmadan kaçmaya çalıştığı ve olayda kusurunun bulunmadığı belirtildi.
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık emekli hemşire Hanife Yılmaz, SEGBİS yöntemiyle hakim karşısına çıktı. Kazada yaralanan Cihan Altındağ, eşi İlkay ve oğlu Umut Altındağ da duruşmaya katılarak sanıktan şikayetçi olduklarını yineledi.

İddianamenin mahkemece kabul edilmesinin ardından başlayan duruşmada sanığa iddianame hakkındaki düşünceleri soruldu. Sanık Hanife Yılmaz, "Bende anneyim" diye ağlamaya başlayarak başsağlığı diledi. Sanık; bölgede sürekli yol yapım çalışması olduğunu söyleyerek, "Yaklaştığımız an kaza yapacağımızı anladım. Çift yön tek yöne iniyordu. Elimden geleni yaptım ama bir anda gümleme oldu. Güneş ışığından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybettiğimi düşünüyorum. Güneş gözümü aldı" dedi.

"Hiç hız kesmeden bize çarptı"

Mahkeme heyetinin Cihan Altındağ idaresindeki aracın kendisine çarptığı yönündeki önceki ifadelerini hatırlatması üzerine sanık, "O ifadelerin olayın psikolojik sıkıntısı içindeyken verdim. O aracın bana çarptığını sanıyordum. Ancak raporları bende okudum" diye yanıtladı.

Oğlunu kaybetmenin acısını yaşadığını belirten Cihan Altındağ ise "Olay günü Zonguldak'tan Çaycuma istikmetine 60-70 km hızla giderken karşı yönden gelen beyaz araç bize doğru geliyordu. Ben yolun biraz dışarısına kaçtım.

Ama hiç hız kesmeden gelip bize çarptı" diyerek şikayetçi olduğunu yineledi. Kazadan yaralı kurtulan İlkay Altındağ ise olay günü aracın arka koltuğunda vefat eden oğlu Eymen ile birlikte oturduklarını söyleyerek sanıktan şikayetçi olduğunu ifade etti.

Sanık avukatının reddetmesine rağmen mahkeme heyetinin izlenmesine karar verdiği videolarda sanık Hanife Yılmaz'ın araç kullanırken kendisini videoya aldığı buradan pandemi dönemi ile ilgili bilgiler verdiği bilgisi paylaşıldı. Sanığın gözünü sık sık yoldan ayırdığı videolarda dikkat çekti.

Polisi arayayım dememe kalmadı kaza yaptı

Duruşmada olayın görgü tanığı İ.K. dinlendi. Olayı hatırladığını söyleyen İ.K., "Olayı hatırlıyorum. Beyaz Doblo benzin istasyonunu geçtikten sonra benim hızım 80-90 kilometreydi. Beni süratli şekilde geçti. 155'i arayayım şikayet edeyim dedim dememe kalmadı, aracı çakıla kaptırdı.

Diğer araba sağa kaçmaya çalıştı ama kaçamadı. Olayı bizzat gördüm hemen gözümün önünde meydana geldi" dedi.
Sanığın gözünü güneş aldığına dair ifadesinin hatırlatılması üzerine tanık İ.K. "Olay günü aşırı güneş vurmuyordu" diyerek sanığın savunmasını doğrulamadı. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Sanığın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cihan Altındağ ise oğlunu kaybetmenin acısını yaşarken, mahkeme heyetinin en doğru kararı vereceğine inandıklarını söyledi.

Editör: Haber Merkezi