Atatürkçü Düşünce Derneği Zonguldak Şubesi, yaptığı yazılı açıklama ile devrim şehidi Kubilay'ı 90. ölüm yıldönümünde andı.

Atatürkçü Düşünce Derneği Zonguldak Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi;

TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAZI KARANLIK ZİHNİYETLERİ RAHATSIZ ETMEKTE

“Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana nice aydınlarımıza, yurtsever kahramanlarımıza tuzaklar kurup, vahşice katlederek yaşamlarından kopartan karanlık, kanlı ellerin yiğit Mustafa Fehmi Kubilay Teğmen’i şehit ettiği acı bir gün bugün. 23 Aralık 1930’da,bundan tam doksan yıl önce, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin görevi başındaki yetkililerine; Teğmen Kubilay’a, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’ye yapılan bu alçakça başkaldırı, katliam bugün de aynı acı ile yüreklerimizi yakmakta. Çağdaş, Laik, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin gücü, büyüklüğü içte ve dışta bazı karanlık zihniyetleri rahatsız etmiş ve hala daha etmekte. Büyük Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde yer alan “İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır” sözleri, işte bu yaşanmış ve yaşanmakta olan gerçeğe işarettir. Büyük Türk Ulusunun ilerlemesinden, Cumhuriyet devrim ve değerleri ışığında, çağdaş dünya ülkeleri arasında yükselmesinden rahatsız olanlar bu ilkelere hizmet etmekte olan nice aydınlarımızı katletti tarihimiz boyunca. Nice demokrasi, devrim şehitlerimizi yitirdik bu uğurda; işte Teğmen Kubilay Bekçi Hasan ve Bekçi Şevket, Cumhuriyet Devrimleri yolunda verilen ilk şehitlerimizdendir.

VAHŞİ KALABALIK CAMİ AVLUSUNA SIĞINAN KUBİLAY’IN BAŞINI GÖVDESİNDEN AYIRDI

Gözleri dönmüş, vicdanları körelmiş, insanlıktan çıkmış Mehmet Derviş,  23 Aralık 1930 sabahı namazı sonrası orada bulunan halka kendisini “Mehdi” olarak tanıtıp, yanına aldığı bir grup hainle birlikte, arkalarında “Halife Ordusu” olduğu, şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceği tehditti ve yalanı ile cahil halkı korkutarak arkalarına aldılar. Bu olaydan haberdar edilen ilçe askeri birliğince Yedek Subay Mustafa Fehmi Kubilay bir manga asker ile birlikte isyanın bastırılması için görevlendirildi. Kubilay, isyancıları ikna etmek ve teslim olmalarını tebliğ etmek üzere askerlerini geride bırakarak tek başına gözü dönmüş grubun arasına girdi. Onu dinlemeyen isyancıların saldırmasıyla ve aralarından açılan bir ateşle yaralandı. Cami avlusuna sığındı. Bundan sonra insanlıktan çıkmış vahşi kalabalık Kubilay’a saldırdı. Elebaşı Derviş Mehmet, yanında bulundurduğu kör başlı testere ile Kubilay’ın başını gövdesinden ayırdı. Bununla da kalmayıp, başını ellerindeki yeşil bayrağa iple bağlayıp tekbir getirmeye başladılar. Kahraman Bekçi Hasan ve Mehmet ateş açarak bu alçaklara karşı durduysalar da, onları da orada vurarak şehit ettiler. Sonrasında olay yerine gelen askeri birlikle çıkan çatışma sonucu elebaşılardan bazıları olay yerinde öldürüldü. Kaçanlar da kısa sürede yakalanıp yargılandılar.

RUHLARI ŞAD OLSUN

Doksan yıl önce bugün yaşanan işte bu korkunç vaka şunu gösterdi ki; Teğmen Kubilay, Hasan ve Mehmet; vatan namusu için görevlerini terk etmediler, direndiler, şehit oldular. Arkada gözü yaşlı ailelerini, evlatlarını, ana babalarını ve doksan yıl boyunca yüreği sızlayan yurtsever Türk Halkı’nı bıraktılar. Ruhları Şad Olsun. Unutmayacağız. Unutturmayacağız.” Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi