Türkiye coğrafyası gerçekten çok zor bir durumda .

Konumda.

Bir coğrafya düşünün.

Her şey var.

Huzur yok.

Ve Türkiye bu coğrafyada yer alıyor.

Neden bu coğrafya mutlu olmaz.

Mesut olmaz.

Tüm Dünya’nın gözü bu coğrafyada.

Ne coğrafya demek geliyor.

Etrafımız hep kan gölü.

Hep.

En son İran generali  öldürüldü.

İran generali o bölgeden sorumlu gibi.

Lübnan.

Suriye.

Irak.

Her yerde var.

Sanki bu ülkelerin genelkurmay başkanı gibi.

İran’ın kendi nüfusunu  artırıma.

Kendi mezhebini genişletme.

Kendi İslam Cumhuriyetini yayma politikası.

Bugünlere getirdi.

Ve gelinen noktada.

İranlı general.

Ve  destek verdikleri örgüt liderleri de dahil .

Hepsi hava saldırısı ile öldü.

Tam bir savaş ortamı diyebiliriz.

Devam edersek.

Suriye.

Karmakarışık.

Bir türlü düzelmiyor.

Rejin halen daha saldırıyor.

Kendi halkını çoluk ve çocuk demeden öldürüyor.

İdlip bunun en canlı örneği.

Rejim.

Esad.

Bu parayı nereden buluyor.

Gelir yok.

Para yok.

Savaş var.

Çok da anlaşılamıyor.

Petrol gelirleri de yok.

Suriye nasıl bir bataklık.

Halen daha anlaşılır değil.

Paramparça olmuş bir ülke.

Ve bakalım gelişmeler ne olacak?

İdlip’te  yüzbinlerce bizleri bekleyen mülteci krizi.

Bu coğrafya  böyle bir alan.

Devam  edersek.

Suriye bataklığını halen daha kurutamadık.

Sınırımız.

İse Elbap.

Cerabbus.

Barış harekatı.

Önemli kazanımlar elde ettik.

En azından terör koridorunu durdurduk.

Bu terör koridorunu destekleyen ülkelerinde oyun planını bozduk.

Sınırın dışını güvenli hale getirmezsen.

Kendi  içinde güvenli olmazsın.

Artık Türkiye bekle gör değil.

Olayın olduğu ve doğduğu yerde anında müdahale seçeneği ile yol alıyor.

Onun için Suriye’deyiz.

Onun için Irak’tayız.

Bu bölgede kan durmuyor.

Neye rağmen.

Yeraltı zenginliğine rağmen.

Tarım zenginliğine rağmen.

Halk hep yoksul.

Hep aç.

Ve ülkemizde milyonlarca mülteci.

Sığınmacı.

Ne olacak ?

Bilmiyoruz.

Bildiğimizi yeni sığınmacılar kapıda.

Coğrafya karışık.

Karmakarışık.

Ve bizler bugün bakalım gelişmeler neye gidecek.

Irak her an el bombası gibi.

Fitili çekilmiş durumda.

Irak’ta herkes var.

İran var.

Bizler varız.

Amerika her yerinde.

Avrupa ülkeleri.

Kimi ararsan var.

Herkes kendine göre mevzi alıyor.

Bakalım gelişmeler nereye sürüklenecek?

İsrail ise bekleme konumunda.

Seyrediyor.

Ama güvenliği de elden bırakmıyor.

Bizler .

Türkler .

Artık Musul ve Kerkük’ü vilayet yapma zamanı geldi ve geçiyor.

Hakkımız olan vilayetleri.

Cumhuriyetin 100. Yılında ülkemiz topraklarına katmalıyız.

Bu bölgelere bir kez daha terörist örgütlere bırakmamalıyız.

Gerekirse silah gücü ile askeri güç ile.

Bu bölgeleri güvenli hale getirmeliyiz.

Suriye nasıl yaptıysa.

Irak sınırında da güvenli bölge.

Alan hâkimiyeti.

Sağlamalıyız.

İştahla bekleyen hakkı olmayan bazı devletler yerine.

Biz hakkı olan devletlerin orada olması elzemdir.

1990 yılında Musul  ve Kerkük’ü alma şansı geldi.

Almadık.

Bu kaz bu şansı Cumhuriyetin 100. Yılında elimizden kaçırmayalım.

Türkiye’ nin güvenliği de, geleceği de bu duruma ve konuma bağlı.

Zor coğrafya’ da  belki daha güzel günleri hep birlikte ya ülkemiz adına kalama şansı doğabilir.

İnşallah.