Ülkemizdeki bir türlü çözülemeyen en önemli sorun halindeki yüksek enflasyonun geldiği son noktada; TÜİK’e göre neredeyse %20’lere dayanan enflasyon garabetinin iki ayağından biri olan marketlerle ilgili yürütülen inceleme sonucunda bilindiği gibi Rekabet Kurumu 5 büyük zincir market ve tedarikçi konumunda bulunan bir firmaya fahiş fiyattan toplamda 2.6 milyar lira ceza kesti. Ancak kesilen cezalar sonrası marketlerden skandal görüntüler gelmeye devam ediyor. Bir zincir markette 2 kiloluk reçelin fiyatının 24.90'dan, 29.90'a yükseltildiği görüntüler ortaya çıkınca bu defa marketlere yapılan cezanın kendilerine transfer edildiği ni gören vatandaş bu uygulamaya isyan bayrağını çekti.Özellikle içinde yaşadığımız son dönemde gıdada yaşanan fahiş fiyat artışları sonrası Ticaret Bakanlığı, zincir marketlere yönelik geniş operasyon başlattı. Denetimlerin sıklaştırıldığı marketlerde etiketler tek tek mercek altına alınmak suretiyle  yürütülensoruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde 5 büyük zincir markete toplamda2 milyar 649 milyon 223 bin lira idari para cezası kesildi

                        *       *        *

Neticede bahse konu zincir marketlere yapılan soruşturmanın detayları da yeni yeni ortaya çıkmaya başladı. Marketlerin rakiplerle iletişim halinde fiyatları değiştirdiği tespit edildi.Ayrıca bir marketin halde 0.75 kuruşa satılan kabağı, kendi firmasına 3.95'e sattığı ve vatandaşa da 7.50'ye mal ettiği ortaya çıktı.Zincir marketlere yönelik kesilen cezalar sıcağı sıcağına henüz gündemden düşmemişken, marketlerden skandal görüntüler halen gelmeye de devam ediyor.Bu kapsamda sosyal medyadaki vaki yansımalara bakılırsa; düşen görüntülerden bir tanesinde 5 büyük zincir marketten birinde çekilen videoda, 2 kiloluk reçelin fiyatının 24.90'dan, 29.90'a yükseltildiği gözüküyor.Paylaşıma onlarca yorum yapan kullanıcılar, marketlerin kesilen cezaları vatandaşa yansıttığını söylemesi ise; bu marketlere kesilen cezaların caydırıcılık yönünden yeterli gelmediği gibi huylu nun huyundan vazgeçmediğini, suiistimal alışkanlıklarını de vamda ısrarcı bir tutum izlediklerinin görülmesi nedeniyle en etkili olabilecek daha yüksek cezaların verilmek suretiyle ruhsal iptali ve bunun gibi daha ağır cezaların gündeme gelmesinin gereği hasıl olmuştur.

                        *       *        *

Çok tabii olarak,çift rakamlı yüksek enflasyonun diğer ayağı olan tarımsal ve hayvansal ürün girdi maliyetlerindeki fahiş artışlara da bu arada değinmek gerekiyor.Çünkü söz konusu bu maliyetlere bir göz attığımızda;kısa dönemde gıda maddelerinin her birinin veya toplamının arzı inelastiktir. Tarım ürünleri yetiştiriciliğinin biyolojik yapısından dolayı, üretim ve tüketim tarihleri arasında üründen ürüne değişmekle birlikte genel olarak uzun sayılabilecek (4 ay veya daha fazla, bazı ürünlerde 6-7 yıl) bir zaman aralığı bulunmaktadır.Üreticilerin planladığı üretim miktarı, üretime tahsisettikleri arazi miktarı ile birim araziden almayı tahmin ettikleri verim miktarının çarpımına eşittir. Hasat mevsimi yaklaştıkça, verimdeki değişmelere bağlı olarak tahmin edilen üretim miktarından sapmaların ne kadar olacağı belirginlik kazanmaya başlar. Fakat üretim planının, gelecek üretim dönemine kadar değiştirilmesi de mümkün değildir.Bu nedenle fiyat elastikiyeti yüksek olan tarım ürünlerinin arz-talep koşullarına göre yıllık ğrogramlar dahilinde planlanarak üretime yönelme daha pratik görünmektedir.Hayvancılık sektöründe de gerçekte durum pek farklı değildir.

                        *       *        *

Sonuç olarak,Ülkemizde nüfus artışına ve kentleşmeye bağlı olarak hayvansal proteine ve dolayısı ile ete gereksinim özellikle son yıllarda artmakta olduğu dikkate alındığında;Ülke nüfusunda %52 oranında artış olurken, büyük ve küçükbaş hayvan varlığında son 20 yılda % 32 oranında önemli ölçüde bir azalma meydana gelmiştir. Bu azalmaya bağlı olarak kımızı et fiyatları giderek artma eğilim göstermektedir. Son yıllarda yem üretimimiz de ihtiyacı karşılayacak düzeyde değildir. Yem fiyatlarının artmasına bağlı olarak et fiyatları da artmaktadır. Yem fiyatlarının bu kadar artması ham madde fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmaktadır.Hammadde fiyatlarındaki artışın temel nedeni ise son yıllarda gerçekleşen iklimsel faktörlere bağlı üretim azalmaları ve ekonomik kırılganlık durum larıdır.Ayrıcayetiştiriciler üretimden pazara kadarki zincirin hiçbir safhasında yeterince organize ve örgütlü olmaması,tüketicinin ödediği tüketim fiyatının üreticiye kadar yansı maması yanında;önemli bir bölümü pazarlama kuruluşlarınınkâr marjını teşkil etmekte oluşu gibi sebeplerin bir araya gelmesiyle her geçen zamanda tarımsal ve hayvansal üretimin daralması nedeniyle; ithalatla karşılanmaya çalışılan açık karşılığı döviz bazında ödenen para kendi üretim unsurlarımıza gideceğine Yurt dışına çıkmaktadır. Hal böyle olunca da zincir oluşturan söz konusu marketlerle olayın girdi maliyetleri bölümünde saf tutan kesimler pasta dan hak etmedikleri büyük payı fazlasıyla alabilmek adına kendi kendilerine sistemi yapılandırma yoluna gittikleri de çok aşikardır.