Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Zonguldak şube başkanı Kamuran Çataklı yaptığı açıklama ile, 2020-2021 eğitim öğretim yılının yarıyılını değerlendirdi.

Çataklı açıklamasında, “Eğitim alanında yıllardır yaşanan ve COVID-19 salgını birlikte daha da ağırlaşan sorunların damga vurduğu 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Döneminin ilk yarıyılı sona ermiştir” diyerek şunları söyledi:

“Pandemi sürecinde eğitimdeki eşitsizlikler daha da derinleşti. MEB, 7 milyon 383 bin 213 öğrenci ve 1 milyon 30 bin 516 öğretmenin EBA’dan (Eğitim Bilişim Ağı) faydalandığını; Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların kapalı olduğu dönemde uzaktan eğitime ulaşamayan öğrenci sayısının 1,5 milyon olduğunu açıklamasına rağmen, ülkemizde en az 4 milyon öğrenci uzaktan eğitime ulaşamadı veya eğitim sürecinden tamamen koptu. Yoksul ailelerin çocukları her geçen gün eğitim sürecinden kopmakta ve bu durum giderek okul terkiyle sonuçlanmaktadır.

Pandemi başladığından bu yana eğitimin yüz yüze mi uzaktan mı devam edeceğine bir türlü karar veremeyen MEB, eğitim sistemini tam anlamıyla bir kördüğüme çevirmiştir. Eğitimde dinselleştirme çabaları devam ediyor. Eğitimi dinselleştirme faaliyetlerini afet/salgın demeden sürdüren, bunun için her krizi fırsata çeviren AKP ve Milli Eğitim Bakanlığı, gözünü yine seçmeli derslere dikmiştir.

Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği talimat ile öğrencilerin dini içerikli dersleri seçmeleri konusunda okul müdürlerini yönlendirdiği ortaya çıkmıştır.

Eğitimin bütçesi kısıldı, bilimsel eğitim bir lüks oldu. Öğrenciler eğitimden kopartıldı. Eğitim çalışanları gelecekten ümitsiz. Sendikamızın her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde yaptığı araştırma, bu yıl her zamankinden daha acı sonuçlar vermiştir. Üniversiteler bilimin kalesi değil AKP’nin gözcü kulesi oldu.

Eğitim-İş olarak MEB'e çağrımızdır: Eğitimin paydaşlarından göstermelik olarak görüş almak yerine, fikirlerimize ve önerilerimize gerçek anlamda kulak vermelisiniz. Durum ağırlaşmakta, enkaz toparlanamaz hale gelmektedir. Ancak tüm bu karanlık tabloya rağmen, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim neferleri, O'nun gelecek nesilleri emanet etmeye layık bulduğu öğretmenler olarak parasız, bilimsel, laik, çağdaş bir eğitim sistemi için işimiz, ekmeğimiz ve çocuklarımızın geleceği için mücadele etmekten onur duyuyoruz” (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi