Karadeniz sevdalısı çevreci avukat Cihan Eren, bundan 15 yıl önce silahlı bir saldırıda öldürüldü.
Karadeniz Sahil Yolu için hukuk mücadelesi veriyordu.
“Karadeniz sahil yolu” yapılırken; şehir planlarına ve bölge planlarına uyulmasını istemişti.
Hukuk savaşını verdiği 3 planda adalet istiyordu:
Şehir planlamasında.
Bölge planlamasında.
Havza planlamasında.
Dere yataklarına ve Sit alanlarına yapılmakta olan apartmanların, yolların ve camilerin yapılmasını istemiyordu.
 “Karadeniz sevdalısı çevreci avukat” olarak ünlenmişti.
Karadeniz sahilini doldura doldura ilerleyen projenin, doğayı tahrip ettiği gerekçesiyle açtığı davayı kazanmıştı.
Koruma Kurulu’nun “Karadeniz Sahil Yolunun üçüncü derecede sit alanından geçirilmesine izin vermesine” karşı dava açmış keşif ve bilirkişi incelemesine katılmak üzere Fındıklı’ya gittiğinde ölümün onu beklediğinden habersizdi.
Karadeniz sevdalısı çevreci avukat Cihan Erenler’e kurşunu sıkıp canını alan gencin de soyadı Karadeniz’di! 
21 yaşındaki gencin de çoğu gibi hazır bir hikâyesi vardı: “ünlü olmak istiyordum, ünlü birini öldürmem gerektiğini düşünüyordum” diye savunma yaptı.
15 yıl önce verdiği hukuk savaşı “Karadeniz’de yağmur yağınca insanlar ölmesin” diyerek mücadelesiydi.
15 yıl sonra: 
İşte Giresun.
Şiddetli yağış, sel ve toprak kaymalarına sebep olan felaket.
Giresun Dereli’yi mahvetti.
16 kişinin ölümüne sebep.
Üretilen yüzlerce, binlerce ton fındık dahil her şeyi sel aldı götürdü!
 Bu felaket doğanın öfkesidir.
Daha öncede buna benzer felaketlerle karşılaşmıştı başka kentlerimiz.
Nedense bir türlü akıllanamadık vesselam! 
Unutmayalım doğayı kızdırdıkça biz bu tokatları daha çok yiyeceğiz!
Sevgiyle kalın!